17. Bölüm"Gerçekler"

47.1K 3.9K 1.9K
                                    

"Yenge bana bir tane daha tatlı koy."

"Oğlum!" Yusuf abinin Umut'a doğru uyarıcı ve azarlarcasına konuşmasına baktım. Umut onca uyarılara rağmen hala bana yenge diyordu.

"Oğlum ne dedim ben sana?" dedi Şule abla da onu dürterken. Normalde bu dediğine gülerdi bile fakat Yusuf abi kızdığı için o da oğluna kızmak zorunda kalmıştı.

"Tamam sıkıntı yok." dedim gülümseyerek. Basit bir şey için çocuğa kızmalarına izin vermek istemedim.

Umut'un elinden tutup mutfağa doğru yürüdük. Yemek sonrası yaptığım tatlıyı yemişti herkes ve çok beğenmişlerdi. Hoşuma gitmişti bu durum.

Umut'un tabağına bir dilim daha koyduktan sonra onun eline verdim. Teşekkür etti. Gülümseyerek saçlarını okşadığımda elindeki tabakla koşar adımlarla çıktı mutfaktan.

Nedense yorgun hissediyordum bugün. Halbuki çok da bir şey yapmamıştım şirkete gitmek dışında.

Mutfaktan çıktım ve konağa girdim. Berzan da dahil ev halkının çoğu salonda oturmuş çay içiyorlardı. Onlardan izin isteyerek odaya çıktım. Duşa girmek istiyordum.

Yatak odasına girdim ve kapıyı kapattım. Sabah nevresimi değiştirdiğim için kokusu odaya yayılmıştı sanki. Dolabımda birkaç parça kıyafet çıkartıp yatağın üzerine koyduktan sonra banyoya girdim. Üzerimdekileri çıkartıp kirli sepetine attıktan sonra suyun altına girdiğimde anında kemiklerim yumuşadı sanki. Saçlarımdan başlayıp vücudumun her yerine akan sıcak su ile kendime gelirken şampuan ile köpürttüm saçlarımı. Ardından vücudumu da. Biraz uzun kaldığımı fark ettiğimde durulandım ve bornozuma sarınıp çıktım banyodan.

Odaya girdiğimde Berzan üzerindeki ceketi çıkarıyordu. Ben gelince göz göze geldik. Duraksadı ve şöyle bir baktı bana.

"Sıhhatler olsun."

"Sağ ol." dedim. Diğer taraftan bornozun göğsümün birazcık açık bırakan kısmını kapatıp sarındım iyice.

"İstersen çıkayım, giyin sen." dedi.

"Gerek yok. Arkanı dönsen yeter." dedim. Kafasını salladı.

Dolabın olduğu yerden uzaklaşırken yatağa yürüdü ve diğer ucuna oturdu bana arkası dönük bir şekilde. Ben de diğer ucuna yürüdüm ve çıkardığım kıyafetleri hızlıca üzerime geçirdim.

"Dönebilirsin."

Bornozumu alırken o da yavaşça arkasını döndü. Giyinik üzerime bakıp ayaklandı ve tekrar dolaba yöneldi. Ben de banyoya girdim tekrardan. Saçlarımı kuruttum bu sefer. İçeriye girdiğimde bu sefer pijamalarını giymişti.

Saat epey geç olmuştu. Bu yüzden yatağa geçtik fakat uyuyacak değildim.

"Uyumadan önce şu meseleyi konuşsak iyi olur." dediğimde tam yatağa uzanmıştıki duraksadı, bana döndü. Bir süre yüzüme baktıktan sonra yorganın içinde doğrulup sırtını yatak başlığına yasladı.

"Tam olarak ne bilmek istiyorsun?" diye sordu bana bakarak.

Yanındaki yerde bacaklarımı katlamıştım. Yorgan ise bacaklarımı kapatıyordu.

"Nişanı neden bozdunuz?"

Bir nefes verdi. Yüzündeki ifade bu konudan hoşnut olmadığını belli eden türdendi.

"Aldattı beni." dedi direkt. Kaşlarımı kaldırdım. Bu kadar net ve çabuk söze girmesini beklemiyordum.

"Çok güvendim ona, sevdim gerçekten. Normalde pek yanılmam ama onda yanılmıştım. Züleyha yenge işin içine girdi de yaptı aramızı. Anamın hiç gönlü yoktu, ana işte, hissediyor demek ki. Son zamanlarda sağdan soldan çok laf gelmeye başlamıştı onunla ilgili. İşte para karşılığı adamlarla görüşüyor internetten bilmem ne diye. Benimle de param için nişanlanmış da, falan. Herkesin dilinde biz vardık. Sonra... " derken duraksadı. Boğazını temizledi."Belki biliyorsundur, benim çocuğum olmuyor. Kısırım. Bunu nereden biliyorsun dersen, maalesef bir cinsel birlikteliğim oldu onunla. Bunu da sana söylemek isterim, bilmeye hakkın var çünkü." derken yüzü ifadesiz ve katıydı.

BEDEL | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin