15. Kana Bulanan Krema

671 116 97
                                    



Bölüm 15. Kana Bulanan Krema



"Yuh! Bu bir evlenme teklifi mi?" dedim. Biraz kulağına bağırmış da olabilirdim. Çok az. Kendini bir miktar geri çekmek zorunda kalmıştı. "Bu kadar heyecanlanacağını bilmiyordum. Bir nevi prova diyebilirsin." dedi.

"Hayır kazanova biraz hızlı ilerliyorsun diyeydi bu tepkim. Heyecanlandığımdan değildi yani." demiştim kulağına doğru yaklaşarak.

"Demek sende mutlak sonun bu olacağına eminsin ve sadece hızlı olduğunu düşünüyorsun." dedi keyifli bir ses tonuyla. "Cık," dedim dilimi şaklatarak. Kafamı biraz daha kaldırıp kulak memesinin üzerinde olan dudaklarımı oynattım. "Beni daha herhangi bir şeye ikna etmiş değilsin." dedim. Belimi tutuşu biraz daha sıkılaştı. Burnunu saçlarımın arasına daldırdı ve derin bir nefes aldı.

"Güzelim, seni öyle şeylere ikna edeceğim ki, sen bile inanamayacaksın." dediğinde gözlerimi dikmiş ona bakıyordum.

"Ağzın iyi laf yapıyor ama beni böyle kandıramazsın."

"Kandırmakla inandırmak çok farklı şeyler Gökçe."

"Arkamı dönmemi ister misin?" dediğimde anlamsızca bana baktı. "Neden? Öyle mi dans etmek istiyorsun?" dediğinde bir kahkaha atmıştım.

"Hayır biraz da orama anlat diyorum." dediğimde gözlerini devirdi.

"Oraya da anlatacağım şeyler var ama şu an ortam müsait değil." dedi dudağının bir kenarı yukarı çıkarken. Dizdar yine bildiğimiz gibi hiçbir fırsatı kaçırmıyordu.

Arda çaktırmadan bana doğru yanaşıp "Ne olur şu dansı bitir artık çık bir şarkı falan söyle. Sarı çiçeğim dururken domates güzeliyle dans ediyorum. Salça yapacak birazdan beni." dediğinde onu bu işkenceden kurtarıp piste doğru çıktım.

Sahnedeki ekip ritmi düşürürken hangi şarkıyı söyleyeceğimi ilettim ve sözleri Ülkü Aker'e ait olan şarkıya giriş yaptım.

O sırada Alya sahneye yaklaşıp beyaz tüylü otrişini bana doğru attı.

Bu dünyada sevgi büyük ihtiyaç
Herkes sevmeye sevilmeye muhtaç

Kimileri dansı bırakmış, kimileri birbirine sarılarak olduğu yerde sallanıyorlardı.

Bardaklarını kaldırıp sallayarak eşlik edenler de vardı. Şarkıya devam ederken uzakta bir bardak daha fark ettim. Bardağın sahibine baktığımda ise bana çapkınca gülümsüyordu. Hiçbir şey hatırlamadığımı sanan kişiye hafifçe gülümseyip, ben de elimdeki bardağı ona doğru kaldırdım. Mesajı alıp yavaş adımlarla piste doğru yürümeye başladı.

Herkesle dost ol herkesle arkadaş
Ömrümüz geçiyor bak yavaş yavaş

Daha yakına gelip beni izlemeye başladı. Yüzü gülüyordu, ama birazdan solması için elimden geleni yapacaktım. Dizdar'a baktıktan hemen sonra yeniden ona baktım. Gözlerimi takip adamı bulduğunda burnundan duman çıkaran bir boğaya dönüşmesine ramak kalmıştı.

Çünkü bu oydu!

Buradaki ilk partimizde alkolsüz içecek istememe rağmen hem alkol veren hem de içeceğime hap atan şerefsizdi.

Kimin kılığına girdiğini çıkaramamıştım. Ama kesinlikle Nuri Alço olmalıydı pis sapık. Zaten elinde tuttuğu şeyin de gazoz olmasından şüpheliydim.

PROJE 44 (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now