12. Bölüm

9.9K 487 39
                                    

"benden nefret ediyor.."

Demir Enka

Kızımın o sözleri aklımdan çıkmıyordu.

"senden nefret ediyorum Demir Enka.! "

Bir baba olarak kızından böyle sözler duymakta onur kırıcıydı doğrusu..

17 yıl öncesine kadar hep bir kız babası olmak istemiştim ancak hayatımda yapılan hata sonucu İzel ile zehir olmuştu.

O ilk başlarda benim biricik kızımdı. Amcak o gün Esin'imi öldürmeye çalıştığı gün bitmişti ona karşı babalık duygularım. Yerine kopkoyu bir nefretle bakıyordum artık ona ve o zaman demiştim kızımın bana dediği gibi,

"senden nefret ediyorum İzel Enka.."

Bir kişiye nefret beslersin. Ama ondan nefret ederken içini kaplayan duyguyu tarif edemezsin. Karşındaki nasıl hisseder ancak o duyguyu tattığında hissedersin..

Ve ben bu duyguyu artık anlıyordum...

Kızım bana nefret besliyordu. Yüzüme bağıra bağıra söylemişti. İlk defa.. İlk defa Helin'den sonra başka bir kadını üzdüğüm için üzülmüştüm ben..

Gözyaşlarımı sildim. Ben Demir Enka'yım! Kendime gelmem lazımdı! Ayakta durmalıyım ve kızımın kalbini kazanmalıydım.

Karşımda duran boy aynasının önümde kendimi izlerken yatağa oturan Helin'in gölgesi ile  gülümsedim. İlk sırtımı okşadı ona bakmak istedim ama gözümü aynadan ayırırsam gideceğinin farkındaydım.

"ah Helin'im keşke görseydin gerçek kızını.." aynandaki görüntüsü yavaşça silikleşirken yine gülümsüyordu.

Ne zaman bırakmıştı ki gülümsemeyi?

Ayağa kalktım. Güçlü olmalıydım ve kızımı kendime sevdirmeliydim! Üzeeimsekilerden kurtulurdum ve hızla bie duşa girdim. Soğuk su bedenimi kendine getirirken tüm yaşamım boyunca olan yıllarımı düşündüm.

Erken evlenmiştik Helin, 18 yaşındaydı ben ise 20. Bizim evlilik hikayemiz biraz garip  olmuştu. Lise yıllarında ben Helin'e delilercesine aşıktım.

Tabi o benden nefret ediyordu.

Şuan düşündüğümde tam bir gerizekalı gibi davranmıştım. Duşta aklıma gelen ile gülümsedim ne değişik anılardı ama..

25.05.1988

Yaş:20

Demir Enka

Zorla kolundan tuttuğum ve delilercesine aşık olduğum kızı sinirle getirdiğim evden içeri soktum "bırak kolumu! Hayvan herif ne yaptığını sanıyorsun!" yersiz çığlıklarına yüzümü buruşturdum. "bağırma burda seni kimse duymaz."

"Demir kendine gel. Nolur bırak beni hem seninle barışmak is-te-mi-yo-Rum!" diye heceleyerek konuşmasına daha da sinirlenmiştim.

"sen beni seviyorsun Helin! Ve barışacağız! Byraya bu yüzden geldik." biliyordum beni seviyordu. Sadece yanlış anlaşılmadan dolayı bana böyle davranıyordu.

"ben seni dinlemek istemiyorum!" dedi inatla bu kız varya keçi inadı vardı bunda!

"dinlemeden gidemezsin. Bak dinle bir karar al! Eğer istemezsen bırakacağım." biraz olsun sakinleşmiş suratını görğnce koltukları işaret ettim "otur hadi." kollarını göğüsünde kavuşturdu. "anlat!"

Bıkkın bir nefes verdim. "bak. Atakan olayını konuşmaya değmez.. Sadece bana takıldı bende düşürdüm.. Bu kadar başka bişey yap-"

"DEMİR!" yüksek sesli çığlığında yüzümü buruşturdum "bağırma!" bana küstah bir bakış yolladı "o zaman bağıttırma! Anlat düzgünce ayrıntısına kadar!"

İnanamıyorum bir kadına taparcasına aşık olup sonra her istediğini yapacak kıvama gelmiştim..

Vay be Demir..

"off!" yüzüne biraz baktım belki yumuşar belki barışırız diye ama yok merakı herşeyden önce hanımın!

"bak şimdi bu geldi dedi işte Helin'i senden alcam galan fistan ben sinirlendim dedim bas git ama dinlemedi sonra yumruk, tekme itiş kakışş-" yine sözümü kesti.

"siz çocukmusunuz?" alayla söylrmişti bunu "Demir kendindemisin! Seni asla bırakmayacağımı canımdan çok sevdiğimi bilmiyormusun!" sinirle söylensede söylediklerinin farkına varmış gibi kızardı ben heycanla kalkıp "beni bırakmayacaksın öyle mi?" dedim

Helin konuyu değiştirmek istercesine "herneyse affettim seni hadi götür beni ev-" daha konuşmasına izin vermeden dudaklarına kapandım..

Günümüz

Z

aten o olaydan sonra evlenmek zorunda kalmıştık. Neden mi?

Pek fazla takmadığımız küçük hata sonucu Emir Mirza'ya hamile kalmıştı Helin.

Tamam gençlik işleri falan fistan derken bizim iş ciddiye binmiş ailelerimiz böyle bir rezilliği kabul edemeyeceğini söyleyimce ortaya evlenme işi gelmişti.

Öncesinde Helin korkmuştu ancak sonrasında Emir Mirza doğunca herkes alışmıştı.

"ah be Helin'im.. Ne özledi seni bu adam.."

Asil Enka

Dün gece yaşanan hadisenin ardından hemen yatağıma geçmiş ve kimseyi umursamadan bağıra bağıra ağlamıştım.

Yine günümüze gelecek olursak sabah hiç beklemediğim bir enerji ile uyanmıştım. Ve şimdi okula gitmek için hazırlanıyordum.

Üzerime giydiğim beyaz gömlek üstü lila süveter ve altınada yüksek bel kot pantolon giymiştim.

Saçlarımı iki mısır örgüsü yaptığım için salarak dalgalı hale getirmiştim.

Arkadaşlar saç dalgalandırma şeysi olmuş bin lira! Ona para verilirmi?

Saçlarımı güzel bir şekle getirip sırt çantamla birlikte odamdan çıktım. Merdivenleri ritmik bir şekilde inip yemek odasına gelmiştim.

Her zaman ki aile tablosu olan abilerim ve sevgili babacığım(!) oturuyorlardı.

Demir bey babanın elinde gazetesi ile kahvesini yudumlarken, Mirza abi ve Alparslan abi iş konuşuyordular.

Metehan abi Kaya abiye bulaşıyor. Kenarda tek oturan Esin ise gülerek izliyordu onları..

Ben buraya ait değilim..

İçimden geçirdiğim bu cümleye hak verdim. Çok doğru ben hiçbir aileye kabul edilmeyen, babası tarafından sevilmeyen anne sevgisi görmemiş küçğk bir kız çocuğu olarak kalacağım..

Ufak Tefek Karışıklıklar Where stories live. Discover now