Bölüm 5

5.7K 551 17
                                    


"Neden dileğimi gerçekleştirmek zorundasın?" dedi tekrar siyah gözleriyle gözlerime bakarken. O an bu anlaşmada beni zorlayacak tek şeyin 'bilinmeyen' kişi olmadığını anladım çünkü karşımda meraklı bir dilek sahibi duruyordu. Meraklı ve otoriteyi kaybetmemek için savaş veren bir dilek sahibi.

"Bu seni ilgilendirmez." dedim soğuk bir sesle. Ona hesap verecek değildim herhalde, şu zamana kadar hangi müşteriye hesap vermiştim ki?

"Dileğimi gerçekleştirmezsen ne olucak?" dediğinde gözlerimi başka yöne kaydırdım.

"Bilmem.. daha önce hiç bir dileği gerçekleştirmekten kaçmamıştım." dedim sessizce.

"Bütün bunlar ne oluyor şimdi?" dedi tekrar. Bu sorgudan fazlasıyla sıkılmıştım. 

Ne biliyorsan anlat ve geri çekil işte. Bu sorgunun sebebi nedir şimdi?

"Bak.. intikam istiyor musun, istemiyor musun?" dedim gözlerine dik bir şekilde bakarken. "Eğer dileğin buysa bana ne bildiğini anlat ve bir köşeye çekilip dileğini gerçekleştirmemi bekle." diye ekledim sesimin soğukluğunu korurken. Ayağa kalktı ve bana doğru bir kaç adım yaklaşarak konuştu.

"Hiç tanımadığım birine her şeyi anlatmamı söylüyorsun yani?" dedi soru sorarcasına. Kafamı iki yana salladım ve gülümsedim.

"Ben bu kafeye bağlı bir cadıyım. Magiya'nın cadısı Eva'yım." dediğimde yüzümdeki sahte gülümsemeyi çözerek, hiç gülümsemeden gözlerime bakmayı sürdürdü.

"Kaplan." dedi sessizce. Bu isim ve bu surat.. o kadar tanıdıktı ki aslında..

"Güzel isim." dedim inandırıcılığını yitirmiş gülümsememi yavaştan bırakarak. 

"Güven çok önemlidir Eva." dedi sakince. 

"Bir cadıyı karşına alıp ders verir gibi konuşurken cesaret daha önemlidir Kaplan." dediğimde suratında bir anlığına oluşan şaşkınlığı yakaladım ama o tekrar duygusuz bir poker suratını yüzüne çekerek onu okumamı engelledi.

"Eğer intikamımı beraber alacaksak seni tanımalıyım." dedi sakince. Neyimi tanımak istiyor olabilirdi ki? 7 yaşından itibaren, 150'i yılı aşkın süredir bu kafenin cadısıydım. Her cadı gibi 22 yaşında fiziksel yaşlanmam durmuştu ve buradan neredeyse hiç çıkmadan hemen hemen her gün bir sürü insanın dileklerini gerçekleştirmiştim. İşte.. yaşanan onlarca yılın koca özeti buydu.

"Beraber değil." dedim sessizce. "Sen bir kenarda benim bitirmemi bekleyeceksin." dediğimde küçük bir kahkaha attı ve eğilerek tekrar suratıma baktı.

"Bunu tek başına yapmana izin verir miyim sanıyorsun? bütün hayatımı bu işe adadım ben." dediğinde gözlerimi kısıp ağzımı açtım ama benden önce davranarak tekrar söze girdi. "Benim dileğim olduğuna göre o zaman işlerin nasıl işleyeceğine ben karar veririm." Bütün cadılık geçmişimde bir his hissetmeye en yakın olduğum bir zaman varsa o şuan olabilirdi. Şaşkınlık, öfke, kızgınlık gibi bir sürü duygu sanki Magiya'nın kapısına gelmiş 'Maalesef bu cadının bir kalbi yoktur.' yazısını görünce geri dönmek zorunda kalmışlardı.

Sakinlikle gözlerimi, siyah gözlerine diktim. Ne yapmaya çalışıyordu böyle. Sanki ipleri elimden almaya çalışıyor, sihirli güçler kullanabilen bir cadıya karşı kontrolu kaybetmek istemiyordu.

"Pekala.. benim adım Eva ve görevim insanların dileklerini gerçekleştirmek." Dediğimde gözlerini kıstı ve yüzüme daha yakından baktı.

"Bu görevi sana kim verdi?" dedi. Yanlış yerleri sorguluyordu.

Kupa CadısıWhere stories live. Discover now