~ Otuz ~

5K 462 143
                                    

Kurban Bayramımız mübarek olsun ❤️🥰

Keyifli okumalar ❤️

Son birkaç aydır hayatım fazlasıyla hareketliydi. Murat'ın yıllar sonra hayatıma bodoslama dalmasından sonra şimdi bir de Berrak ile karşı karşıya gelmek zorunda kalmıştım.

Normal bir iş gününde, iş yerine yakın bir kafede karşılıklı oturuyorduk. Önümüzde ise sipariş ettiğimiz kahvelerimiz duruyordu. Hâlâ onunla burada bulunuyor olmama mantıklı bir açıklama getiremiyordum aslında. Fakat aniden şirkette karşıma dikilip, "Seninle konuşmak istiyorum," demesi üzerine onu geri çevirmeyi bir türlü başaramamıştım.

Ne konuşacaktık ya da konuşmamız çok mu gerekliydi bilmiyordum, ama onu dinleyecektim. Semra Hanım'ı bile defalarca dinlemişken, Berrak'ı dinlemezlik edemezdim.

"Seni dinliyorum. Benimle konuşmak istediğin konu neydi?" diye sordum sakin bir ses tonuyla.

Berrak kahvesinden bir yudum aldıktan sonra gözlerimin içine gülümseyerek baktı. "Söze nasıl başlamam gerektiğini bilemiyorum aslında. Seninle yıllar önce tanıştık ama bir kez bile doğru dürüst sohbet etme imkânımız olmadı."

"Kıvranmana gerek yok. İçinden geçen her ne ise direkt yüzüme karşı söyleyebilirsin."

"Asel, Murat benim için çok değerli biri," dediğinde istemsizce oturduğum yerde huzursuzca kıpırdandım. Berrak'tan duyacaklarımın hoşuma gitmemesinden korkmaya başlamıştım.

"Biliyorum, çocukluk arkadaşıymışsınız."

"Evet, ama benim için Murat her zaman daha fazlası oldu."

"Nasıl yani?"

Berrak içini çektikten sonra, "Murat benim için bir ağabey gibi. Benim ne bir ağabeyim, ne bir ablam ne de bir kardeşim var. Bu yüzden ben Murat'ı hep ağabeyim yerine koyup sevdim," dedi.

Vücudumdaki kaslar tek tek gevşerken rahat bir nefes aldım. O dakikadan itibaren Berrak'ın anlattıklarını can kulağıyla dinlemeye devam etmek benim için zor olmadı.

"Ama ailelerimiz her zaman bizim evlenmemizi istediler. Hem bana hem de Murat'a bu konuda sürekli baskı yaptılar. Ben nasıl Murat'ı bir ağabey gibi görüyorsam o da beni bir kız kardeşi gibi görüyor, buna emin olabilirsin. Bu yüzden elimizden geldiğince ailelerimize karşı durduk biz. Zaten sonra Murat'ın seninle evlendiğini duydum. Bundan sonra bu konuyu tümüyle kapatırlar artık diye düşünüyordum ki beni yine yanılttılar Asel. Ayrılmanıza inan bana çok üzüldüm ben."

Başımı kahveme doğru eğerek, "Geçip gitti, o zaman öyle olması gerekiyordu sadece," diye mırıldandım.

"Ben aşkın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum Asel. Lisede birini çok sevmiştim. Onunda beni çok sevdiğinden emindim. İlişkimiz ben üniversiteyi bitirene kadar dolu dizgin devam etti. Hatta onu ailemle bile tanıştırdım. Ama tahmin edeceğin üzere ailem onu hiçbir zaman onaylamadı. Sebebi ise orta gelirli bir ailenin en büyük çocuğu olmasıydı. Aileme göre birbirimize denk değildik."

Murat, Berrak'ın başkasını sevdiğinden bahsetmişti fakat ayrıntıları hiç bilmiyordum. "Ayrıldınız mı yani? Görüşmüyor musunuz artık?"

Berrak'ın güzel yüzünde buruk bir tebessüm belirdi. "Ayrıldık. Ben zamanında Murat gibi cesur olamadım Asel. Aileme sırtımı dönüp onun elinden tutamadım. O da bunu kabullenemedi ve benimle olan tüm alakasını kesti. Şimdi çok başarılı bir avukat kendisi. Ara sıra gidip uzaktan izliyorum onu, ama bir kez bile karşısına çıkmaya cesaret edemedim. Son görüşmemizde ailemi ona tercih etmemi asla unutmayacağını söylemişti yüzüme karşı." Yanağından süzülen tek damla yaşı hızla sildi. Elimde olmadan onun için üzülmüştüm. "Asel, Murat'ı gerçekten seviyorsan onu asla bırakma. Bunu bir kez daha yapma olur mu?"

Sandıklara Saklı Anılar ("Saklı" Serisi #1) - TamamlandıWhere stories live. Discover now