24. Bölüm

3.4K 183 11
                                    

Medya: Hiç bitmez bu masal

"siktir.."

Tüm gözler beni kaşlaeı çatık suratlar asık bi biçimde süzerken boğazımı temizledim. "ş-şeyy...Gitmiyormuyuz?" gözlerini kırpıştırarak kendine gelen ilk Barlas abim oldu "Asil elbisen çok şıkmış abiciğim." dudaklarımı büzdüm bunu söylerken yüz ifadesi komikti tabi.

"teşekkürler abii." gözlerimi diğerlerine çevirdim "bence üşürsün git üstünü değiştir." bu ses Esin'den gelmişti hadi canım? Bu yazın ortasında mı?

"Esin'ciğim aşkitellam ben üşümem üşürsem de arabada yedek ceketim vardır." gözlerimi kırpıştırarak Duman'ı aradım ve en arkada gözlerini elbisemden ayırmadan bakan gözleri ile karşılaştım. Benim ona baktığımı farkettiğinde ise gözümü kaçırdım.

Yüzüm domates gibi kızardı şapşal!

İç sesime kulak asmaktansa gözlerimi Duman'dan uzak olan her yere çevirdim. Metehan abimöe göz göze geldiğimde "Tamam tamam yeter benim canım ailem.. Asil istediğini özgürce giyebilecek bi kız ve bizde onu dışarıdaki tüm kötü gözlerden koruyacak abileriyiz.." nefes aldı ve abilerime dönerek "ve onları teker teker sikeriz..." duyduğym küfürle yüzüm utanç duygusunu kaplayınca merdivenin son basamağını indim o sıra abi tayfadından değişik sesler çıkaranlar vardı. Bu onlar laf soktuklarında aralarında yaratıklaşma oyunu gibi birşeydi.

"hadi gidiyoruz. Bu kadar maymunluk yeter." son noktayı Emir Mirza abim koymuş ve kucağında ki Lalin'i bana vererek önden yürümeye başlamıştı. "lan?" bu çocuk bana ne ara geldi?

Esin  bana göz kırptı "bugün evcilik oynuyoruz ve sen ile Duman en küçükler olarak Lalin'e ana babalık yapacaksınız." Esin'e inanamaz gözlerle baktım "sende küçüksün!" Esin dilini damağına şıklattı "senden 10 saniye önce doğdum aşkımm."

Kaşlarımı çattım "neysse halasının kuzusu ben ilgilenirim onla." Lalin anlamaz gözlerle bana bakarak "hayaa e-eh. Püff" dedi ve burnunu tuttu. Gözlerimi kıstım "hayır Lalinn!" abi tatfası halimr gülerken ben onlara gözümü devirip "bekleyin 10 dakikaya geliyorum." dedim ve Lalin'in altını değiştirmeye gittim.

"ohaa! Çok güzell!" lunaparktaki oyuncaklara heyecanla bakarken Alparslan abim elini omzuma attı "ilk hangisine binmek istersin küçük hanım?" gözlerim ger birinde fingir fingir gezerken en sevdiğimi gösterdim "şuu!" hız trenine bakıp onu gösterirken Esin bi anda atladı "bence daha az tehlikeli şeylere binmelisin.. Bak şu nasıl?" bana atlıkarıncayı gösteren ikizime sen ciddi isin?  Bakışları attım ve bebek arabasında duran Lalin'i ona vererek "ne dersin bugün Lalin'in bakıcılığını sen yap ben de ana avrat eğleneyim?" Esin'in yüzünde bariz bi hüzün belirlenirken surat ifadem değişmişti "Esin iyimisin?" omuz silkti "eğlenmene bak." dedi ve bebek arabasıyla başka yöne gitti. Anlamaz gözlerle Alparslan abime bakarken dudakları düz bi çizgi halinde bana bakıyordu "ne yaptım?" diye sordum sessizce

"Esin'in tramvası.." gözlerim kocaman açıldı "ah.. Tabi ya.. Ben onu unuttum." gözlerimi kapatarak alnıma bi tokat geçirdim "salak ben!" Esin'in tramvasını biliyordum ama tam olarak bilmiyordum fakat lunaparka gelen bi insan hız trenine binmeden nasıl eğlenebilir ki?

Aklıma gelen fikirle Esin'in yanına koştum "heyy Esin!" Lalin'den bakışlaeını çekerek çömeldiği yerden bana döndü "efendim Asil?" tarlı bi gülümseme ile ona döndüm "benim canım ikizimin burda bebek bakıcılığı değil de.. Benimle şu kamukazeye binmesini o kadar isterim ki.." gözleri arkamda ter dönen ve herkesin çığlık attığı makinaya dönerken büyüdü "Asil.. Biliyosun yapamam.." ona masum bi ifade ile bakarak "bak korkma korkunu yenmen için üzerine gitmelisin.. Şimdi haydi hız trenine değil kamulazeye binelim hem o seni öldürmez ya?"

