2. Bölüm

13.5K 478 32
                                    

Medya :Demir bey babamız :)


Asil Demirel

1 hafta sonra

Verdiğimiz kan DNA 'ları sonrası tamı tamına 1 hafta geçmişti. Heyecanlıydım. Ama bir o kadar da korkuyordum. Annemi hastaneden çıkarmıştık çok şükür iyiydi.

Bu 1 haftada normal geçmişti hayatım herzamanki gibiydi. Demir bey ile bir defa hastanede konuşmuştuk sonra hiç muhabbetimiz olmamıştı.

Annem ile aramız her zamanki gibiydi bana söylediklerinde içinden bir yük kalkmış ve rahatlamışa benziyordu, babama biraz kırgındım. Sırf onun kızı olmadığımı bildiği halde niye kötü davranmıştı?

Ablamla konuşmuştum. O günün akşamı ağlamıştı e tabi doğal olarak oda bilmiyordu. Sabaha kadar dertleşmiştik iki kız kardeş..

Şimdi ise giyinip hastaneye gidecektik. "Asil. Anneciğim bi bakarmısın?" annemin seslenmesi ile hemen odasına koştum. Bana neden mi hala anneciğim diyor?

Biz şu zamana kadar ne kadar iyi anlaşamasakta beni büyüten yediren içiren hep oydu, yani onun hakkını ödeyemem bir iki kavgadan da küsemem bu bencillik olur. Bu yüzden herşeyi geride bırakıp yolumuza bakmıştık.

Ben artık onun manevi kızıydım, bir sorunum olursa yolum hep buraya düşerdi. Kendisi bizzat böyle söylemişti.

"efendim anne?" yanına gidince yatağına pat pat ederek vurdu ve oturmamı işaret etti. Admlarımı oraya çevirip hemen yanına oturdum. "kızım.." dedi kollarını bana sarıp ben ne diyeceğini bekliyordum.

Niye kızını evlendiren anaların vibesini alıyorum?

"anne sanki evleniyorum! Ne bu hülyalı bakışlar." dedim sitem ederek. O ise boynuna dikkat ederek güldü. "ama gidiyorsun ya gerçek ailen yani o test yaptırdıklarımız gerçek çıkarsa bizi unutma olur mu?"

Anneme baygın bakışlarımı gönderdim "bir haftalık gündemimiz bu olduğu için malesef unutamam Selma sultan!" eliyle hafifin biraz minnacık serti omzuma vurdu "kız bak bi de malesef diyo!"

Acıdı gıı!

"öff tamam" tekrar vuracaktı ki "anne! Ben boks torbası değilim. Mahalledeki karıların stresini benden çıkardığının farkındayım." gülümsedi "sen hala benim yaramazlıklarına doyamadığım kızımsın."

Yaw he he!

"Asil hazırmısın ablacığım." aha! Bende diyom assolist nerde?

"Aselciğim anamkadın bıraksa giyinecem! Kurtar benii!" diye cırladığımda odaya biran Asel girmişti "kulağım affet!" yüzünü buruştururken bende onu taklit ettim.

"hah! Şarkıcılara bin basan sesim var. Hele söyliyim bitane, eşarbını yan bağlama eşar-" sözümün kesilmesi ablama aitti. "allahına sus! Kulaklarım kaldırmaz.

Dudaklarımı büzdüm ve ayağa kalktım" ben gitmeden güzel sesimi duyun istedim ama siz reddettiniz herneyse gidiyorum ben.. "sonlara doğru biraz yeşilcam havası vererek konuşurken annemlerin kahkahasıyla odadan ayrıldım.

Demir Enka

Hastaneye giriş yaptıktan sonra üst katlardaki doktorun odasına giriş yapmıştım. İzel hanımı arkadaşları bırakacakmış!

Onu artık kızım yerine koymuyırdum. Ondan nefret ediyordum ailemizi batırmıştı, hepimizi birbirimize düşürmüştü, ailemizin en küçük üyesine vermediği zarar kalmamıştı..

Kapıyı çalmadan girdiğim odayla tüm bakışlar bana dönmüştü "Demir bey bizde sizi bekliyorduk." dedi doktor, etrafa bakındığımda İzel köşede bir arkadaşıcile oturuyordu. Aile arası işlere arkadaş sokmak mı?

Bu kız hiç akıllanmayacak!

