Roza, bir gün kendini yabancı bir adamın evinde ajanlık yaparken bulmuştur.
Birkaç paket uyuşturucu için.
"Benim için her şeyi yapan adam, benim ihanetim yüzünden gitti," dedim göz kapaklarım ağırlaşırken. "Şimdi bu ilaçlarla onu unutturmaya çalış...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
꧁꧂
Aramızda sanki sessizlik yemini vardı. O suskundu, ben de konuşmuyordum o konuşmadığı için ama artık dayanamayarak "Hadi," dedim. "Anlatacağım dedin ama anlatmıyorsun."
"Toparlamaya çalışıyorum, biraz sessiz kalamaz mısın? Sessizlik isteyenbirinegöreçok ironiksin."
"Ben susmam, benim zihnim susmaz. Sessizliği ben değil, sen sağlayacaksın."
"Ben düşünene kadar bi' kahve yapmaya ne dersin?"
"Ee... tamam. Kahve nerede?"
"Bardakları biliyorsun, o dolabın üç sağındaki dolapta kahveyle ilgili ne ihtiyacın varsa var. Makinede yapabilirsin ya da elinde yap, bir şekilde işin uzun sürsün."
"Nasıl içiyorsun?"
"Sade, acı."
Barlas düşünürken ben de mutfağa girerek bardakların kısmını açıp iki büyük kupa çıkardım. Ardından sağdaki dolabıaçtığımda dediği gibi lazım olan her şeyi görmüştüm, hatta french pressbile vardı. Yeşil paketligranül kahveyi alarak büyük french press'in içine iki büyük kaşık attım. Hatta ben de acı sevdiğim için üçüncükaşığı da attım.
Su kaynarken süt için buzdolabını açtım, normal süt ararken badem sütünü gördüğümde alarak tezgahın üzerine koydum.
"Süt ister misin?"
Sert bir şekilde "Sade dedim sana." diye bağırdığında sabır çekerek işime geri döndüm.