"Kâbus"

32.7K 1.2K 101
                                    

Uykumdan uyanmamı sağlayan kısık acı dolu inlemelerdi.İlk başta uyku sersemliği ile ne olduğunu anlamamıştım.Biraz bekleyip,uykum açıldığında seslerin yan odadan geldiğini anladım.

Yavaş bir şekilde odadan çıkıp yan odaya doğru ilerlemeye başladım.Odaya yaklaştıkça sesler daha anlaşılır hâle gelmeye başladı.Odanın kapısını açtım.

"Yapma!" Enes kâbus görüyordu.Yanına yaklaştım."Ona dokunma!"Ter içinde kalmıştı.Çok sıcaktı,ateşi vardı.Onu uyandırmaya çalıştım."Enes uyan...Enes!"

Bir anda gözlerini açıp,yattığı yerde oturur hâle geldi."Sakin ol.Kâbustu..."Yatağın yanında bulunan sürahiden bir bardak su koyup ona içirmeye başladım.Bardağı yerine bıraktım.

Bana şaşırmış bir yüz ifadesiyle bakıyordu galiba burada ne işim olduğunu anlamaya çalışıyor. Tam kendimi açıklamak için ağzımı açacakken kolumdan tutup kendine çekti.

Kısık bir çığlık attım.Şuan onun kucağındaydım.Kollarını bana sarmış,hiç bırakmak istemiyormuş gibi sarılıyordu."E-Enes iyi misin?Dikişlerin açılacak.Bırak beni."

Başını boynumdan kaldırıp"Tekrar dikersin."dedi.Pardon!Ben senin kölen miyim?Bunu ona sonra söylerdim.Ama şuan çok fazla ateşi vardı.

"Ateşin var.Gidip ateş düşürücü getireyim." Kollarını çekmesi için hafif ittirdim.Ama o hâlâ kolları belimde,başını boynuma koymuş şekilde bekliyordu.

"Onu koruyamadım..." Ne dediğini anlamıyordum.Sanırım hâlâ kâbusun etkisindeydi."Tamam.Sadece kâbustu,geçti."dedim.Karanlık olsa bile gözlerinin nemlendiğini görüyordum.Ağlıyor muydu?

"Geçmedi doktor...yıllardır geçmiyor."Yavaşça saçlarını okşamaya başladım.O da sanki bundan hoşlanmış gibi kafasını boynuma daha da bastırdı.

O da sanki bundan hoşlanmış gibi kafasını boynuma daha da bastırdı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Daha iyi misin?"Başını kaldırıp bana baktı." İyiyim...iyiyim Dide'm"Yavaşça ondan ayrıldım."Ateş düşürücü getireceğim.Bekle"başını salladı.

İlk yardım çantamdan ateş ölçer ve ilacı aldım.Mutfaktan da bir kap su ve bez alarak Enes'in odasına gittim.

İlk ateşine baktım.'38.7'.İlacını ağzına koyup,suyunu içirdim ve geri yatırdım.Getirdiğim suyla bezi ıslatıp alnına yerleştirdim.

"İlaç birazdan etkisini gösterir.Yaran iyi mi?" iyi anlamında başını salladı.

Ne ben ne de o konuşuyordu.Sadece beni izliyordu,ben de arada bezi değiştirip alnına tekrar  koyuyordum.Daha fazla uykuya dayanamadı,uyuyakaldı.

Ateş'i düşmüştü.Biraz daha beklemeye karar verdim...
🐍
Gözlerimi açtım. Sanki hiç dinlenmemiş gibiydim.Kalkmak için hareketlendim lâkin vücuduma dolanan kollar bunu engellemişti.Esved bir koala misali beni sarmıştı.

Dün gece ateşinin düşmesini beklerken uyuyakalmışım.Ama yatağa nasıl girdiğini bilmiyorum.Tekrar kalkmak için hareketlendim."Rahat dur."Sesi yeni uyandığı için boğuk geliyordu.

