Sabahın ilk ışıkları odaya yansırken kulağıma ilişen sesler ile gözlerimi araladım. Yorganın içinde hareket edip ellerimin tersiyle gözlerimi ovuşturdum.
Birkaç kez kırpıp tekrar araladığımda dolabın aynasının karşısında kravatını yapan Berzan'ı gördüm. Yavaşça yataktan doğrulduğumda baştan aşağı süzdüm onu. En sonunda aynadaki yansımasına bakarken göz göze geldiğimizde yüzündeki ifadesiz hali bozmadı.
Dudaklarımı birbirine bastırdım. Beraber uyuduğumuz ilk gece değildi fakat isteyerek uyuduğumuz ilk geceydi. Üstelik bu nedense güzel hissettirmişti.
"İyi uyudun mu?" diye sordu bir anda.
Kafamı salladım.
"Ben uyuyamadım sayende. Horluyordun." dediğinde gözlerimi büyüttüm.
"Ne? Yalan söyleme, ben asla horlamam." dedim uykulu fakat bir o kadar da huysuz çıkan sesimle.
Horlamazdım. Horlamazdım değil mi? Kahretsin. Gerçekten yapmış mıydım acaba?
"Uykun da çok ağır. Uyanman için ağzına vurdum kaç kere ama uyanmadın." dediğinde istemsizce elimi ağzıma götürdüm. Gözlerim büyümüş bir şekilde ona bakarken o yüz ifademe bakıp bir anda güldü.
Resmen ilk kez gördüğüm dudaklarının kenarındaki minicik gülümseme ile bakıyordu bana. Kravatını bağlama işi bitmiş, bana dönmüştü.
"İnandın mı gerçekten?"
Kaşlarım çatılırken elimi ağzımdan indirdim. Ne güzel şaka ya.
Ters bir bakış atıp yataktan indim ve banyoya doğru adımladım. Ben gidene kadar bakışlarıyla beni takip etti, bunun farkına vardım.
Odanın içindeki ebeveyn banyosuna girdim ve yüzümü yıkadım. Havluyla kurulayıp dağılmış saçlarımı gelişi güzel düzelttikten sonra odaya geri gittim.
Bozulmuş yatağa yönelip çarşafını düzeltip yastıkları kabartırken üzerimdeki bakışları hala varlığını koruyordu.
"Trip atman bitti mi?" diye sorduğunda kafamı kaldırdım ve ona baktım.
"Trip falan atmıyorum. Ne alaka?" diye sordum.
"Bence de atma. Hele nedeni olmayan bir şekilde..." dedi ve yandan bir bakış atıp kapıya doğru ilerledi. "Masaya geç kalma." dedi kapıdan çıkmadan önce.
Bir nefes verip yatağı yaptım. Trip atıyor muydum emin değildim fakat elimde değildi bazı şeyler. Ona sorabilir miydim bunu da bilmiyordum. Ne tepki vereceğini de bilmiyordum. Hem sanki çok önemsiyormuş gibi gözükmek de istemiyordum. Sonuçta bu evlilik kağıt üzerindeydi. Bu kadar takılmam lazımdı.
Kağıt üzerinde evlilik olsaydı aynı yatakta yatmazdınız diyen iç sesimi görmezden gelmeye çalıştım fakat mantıklıydı. Başından odaları ayıracağını söyleyen kendisiydi fakat resmen üç hafta olacaktı, hâlâ bir hareketlilik yoktu.
Hem o hem ben tutarsız davranıyorduk. En başından beri ikimiz de başında 'başkasıyla uyumam' derken uyumaya başlamıştık bile. Tıpkı gerçek evliler gibi.
Kafamı iki yana sallayıp hızla dolaba ilerledi. Ağızlarına laf vermemek için hızlıca üzerimi giyinip aşağı indim. Geniş salondaki masaya yaklaştığımda "Hayırlı sabahlar." dedim ve Berzan'ın yanındaki yerime geçtim.
Sorunsuz geçen kahvaltıdan sonra abiler işe gitmek için kalkınca eşleri de onları geçirmek için peşlerinden gitti.
Berzan da ayaklandığında ben de kalktım. Avluya çıkıp kapıya yaklaşırken ceketini aldım ve Emine Hanımın gözünün içine bakarak peşinden gittim. Artık memnun ol be kadın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL | BXB
Teen Fiction[Tamamlandı] Bu sadece bir berdel değildi, aynı zamanda başkalarının hayatı karşılığında hayatımı hiçe sayarak ödediğim bir bedeldi.
