14. Bölüm"Karşılık"

51.2K 4.2K 2.3K
                                    


Selaaammm. Ders aramda yazabildim anca, vize haftam geldi de... Tehlikenin farkında mısınız???? Beni gaza getirmeyin ahsjsjms

-

Göz kapaklarımdaki ağırlık muhtemelen dün gece dakikalarca ağladığım içindi. Uzun zamandır o kadar kötü hissetmemiştim kendimi. İçimden yükselen öfke ateşiyle tüm konağın yakmak istemiştim. Fakat işin ucunda benim elimde olmayan şeyler varken, bu pek mümkün olmayacaktı. Hem abimin canı için kabul ettiğim bu berdeli bozamazdım.

Gözlerimi araladığımda arkamdaki yapılı bedeni net bir şekilde hissediyordum. Bedenimi saran kollarını da. Sıkıca sarmıştı beni, bu yüzden sabaha kadar aynı pozisyondaydık.

Kirpiklerini kırpıştırdım birkaç kere. Dudaklarımı yalarken kafamı biraz haraket ettirdim. Bedenimi oynatmaktan çekindim. Çünkü ona yapışıktım. Uyanık mıydı değil miydi anlayamıyordum. Koltukta rahatsız bir pozisyonda olsak da güzelce uyku çekeceğimi kim tahmin edebilirdi?

"Günaydın."

Sesini ensemde hissettiğim an irkildim kollarında.

Uyanıkmış meğer...

Kalp atışlarım heyecanla ritmini arttırırken bakışlarım düz bir şekilde karşı duvara yaslanmış masadaydı.

"Günaydın." diye mırıldandım.

İki elimin yüzeyini birbirine yaslarken yanağımın altına koydum ve öylece durmaya devam ettim. Aslında utanıyordum. Dün çok kötü bir ruh hali içerisindeyken, bu konağın bana tıpkı zindan gibi hissettirmesinden dolayı bir güvence aramıştım.

Kokusunu çok net burnumda hissediyordum. İçime çekmeye korkuyordum zira bayılacak gibi hissediyordum şu an onun kollarında.

"Dün-"

"Dün ben çok korktum da." diye başlayarak sözünü kestim. "Yani kötü bir rüya gördüm de. İçim sıkıştı. Tek kalamadım odada. O yüzden yanına geldim. Rahatsız ettim seni, kusura bakma." dedim çekingen bir sesle ve kalkmak için haraketlenecekken buna izin vermedi.

Kaşlarımı kaldırdım. O ise beni kolayca, bir hamlede döndürdü kendine doğru. Bunu yaparken omzuna tutunmak zorunda kalmıştım. Şimdi yüzlerimiz birbirine bakarken yemin ederim gözlerinin verdiği duygu ile yüreğim ağrıdı. O katı ifadesiyle bakmıyordu, yumuşak bir ifade ile bakıyordu.

"Rahatsız olmadım." dedi. Sesi net geliyordu.

O belimi ve sırtımı desteklerken bir elim omzundaydı. Kırpışan kirpiklerim ile bakıyordum ona. Daha önce bu kadar yakından bakmamıştım gözlerine. Çok güzeldi. İki yıldır onu uzaktan da olsa tanırdım, hep gözlerinin rengini yakından görmek isterdim. Şimdi o günleri düşününce bu halimiz beni şaşkınlıktan dehşete düşürüyordu. Asla hayal edemezdim.

"Yalnız beni çağırsan da olurdu. Kocaman yatak varken burda sıkışmamız biraz riskli oldu. Düşmemen için sıkıca sarmak zorunda kaldım seni." derken irisleri yüzümde dolaşıyordu. Yüzümü inceliyor gibiydi. Ayrıca sabahları konuşması tıpkı bir meditasyon gibiydi. Çok sakin ve yumuşak konuşuyordu.

"Teşekkür ederim." diye mırıldandım sadece bakışlarımı kaçırarak.

"Sanırım bu dengesiz tavırlarını yaşına vermeliyim." dediğinde tekrar onunla göz göze geldim.

"Dengesiz değilim ben." diye savunmaya geçtim.

"Önce benimle uyumak istemedin, sonra gece yanıma kıvrıldın. Anamın gözüne girmek için beni öptüğünü söyledin, kimse yokken öptün. Trip atmıyorum diyorsun ama sürekli trip atıyorsun. Haksız mıyım?" diye sorduğunda istemsizce kaşlarımı çattım.

BEDEL | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin