42. Bölüm"Seçim"

34.3K 3K 1.3K
                                    


Yazardan...

"Berzan sen ne dediğinin farkında mısın?"

Uzun, siyah kirpiklerinin altında kısılı gözleriyle ofis penceresinden dışarı manzarasını izleyen adamın arkası dönüktü. Onu izleyen üç adam oldukça şaşkındı.

"Olması gereken bu." Berzan ifadesiz bir sesle konuştu.

"Bir dakika," dedi Cem kaşlarını çatarak. "Sen bu işi istiyordun. Bir aydır durmadan çalıştın hatta. Çok iyi başladık. Berzan, abi sen iyi misin? Sen asla bir işini yarım bırakmazsın."

Dudakları düz bir çizgi halini almış adam kaskatı yüz ifadesiyle arkasını döndü ve kendisine şaşkınlıkla bakan üç adama baktı.

"Bırakıyorum işte."

Sıkıntıyla gözlerini devirdi üç adam.

"Bir çocuk yüzünden değer mi?" diye sordu Yusuf sert bir sesle.

Berzan kaşlarını çatarak hızla abisine baktı. "Bir çocuk dediğin benim eşim yalnız." dedi uyarıcı, sert bir sesle.

"Abi tamam da çok saçma." diye atıldı Orhan. "Yani bu çocuk oyuncağı değil. Öyle pat diye bozamayız ortaklığı. Sözleşmesi var bunun. Tazminatı var. Daha başlangıçta bir işe bile tamam dedik. Adamlar bize güvenip yeni bir yapılanmaya gittiler şirket olarak. Kafamıza estiği gibi nasıl geri çekiliriz?"

Gözlerini sıkıca kapatıp elini şakaklarına götürdü Berzan. Gözlerini aralarken şakaklarını ovaladı. Stresten başı ağrımaya başlamıştı. Öyle stresli ve gergindi ki.

Berzan'ın şu zamana kadar önem verdiği tek şeydi işi. Kendini resmen buna adamıştı. Oldukça hırslı ve işkolik yapısı gereği fazlasıyla takıntılıydı işine. Hiçbir şey için bundan vazgeçeceğini düşünmezdi fakat işte o yol ayrımına gelmişti.

Şimdi evliydi ve hayatında biri vardı. Eşi mi işi mi? Berzan belki de hayatında hiç bu kadar zor duruma düşmemişti. Asla böyle bir düşünmezdi. Kendi ismini ve itibarını çok önemserdi. Şimdi duyanların arkasından 'Berzan Viran işini yarım bırakmış' diyeceklerdi. Belki de itibarı sarsılacaktı iş dünyasında. Bazı iş insanları onunla iş yapmaktan kaçınabilirdi hatta. Yıllar boyunca emeğiyle, tırnaklarıyla kazıyarak geldiği bu konumu belki de sarsılacaktı. İşte tüm bu düşünceler onu yiyip bitiyordu.

Fakat diğer yandan daha önemli olan şey evliliğiydi. Berzan o an anladı. Büyük konuşmamak lazımmış. İşinin önüne hiçbir şey geçemezdi ona göre. Ta ki Yiğit ondan işi ve kendisi arasında seçim sunana kadar.

"Berzan, abim." dedi Yusuf daha yumuşak bir şekilde yaklaşarak. "Allah aşkına mantıklı düşün. Sen işin söz konusu olunca bize bile rest çekiyordun. Eşine söz geçiremiyor musun yani? Saçmalama kurbanın olayım. Bu iş ailemizin gücüne güç katacak."

"Bir kıskançlık yüzünden milyon işi mi bozalım yani?" dedi Orhan.

"Ne kıskançlığı?" diye sordu Yusuf kaşlarını çatarak.

"Ya işte zamanında İbrahim ağa Berzan abimi istemişti ya kızına. Abim de kabul etmemişti. Onu duymuş Yiğit, bu yüzden işi bozmasını istemiş abimden galiba." dedi Orhan. Berzan'ın ona olan dik bakışlarını umursamadı.

"Seni Züleyhadan mı kıskandı? Hem Yiğit hem Kadir... Oğlum kafayı mı yemiş bunlar?" diye sordu Yusuf kaşları çatık bir şekilde.

Sabah Kadirin konakta çıkardığı olayı ve kavgayı sonradan herkes öğrenmişti.

Berzan, abisine bir bakış atıp yüzünü sıvazladı sıkıntıyla ve kendi masasına yürüyüp çekmecesine uzandı. Sinirden ve stresten sabah ilacını almayı unuttuğu için titreyen parmakları ile çekmecesinin kulpunu çekti ve içinden ilaç kutularını çıkardı. İki tabletteki hapları avucuna koyup ağzına attı. Toplantı masasının üzerindeki su şişesine uzanıp kafasına dikti.

BEDEL | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin