Ufak Tefek Karışıklıklar

14. Bölüm

Medya : Oğuzhan Koç ~Ben hala rüyada

~~~

Asil Enka

"noluyor burda?" sesin geldiği tarafa baktığımızda Müdür sinirli bir şekikde bize bakarken şirin olduğumu düşündüğüm bir şekilde sırıttım.
Hoca tek kaşını kaldırmış şüpheli şekilde bakarken boğazımı temizleyip hemen kıçımı kurtarmak istercesine lafa atladım.

"hocam kusura bakmayın.. Akşam ki oyun için konuşurken biraz fazla bağırdık sanırım.." gözlerini kısarak bana bakarken kendimden emin bakışlarımı ona gönderdim yoksa yalan söylediğimi anlayabilirdi.

"yaa Asil. Bana kavga ettiğinizi söylediler?" dudaklarımı yalayıp konuşmak için ağzımı açmıştım ki Kemal denen şerro araya girip "hocam doğru bana yumruk attı!" dediğinde kahkaha atmak istedim.

Dehşetle söylediği cümlelerde müdürün yüzünde bir şok dalgası belirdi "sen.. Şu kızdan" eliyle beni gösterip "dayak mı yedin?" kendimi tutamayıp gülerken Esin de bana katılmıştı.

Müdür Kemal'e kınayıcı bakışlarını atarken laf arasında konuştu "bir sorun yoktur umarım. Biraz daha sessiz olun."

Ben dediği ile değişik bir varlık görmüşüm gibi müdürün gidişini izlerken söylendim "neden çabuk odama! gibi laflar etmedi bu?" vallahi bizim müdür olacak şuan disiplinlik olmuştuk.

"e okul bizim Asi kız! Tabi sen fakirsin anlamazsın." diyen kıvırcıka döndüm suratıma alayla karışık piskopatça bir gülümseme yerleştirirken "ya şeyy.. Bi konuda yanılıyorsun, hani benim soyadım da Enka. Hani ben Esin'in öz kardeşiyim."

Dudaklarımı büzdüm "kıvırcık beyin biraz geriden geliyor heralde?" sinirle gözlerini kısıp "adım Mert!" diye ikazda bulundu.

"tüh benim ki de Asil!" bana yaptığının aynısını yapınca nasıl oluyomuş!

Ellerini saçlarına geçirip gözlerini yumdu ve bir süre öyle durdu kendimi dönüşmesini beklediğim Winx'te ki trix cadıları gibi hissettim!

Gözlerini açan Stella winx'imiz bana işaret parmağını sallayıp" bu burda bitmedi! "dedikten sonra sınıftan çıkmıştı.

"ay çok korktum sıçtım şuan!" arkasından söylenirken Esin bana gülmüş ve eliyle çak yapmıştı.

Biz onunla kimseyi takmazken Kemal'de bana öldürücü bakışlar atıp sınıftan çıkmıştı..

~~~

Oyun için geldiğimiz saha acayip tanıdıktı. Akşam vakti olduğu için pek fazla hatırlayamasam da Esin'in bana 'bizim evin arkası burası' diyerek tanıttığı yerde aklıma ilk Uraz gelmişti.

Hakket! Ben ona hiç yazmamıştım. İkizim gelcek falan fistan derken hoop unutuvermiştim keretayı.

Deniz ve Ömer bu zengin semtlere aşırı ters düşen Kartal arabalarıyla gelirken bir yandan kekoluklarından geri kalmıyordular!

"hşşt yavru alıyımmı seni? Bana geçeriz ya sıkıntı yok. Canım hiç öpmiyim ya."

"gece son model arabası taş gibi manitası akıyolar aleme janti kankası, bize yine kezban tribine havası. İçkisi votkası..." şarkı yavaş yavaş sesi kısılılırken onlar arabadan inmişlerdi bile.