Gözleri tereddütle gidip gelirken masum masum ona baktım "hadi hadi yaparsın aşkoo!" elinden tutup gişede sıraya girdim ve sıra geldiği gibi "iki bilet lütfen." dedim Esin hala tereddütlüydü onu korkutmak değil di amacım sadece korkusunu yendirmek istiyordum!

Biletleri aldığım gibi Kamulazenin bol sandalyelerine oturduk o kemerini istemeye istemeye bağlarken ben heycanla bağlıyordum o sıra Metehan abimle göz göze geldik bana bakarken gülümsedi ama yanıma döndüğünde yüzünde bariz bi şaşkınlık ele aldı ve Barlas abimi dürttü. O Metehan abime baktı o ona bizi gösterirken ilk beni gördü ve gülümsedi sonra Esin'i gördüğünde ise şaşkınlıkla yerinde kalakaldı.

"Esin baksana sakin ol tamam mı ben yanındayım." elini tutarak söylediğim sözlere kasılmış bedeni biraz daha rahatlayan ikizime güven duygusunu kazandırmıştım. Hrycanla Metehan abime döndüm ve elimle telecon işareti yapıp bizi çekmesini söyledim hala şaşkın olsada bizi videyo almaya başlamıştı.

Kamukaze elektrikli yavaş bi ses çıkarırken heycanla Esin'in elini sıktım "hazır ol kaptan yolculuk başlıyorr!"

Sonra kulakları sağır edecek kadar yüksek kahkahalarla karışık çığlıklar karıştı etrafta bizim sesleri iz yankılanırken ben gülmeden edemiyordum "Asiiil! DİKKAT ET KIZIM ÖLCEZ AĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAAĞ OLM BU ÇOK KORKUTUCU DERECE EĞLENCELİ AMK!"

"AĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAAĞĞAAĞAĞAĞAĞAĞA."  yüksek sesle barırıken baş aşağı döndüğümüzde kahkaha atıyoduk.

Biraz daha dönüp en son duran kamukazeden indiğimizde tüm abiler başımıza toplanmıştı "olum o neydi öyle?" Barlas abim Esin'i kollarının aradına alıp sıkıca sardı "bizim küçük enişteye bak korkularınımı yendin sen he?" Kaya abim araya girdi "Asil bunu ona nasıl yaptırdın?" omuz silktim "ben bişey yapmadım." gözlerimi ikiziminkilerde kitleyip elini sıkıca tuttum "o bana güvendi ve korkularını yendi.."

Kaya abim inanamaz gözlerle bize bakarken Emir Mirza abim araya girdi "evet şimdi kim boks torbası pataklamak ister?" gözlerim hayretle açıldı "yok artık her iddasına varım ki 700 ü geçerim!"  bu dediğime gülen abi tayfasına homurtuyla baktım. "ah hadi ama ben bir kızım sizin gibi herkül değil!"

Saçımı bozmak için yetinen Barlas abime elini habada tutup çimdik attım "şşt ayık ol saçlarımı yeni yaptım ve çok zahmetliydi!" ellerini geriye çekti ve beni kolunun altına aöarak boks torbasının yanına götürdü.

Çoktan parayı atmış Alparslan abim gömleğinin kollarını sıvayarak torbayı sabitlemeye çalışıyordu "evet bahisleri alalım." Metehan abim herkesten birer yüzlük koparırken "ne yapıyonuz?" diye sordum bana bakıp sırıttı "Alparslan ve Duman arasında yarış kim kazanırsa paralar ona gidecek. Ve kaybeden takım dondurma ısmarlayacak."

"Bende varım." çantamdan bi 200lük çıkardım ve Metehan anime verdim "100 yeterliydi minik. Kime atıyosun oyunu?" ben dişlerimi göstererek güldüm "valla ikiside deve gibi adam kaybetmek istemiyorum bu yüzden ikisine oy verip kazananla olucam." ellerimi arkamda birleştirip geri çekildim.

"enayi gibi mi duruyoz." dudaklarımı büzdüm "hayır kaybedince sizinle dalga geçicem enayi olursunuz o zaman." gülerek geri geri giderken gözlerim Duamn ile birleşti bana kaşlarını kaldırarak bakarken bu anı sanki zihnimde bi anının depreşmesine sebeb olmuştu..

Başımı salladım 'hayır Asil o öldü..'

"bişey mi dedin bebeğim?" Mirza abim bana dönünca başımı salladım "yoo." ve oyunu izlemeye devam ettim. Hadi bakalım kazanan kim olucak?

Selammm

Nasılsınız?
Valla bölüm yazasım geldi tüm işleri kenara attım geldim yazmaya..

Yorumlarınızla beni mutlu etmeniz ne hoş.. Sizce oyunu kim alır

Duman'mı?

Alparslan 'mı?

Asil Duman' ı ne zaman hatırlamalı?

Duygu ve düşüncelerinizi alalımm..

Sizleri seviyorum

Okur kalın 💞

Ufak Tefek Karışıklıklar Where stories live. Discover now