"Kollarını çek,kalkıp kahvaltı hazırlayacağım." O ise tam tersi olarak kollarını daha sıkı bir şekilde sardı vücuduma. "Zeynep hazırlar.Zaten gece rahat uyuyamadım."

"Eee senin uyumanla benim ne alakam var.Bırak beni,uyumaya devam et."

Başını kaldırıp,yüzüme yaklaştı."Ne çok konuşuyorsun sen."Şuan üstümdeydi.Gözlerine bakıp "Ne kadar konuşacağımı sana mı soracağım?"

Biraz daha yaklaşıp 'hıhı' diye bir ses çıkardı.Yüzlerimiz arasında çok az bir mesafe vardı.

Enes konuşacakken kapı açılma sesi duyuldu."Oha!"Emir bağırmıştı.Zeynep'te Emirle aynı anda "Çüş!" diye bağırmıştı.Enes ise kısık sesle bir küfür söyledi ve yavaşça üstümden kalktı.

Emir hem Zeynep'in hem de kendi gözlerini eliyle kapatmıştı "Kardeşim kusura bakmayın,siz devam edin biz çıkalım." deyip hızlıca odadan çıktılar.Yataktan kalkıp bende peşlerinden çıktım.

Zeynep bana 'bu konuyu sonra konuşacağız' bakışları atarken,Emir bıyık altından gülüyordu.Kahvaltıyı hazırlamaya başladık.

Kısa bir süre sonra Enes'te gelmiş,masada tam karşıma oturmuştu."Zeynep'te Didem'ı odasında bulamayınca çok korktu.Bir şey oldu zannettik.Bende sana sormaya gelecektim."Emir,Enes'e imalı bir bakış atarak,onunla konuşmaya başladı.

"Konuyu kapat Emir." Enes'in emriyle masada konu bir daha açılmadı.Kahvaltıdan sonra herkes salona geçmişti.

Emir boğazını temizleyerek söze girdi."Didem,bize yardım ettin çok sağol ama lütfen bizi tedavi ettiğini kimseye söyleme.Seninde başın belaya girmesin.Yardımın karşılıksız kalmaz bir sıkıntın olursa bize çekinmeden söyle."

Emir'e dönüp "Sende mi bu işlerle ilgileniyorsun?" diye sordum.O da başını sallayıp çekingen bir sesle "Esved'in sağ koluyum." dedi.Bi seferde Zeynep'e dönüp "Senin bundan haberin var mıydı?" dedim.

Zeynep korkuyla kafasını salladı."Sen neden bana 'Emir bu işlerle uğraşmıyor' diye yalan söyledin?"diye sordum."Eğer Emir'in bu işlerle ilgilendiğini sana söyleseydim,bizi evlendirmezdin."Zeynep'in dedikleriyle çatık olan kaşlarım daha da çatıldı.

"Tabi ki de izin vermezdim." Zeynep dolu gözlerle bana bakıp "Aşığım..." dedi.Bu mu yani?Aşk,kötü işlerle uğraştığını bilmesine,her an ona zarar gelebileceğini tahmin etmesine rağmen vazgeçmemek mi?Ben buna aşk değil,'delilik' derim.

Daha fazla dağ evinde kalmak istemediğimden dolayı işleri bahane ederek ayağa kalkıp,kapıya doğru ilerledim.Üçü de peşimden gelmişti.

"Birisinin seni takip ettiğini görürsen hemen beni ara baldız,bana ulaşamazsan Esved'i ara.Dikkat et." Emir'e tebessüm ettim.Zeynep'le sarıldık ona bir şey olursa beni aramasını,her durumdan haberim olması gerektiğini bir kez daha kulağına fısıldadım.

Enes'e dönüp elimi uzattım.O da elini uzatıp,elimi sıktı."Görüşürüz."deyip arkamı dönüp,evin kapısından çıktım.

"Görüşeceğiz...görüşeceğiz doktor!."

🐍
Selam!Evet gecenin bir vakti bölüm atıyorum çünkü neden olmasın?

Umarım beğenirsiniz...
İyi okumalar!

DİDE'MWhere stories live. Discover now