DİDE'M

"Kına\Düğün Gecesi"

Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar.
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar.
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler.
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler.
Annesinin bir tanesini hor görmesinler...

Kuzenimin  çevresinde kaç tur attığımızı bilmiyorum.Zeynep bir türlü ağlamıyor,hatta kahkaha atıyordu.Mazereti ise 'Sevdiceğime gidiyorum,neden üzüleyim?'.Çok mantıklı bir sebep.Bu kız ailesinden ayrılacağını hiç düşünmüyor.

Zeynep'in ağlamayacağını anlayıp,daha fazla dayanamadım."Yeter!Bu kız da ağlamadan gitsin, ne olacak sanki?" Yanına gidip duvağı kaldırıp bağırmaya başladım."Nerede bu kızın kayınvalidesi!Gelin elini açmıyor."Zeynep yüzüme ne yaptığımı anlamaya çalışıyor gibi bakıp"Yoo ne alaka kuzen.Bak açıyorum."deyip elini açtı.Ben bu kızı anlamıyorum.O mu Mardin'de yaşıyor yoksa ben mi?Bu adetleri bilmesi gerekmez mi?Heyecandan olduğunu düşünerek Zeynep'e göz devirdim.Evet göz devirdim!Mardin'e geldikten sonra bana bir şeyler oldu,hadi hayırlısı...

Yanıma gülümseyerek gelen Dilşah hanımla rahatladım.Zeynep'in avucuna 'CUMHURİYET ALTINI' halk dilinde 'TAM ALTIN' koyunca kısa çaplı bir şok geçirdim.Benim bu aileye gelin olarak gitmem gerek.Aklıma Esved geldi.Niye geldi ki?Düşünme Didem,düşünme.

Hem gelinin eline hem de kendi elime kına sürdükten sonra oynamaya başladık.Halaylarla başlayıp,yöresel oyunlarla devam etti.Artık ayakta duramayacağımı anlayınca oturdum.Erkekler kendi arasında eğleniyordu.O yüzden bu kadar rahat hareket ediyorduk.Neredeyse tüm Mardin'de bulunan kadınlar gelmişti.

Şadoğlu ve Yüce ailesinin artık akraba olduğunu gösteriyordu bu eğlenceler...Bu evlilik her iki aile içinde iyi olmuştu,kavuşan sadece Zeynep ve Emir değil:Şadoğlu holding ve Yüce holdingde birleşmişti.

O gece eve ayaklarım şiş bir şekilde geldim.Bu kadar eğlencenin cezasıydı sanırım.Normalde bu kadar oynayan bir insan değildim.Hayatımda en fazla on düğüne gitmişimdir ama ben Mardin kızıydım.Halayda kendime rakip tanımam.Evet, kendimi övdüğüm yetti.
🐍
Büşra bana dönüp"Normalde saçımı topuz yaptıracaktım ama elbisenin sırt dekoltesi çok var o yüzden su dalgası yaptırayım diyorum.Sen ne dersin kuzen?" biraz düşünüp ona onay verdim.

Şuan düğün saçımızı yaptırıyorduk.Amcam bize özel olarak eve kuaför getirtmişti.Yan koltukta Zeynep stresten bin türlü felaket senaryosu uyduruyordu, hem onu sakinleştirip hem de Büşra'ya fikirlerimi  belirtiyordum.

"Ya nikah masasında beni terk edip,giderse." derin bir nefes verip"Zeynep adam seni seviyor niye bırakıp gitsin?Sakin ol be kadın,beni de strese soktun."

"Gelin hanım saçınız bitti gelinliği giyebilirsiniz." Zeynep yavaş adımlarla banyoya gitti."Biraz daha yavaş gidersen kendi düğününe geç kalacaksın,gelin hanım!"Şüphesiz Zeynep'in evlenmesine en çok sevinenlerden biride Büşra'ydı.

Yavaş yavaş davul zurna sesleri gelmeye başlayınca bende heyecanlanmıştım.Kapının önünde bekliyordum.Damat gelirse kapıyı tutup para alacaktım,o kadar paraları var biraz bana verseler servetlerinden pek bir şey eksilmez(!).

Dışarıdan gelen seslerden eneşteciğimin geldiğini anladım.Konağın bahçesi iğne atsan yere düşmeyecek şekilde doluydu.Evde aynı şekildeydi.

Ve kapı çaldı. Yüzümün görüneceği şekilde açıp "Kapı açılmıyor!." dedim.Eniştem küçük bir kahkaha atıp,elini cebine attı.İki yüzlük çıkarıp"Al bakalım Baldız."dedi.Evin içinden itiraz sesleri gelmeye başlayınca bende"Cık cık koskoca ağasın Emir Ağa iki yüzlükcük mü sadece?"Bundan bir ay önce gelip 'Didem,kuzenin  aşiret ağasıyla evlenecek,sende ondan para isteyeceksin.'deselerdi,bu cümleye bir yerimle gülerdim.

"Üstümde para olsa emin ol verirdim ama nakit param yok ben sana düğünden sonra ödeyeceğim borcumu Baldız." Ben tam kabul edip kapıyı açıyordum ki evin içinden bir kadın"Madem damat beyde yok.Bu damadın sadıcı nerede o versin!Açma kapıyı kızım."diye bağırdı.

Sonra kalabalık arasından o çıktı...Üstünde jilet gibi bir takım,özenle taranmış saçları,simsiyah gözleri ile Esved.Kapıda beni görünce duraksadı.Benim ona yaptığım gibi o da beni incelemeye başladı.

Ne düşündüğünü çok merak etmiştim.Elbiseyi beğenerek almıştım acaba o beğenmiş miydi?Çok fazla dikkat çektiğimizi düşünerek söze girdim."Sadıç bey,damat beyin üstünde para yokmuş,kapı da bir türlü açılmıyor."O hâlâ beni incelediği için sözlerimle bir süre afalladı daha sonra buraya neden geldiğini hatırlamış gibi elini cebine attı.

O bunları yaparken kimse tek 'çıt'sesi bile çıkarmıyordu.Neden bu adam olduğu zaman kimsenin konuşmadığını,neden ondan korktuklarını anlamamıştım.

En sonunda cebinden bir tomar para çıkarıp,elime bıraktı.Bir elimdeki paraya,bir de karşımdaki adama baktım.O beni yanlış anlamış olacak ki cebinden bir tomar daha kağıt para çıkardı ve onu da elime bıraktı.Elimde servet tutuyorum.

İyi de benim paraya ihtiyacım yok ki.Sırf eğlencesine bu adeti gerçekleştirmiştim.Kapının yanında duran çocukları gördüm.İçlerinden bir tanesini çağırıp,eline parayı tutuşturdum."Bunları al,arkadaşlarına dağıt.Zeynep abla ve Emir ağabeyin hediyesi de."dedim.Çocuk sevinçle"Teşekkür ederim abla!."diye bağırıp,arkadaşlarının yanına gitti.Paraları dağıtmaya başladı.Herkes bana şaşkın bir şekilde bakmaya başladı.Üzerimdeki ilgiyi dağıtmak için;

"Buyur enişte içeri gel." Emir'de bana  bakıp içeri adımladı.O sırada gözlerim bir çift kara gözle kesişti.Bana tarif edemeyeceğim bir duyguyla bakıyordu ya da ben kafamdan uyduruyordum.

Nihayet düğün solanuna gelmiştik.İlk dans edilmiş,resmi nikah kıyılacaktı.Emir ve Zeynep'in imam nikahı düğün salonuna gelmeden kıyılmıştı.Zeynep'in nikah şahidi bendim bilin bakalım Emir'in ki kim?Tabi ki de Esved...

"Belediyemize evlenmek üzere başvurmuşsunuz.Evlenmemeniz için hiç bir sakınca bulunmamaktadır ama biz sizden yine de şahitler huzurunda bu durumu dile getirmenizi istiyoruz.Siz Kenan Yüce kızı Zeynep Yüce,Emir Şadoğlu'yu eş olarak kabul ediyor musunuz?

Zeynep biraz bekledi sanırım heyecandan kız konuşmayı unuttu en sonunda" Evet!"diye bağırdı.Nikah memuru bu sefer aynı soruyu Emir'e sordu."Siz Kalender oğlu Emir Şadoğlu,Zeynep Yüce'yi eş olarak kabul ediyor musun?Zeynep'in aksine Emir tek bir saniye bile beklemeden"Evet!"diye bağırdı.
Nikah şahidi bize dönüp evlenmelerine şahid olup olmadığımızı sordu.Gözlerimi Esved'e çevirdiğimde göz göze geldik ve aynı anda "Evet!" diye bağırdık.

İmzalar atıldı,hiç ara verilmeden halaya devam edildi.Düğün sonunda takılar takıldı-onlara takı demek biraz mütevazı kalır- Ve düğün bitti.Emir,Zeynep ile Şadoğlu konağına doğru yola çıktı.

Çok yorulmuştum ama içimde bir hüzün vardı. Kuzenime yeni kavuşup,hemen ayrıldığım içindi galiba...

🐍
Selam,okullar açıldı.Ben tatilde hiç bir şey yapmadım.(Wattpad okumak dışında).Dersleri kötü değil ama okuldan artık çok sıkıldım.Gerçi son zamanlarda yaşam enerjim yok ama neyse;)Yani hiçbir şey yaparken zevk almıyorum.Bende yazı yazıyorum bu yüzden.Neyse iyi okumalar.
Neşeyle kalın...