Yere sert adımlarımı basarak ilerlerken gözlerim beni dikizleyen bir çift kahve gözlere takıldı Asil...

Bana merakla bakıyordu sanki bişey sormak istiyor ama soramıyordu. Ona daha fazla bakamadım çünkü cesaret edememiştim kafamı başka yöne çevirip karşı boş koltuklara geçmiştim bile..

"evet tahminleriniz doğru Asil Demirel ve Demir Enka arasındaki kan uyumu %99 oranla uyuşmaktadır." ben normal bir şekilde karşılarken Asil heycanla bana döndü sonra benüm tepki vermediğimi görünce Ablasına dönüp sarıldı. "ablacığım..." demişti.

Bir insanın sesi bile benzermi ya..

Gözlerimin dolduğunu belli etmeden sildim ve umursamaz halimi takındım kız babasına (üvey) sarıldıktan sonra ayağa kalktı. "ee." dedi İzel,

"ben bu varoş aileye vermiyorsun? Değilmi baba!" ona kızgın bakışlarımı gönderirken "kelimelerine dikkat et!" demiştim. "varoş falan kullanmıyoruz İzel! Biz sana böyle öğretmedik!" samimiyetsiz bir gülümseme ile onlara dönüp genç kızın yüzüne baktı "bu rüküş, ezik ve fakir kız, ablammı?" dedi baştan aşağı onu süzerek, kız ise sinirle ellerini yumruk yapmıştı. Asil hemen önüne atladı "bu cadı, badana suratlı ve ergen kız.. Benim ablamın kız kardeşimi?" ona aynı cevapları verince gülümsedim

Evet evet. Helin'in gençliğiydi..

İzwl sinirle bana döndü "baba şu kızı hapse attır!" kaşlarımı çattım 'what?' diper kız kahkaha attı. "a-allahım y-ya sen - haahah!" gülmekten konuşmaıyordu iki kız birbirlerine bakıp gülerken aynı anda konuştular,

"bibi! Şi kizi hipsi ittir!" taklit yapmışlarıdı ve bunu en çok ikizlerde yapıyordu. (arkadaşlar sonraki bölümlerde öğrenirsiniz) sonra Asil konuşmaya başladı "sen uğur böceği ile kara kedi izliyon mu?"

İzel kaşlarını çattı "ne alaka?" Asil güldü "seni birine benzettim senden çok güzel Clohi olur. (nasıl yazılır bilmiyorum yanlışım varsa mazur görün..)

" herneyse saçma kavgaların ne yeri ne zamanı."dedi karşımdaki adam bu Asil'i büyüten adamdı yani İzel'in gerçek babası "herkes kendi kızını alsın."

"bana uyar." dedi Asil babasına bakarak sonra bana döndü "yani sizin için sıkıntı yoksa" ben hayır anlamında başımı salladım. İzel araya girip "sizinle gelmeyeceğim." dedi onlaeı göstererek "Begün yürü gidelim kanka!" dediğinde kapıya yürümüştü ki Begüm denen kız ona döndü.

"İzelciğim! Ya kusura bakma ama artık bize layık değilsin.. Anlarsın ya! Maddi durum." Bsn ve diğerleri onlara şaşkınlıkla bakarken İzel sinirden kasılmıştı Begüm denen kız çantasını koluna takıp "herneyse siz varoşlar. Allah zengin olmayı nasp ederse sende dagilsin İzel. Gelirsin yanımıza. Hadi kapiş." dedi ve gitti.

"oha lan! Paraya karşılık dost mu?" Bunu söyleyen Asil di ben bile şok olmuştum. Asel İzel'in omzuna kolunu attı "merak etme İzel bizim mahallede daha iyi arkadaşlar bulursun. Hem gördün para geçici.." İzel sinirle kızın kolunu itti "nefret ediyorum hepinizden!" sonra kapıyı açıp çıkıp gitti.

Asil ile Asel birbirine bakarken Asel, "elimden geleni yaptım." dedi sonra "ben bir yolunu bulur onunla konuşurum siz dertedmeyin."

Bunu söyleyen Asil di elindeki çantasını koluna takıp bize birley söylemeden gitti.

Asil Enka

Odadan çıkıp hastanenin baheçsini çıktığımda upuzun saçları sırtına dökülmüş ağlayan bir adet İzel görüş açıma girince gülümsedim" hadi bakalım çakma clohi seninle işimiz var. "

Ufak Tefek Karışıklıklar Where stories live. Discover now