ÜÇ

8.6K 586 189
                                    

Gece iyice çökerken bir türlü uyuyamayan Asaf, sinirle yatağa tekme atıp yerinden kalktı.

Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Ama lanet uykusu bir türlü gelmiyordu. Bir de sabahın köründe herkesten önce kalkmıştı. Bu nasıl bir bünyeydi yorulmak bilmezdi resmen.

Üzerindeki tişörtü bir çırpıda çıkarıp kapısını açtığı banyoya girerek kirli sepetine attı. Altındaki bol eşofmandan ve baksırdan da kurtulup duşa kabine girdi.

Suyu ayarlarken sabah olanlar aklına geldi. O Karan rahat durmazdı emindi. Kesin şeytan aklından bir şeyler bulmaya başlamıştı bile.

Ama Asaf hiçbir şekilde geri adım atmayacaktı. Hele ki duygularıyla hareket etmek, asla. O aptallık bir kere olurdu. İkincisi mallığa girerdi artık.

Üzerine akan suyla başını geriye atarak suyun yüzüne dökülmesini sağladı. Ilık su teninden süzülüp aşağılara doğru akarken kafasındaki düşüncelerden kurtulmaya çalıştı.

Bir süre hareketsiz durup bütün vücudunu ıslattıktan sonra gözlerini açarak yanda duran duş jeline uzanıp eline sıkarak, kokusunun kabini doldurması eşliğinde saçlarına ve vücuduna sürdü. Bedeni biraz da olsa rahatlarken saçlarını iyice köpükledikten sonra suyun altına girdi.

Köpükleri vücudundan temizlerken kulağına bir tıkırtı geldiğinde kaşlarını çattı. Nereden geldiğini anlamasa da birinin kendisi gibi uyumadığı belliydi.

Umursamadan bedenini iyice temizledikten sonra suyu kapatarak duşa kabinin kapısını açıp elini havluya uzattı. Her zaman kabinin yanında asılı duran havlu eline gelmezken kaşları çatıldı.

Acaba düşmüş müydü? Zaten odasında kendisinden başka kimse olmadığı için çıplak olmasını umursamadan kabinden çıktı. Havlu olan kısma baktığında gördüğü boşlukla kaşları çatıldı. Yerde de değildi?

Bir anda ensesinde hissettiği soğuk nefesten hemen sonra bilekleri arkaya çekilip bedeni yanındaki duvara büyük bir gürültüyle geçirildiğinde acıyla inledi Asaf.

Arkasındaki beden vücudunu oynatamasın diye iki elini de arkadan bileklerinden tutup sıkıyordu.

Beline baskı yapan kollarını çekmeye çalıştığında daha da sıktı elin sahibi. Asaf dişlerini sıktı. Yanağı duvara baskı uygularken böyle bir pozisyonda arkasındaki kişiyi görmesi imkansızdı. Ama az çok tahmin ediyordu.

Bu yüzden de dişlerini sıkarak sinirle fısıldadı. Gece olduğu için sesini birinin duymamasına özen gösteriyordu.

" Bırak beni! "

Karşılığında bilekleri arkasında havaya kaldırılarak kırılacak raddeye ulaştığında hissettiği acı karşısında sessiz kalamayıp ağzını küfür etmek için araladığında, aynı saniyede ağzı kapanmıştı.

" Yaptığın o şeyden sonra seni rahat bırakacağımı mı sandın gerçekten? "

Karan'ın sert ve kısık sesini kulağının dibinde duyduğunda sinirle dişlerini ağzını kapatan avucuna geçirdi.

Karan ağzından sinir ve acı karışımı bir küfür mırıldanırken elini hızla kendine çekmişti. Asaf onu itmeye çalıştığında başarısız oldu. Ama bu sefer Karan elini çenesine atarak Asaf'ın başını geriye çekmiş ve sertçe sıkmıştı.

Bütün gücüyle çenesini sıkan adama içinden en ağır küfüleri sıralarken, Karan onun çenesini bırakmadan bedenini ona daha fazla yaklaştırıp Asaf'ın çıplak bedeninin duvara adeta yapışmasına neden olmuştu.
Asaf'ın kolunu arada bir sıkmayı da unutmuyordu. Yoksa aynı kütle ve boyda olduğu için elinden kaçabilirdi.

HUSUMET-GayUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum