~ Yirmi Sekiz ~

4.9K 521 173
                                    

Keyifli Okumalar ❤️

"Bugün kadehimizi kötü kaynanasına karşı dimdik ayakta durmayı başaran Asel Bilgin için kaldırıyoruz!"

Önümdeki rakı bardağını kaldırırken Selvi'ye kızgın bir bakış atmayı ihmal etmemiştim. Semra Hanım son yaptığından sonra arkadaşlarım tarafından kesin olarak nefret edilesi kaynanalar listesine eklenmişti. Benim için de sevilecek bir yanı yoktu o kadının. Bu zamana kadar sadece Murat'ı doğuran kadın olduğu için ona saygı duymuştum. Şimdiden sonra yolda görsem dahi selam bile vermeyeceğim biriydi.

Televizyondaki o haberi yaptırmasındaki amaç Murat ile aramın açılmasını sağlamaktı. Eski Asel olsaydım, bu isteğini çok kolay gerçekleştirebilirdim belki, ama şimdiki aklımla buna izin vermemiştim. Murat da ondan uzaklaşmamdan korktuğu için haberi görür görmez soluğu kapımda almıştı. Gereken her ne varsa yapacağını söyleyip, benden ona inanmamı istemişti.

Berrak konusunda hâlâ kıskançlığım tutsa da, onunla aralarında gerçekten bir şey olmadığına inanıyordum. Sadece bu zamana kadar iddiaları yalanlamayarak büyük bir hata yapmıştı ve hâlâ yapmaya devam ediyordu.

Annesiyle çok sert bir konuşma yapmış olduklarını ve hatta onlara sırtını döndüğünü biliyordum, ama et tırnaktan ayrılmazdı. Gerektiğinde yine yanlarında yer alacağına emindim. Murat gaddar biri değildi.

"Keşke Murat çöpsüz üzüm olsaydı," diyerek Selvi'ye katıldığını göstermişti Eylül.

Canım arkadaşlarım son günlerde canımın çok fazla sıkıldığına yakından şahit olmuşlardı. Bu sebeple bugün için dışarı çıkıp, biraz kafamızı dağıtmamız konusunda ısrarcı olmuşlardı. Aslında bu kadarını yapacak bile keyfim yoktu ama onları kıramamıştım.

Ara sıra buluştuğumuz meyhane tarzı bir mekâna gelip, rakı-balık yapmayı kararlaştırmıştık. Bu gecenin sonunda üçümüzünde buradan sarhoş ayrılacağı kesin bir şeydi. Sarhoş arkadaşlarımı kocaları evlerine sağlam bir şekilde ulaştırırdı her zaman. Ben ise hiçbir zaman kendimi kaybedecek kadar içmezdim ama bugün tam tersine, her şeyi unutacak derecede sarhoş olasım vardı.

"Kadının hayatında yaptığı tek iyi şey Murat'ı doğurmuş olmak bence. Kızı da tıpkı kendisine benzediği için o konuda çuvallamış ama."

Selvi'nin sözlerine normalde gülmezdim, ama yavaş yavaş kanıma karışan alkol iyice gevşememi sağlamıştı. Bu yüzden kıkırdamadan edemedim. "Belki de evlatlıktır?" diye sesli bir şekilde düşündüğümde, arkadaşlarım başlarını sallamışlardı.

"Evet, Murat kesinlikle evlatlık olmalı!" diyerek rakısından büyükçe bir yudum aldı Eylül. İçimizde alkole en dayanıksız olanımız oydu. Muhtemelen içmeye başlayalı daha yarım saat olmadan başını masaya dayayarak sızıp kalacaktı.

"Bence Murat'ı nüfusuna almalısın Aselkuşum," dedi Selvi çok ciddi bir ses tonuyla.

"Saçmalama Selvi," diye mırıldanırken yanağımı elime yasladım. "Koca adamı nasıl nüfusuma alabilirim acaba?"

"Tabii ki ona nikâhı basarak!"

Selvi'nin sözleri içimi titretirken, bir daha evlenmek istemediğimi ona söylemedim. Bunun sebebi artık evlilikten korkuyor oluşumdu. Her şey evlenmeden daha güzeldi çünkü. Evlenince büyü sanki bozuluyordu.

"Keşke bizim Türk erkeklerinin çoğu da eşlerinin soyadını almayı yurtdışındaki erkekler kadar normal karşılayabilselerdi. Ama bence Murat bunu sorun etmez. Evet, bence ona sen soyadını vermelisin, bu sayede onu gerçekten nüfusuna almış sayılırsın."

Sandıklara Saklı Anılar ("Saklı" Serisi #1) - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin