84. Bölüm : YAKLAŞAN SON

Start from the beginning
                                    

Tam her şey düzelmişken, neden yine boka sarıyordu ki?

Liya neden ona bu ihaneti yapmak zorundaydı? Alihan buna anlam veremiyordu, açıkçası anlam vermekte zorluk çekiyordu. Bildiği tek şey vardı ki, U'ya daha önce hiç böyle yakın hissetmemişti.

Kahvesini bitirdiğinde küçük odasına yöneldi ve üstünü başını değişti. Yüzündeki kanları yıkayarak temizledikten sonra tekrar Yılmaz'ın yanına döndüğünde bu sefer yere oturdu ve konuştu.

"Dinliyorum?"

"Serkan ve ben aslında hiçbir zaman dost olmadık." diyen Yılmaz'ı dikkatle dinleyen Alihan, kafasında birkaç şeyi düşünüp tartıyordu. "Liseden beri tanıyoruz birbirimizi ve açıkçası, ben ona hiç arkadaş gözüyle bakmadım."

"Gaysin yani?"

"Biseksüel desek daha doğru olur ama önemli olan bu değil, Karalı." diye konuştu Yılmaz. "Biz takılırken bir gün içmeye karar verdik. İçtik, sarhoş olduk fakat ben hala mantıklı düşünebiliyordum. O gece yattık birlikte. Serkan uyandığında bunu normal karşıladı, hatta bana umut verip güzel olduğunu söyledi. Bir süre sonra çok yakınlaştık, eğlendik ve çok daha fazla mahremiyet kattık işin içine fakat sonra o geldi hayatımıza..."

"Karısı."

"O gelmeden önce istihbaratı ben kurdum. Serkan ile bu işi beraber yapmak istemiştik, başladık ve başarılıydık ama o kadın geldiğinde her şey bozuldu. Serkan beni unutup onunla vakit geçirmeye başladı. Kıskançlığım bana kötü şeyler yaptırdı. Mesela, karısını dövmeleri için adam tutturmuştum bir keresinde. Tabii Serkan bunu öğrenince benimle tüm iletişimini kesti ve uzaklara taşındı. Seneler sonra evli olduklarını öğrendiğimde bir merhaba diyeyim dedim ve onu öldürdüm, sonra da U ile karşılaştım."

"Ne kadar sikik bir piçmişsin sen böyle?" diye mırıldandı Alihan. "Serkan'ı suçlamıyorum, sana kim bakar ki amına koyayım?"

"Düzsün Karalı, ondan böyle diyorsun."

"Çirkinsin ama?"

"Teşekkürler."

"Çok dinledim seni, kafam şişti. Sen burada çürü biraz, ben gidiyorum sonra yine geleceğim." Alihan ayaklanıp alt kattaki gizli dairesine inecekti ki, ayağının ucuna giren kurşun ile neye uğradığını şaşırdı.

Hızlıca sesin geldiği yöne baktığında gördüğü görsel hoşuna gitti. Liya, üstündeki ev kiyafetleri ile silahını Alihan'a doğru tutuyor gözlerindeki yakıcı öfke ile onu adeta öldürüyordu.

"İşte buradasın, Liya." diye mırıldanan Alihan ona döndü ve gülümseyerek kollarını göğüsünde kavuşturdu. "Seni bekliyordum."

"İşimi kolaylaştırıp Yılmaz'ı bana ver, onu istihbarata götüreyim. Bu iş burada bitsin, Ali!" dediğinde Alihan beyninden vurulmuşa döndü.

"Siz kimsiniz de benim meseleme karışıyorsunuz?" diye yükselen Alihan'a yönelik sustu Liya. "Uzay benim düşmanım! Bana karşı oynuyor, benim sevdiklerime zarar veriyor-"

"Sen ne saçmalıyorsun?" diye bağırdı Liya. "Ezher... Ezher benim sevdiğim değil miydi? O çok değerliydi benim için! Ayrıca o piç seni aldı benden ve bizi mahvetti! Onun ölümünde benimde bir katkım olucak!"

"Olmasın demedim hiçbir zaman!" diye bağırdı. "Siz bana güvenmeyip Yılmaz'ı benden saklı tuttunuz! Onu bulduğumuzda onu tek başıma öldürmeyecektim, hepimizin bir katkısı olucaktı ama sen bana güvenmedin, Liya! Ne hakla onu bensiz öldürecektiniz lan? Ne hakla?"

"Alihan..." diye mırıldandı Liya. "Bu silahı sana doğru tutmak beni ne kadar mahvediyor bir haberin bile yok! Sadece Yılmaz benimle gelsin, gerisini birlikte hallederiz anlıyor musun? Serkan'a yaptığını da unuturum, yeter ki bu herif benimle gelsin ve onu istihbaratta saklayalım!"

Mahkumiyet (+18)Where stories live. Discover now