26-Noel, Hediyeler, Bale Gösterisi

4.3K 502 180
                                    

Oots yan bilgi: Kitaptaki en zeki karakter Eunwoo. Kore'nin en iyi üniversitelerinden birini kazanmasına rağmen gitmeyi reddederek tiyatro okudu

"Sence bu güzel mi?"

Jaehyun seslice nefes verip elindeki tişörtü askıya bıkkın bir şekilde koyup bana doğru döndü. Neredeyse gözünün sinirden attığına inanacaktım. "Jeongguk, canım arkadaşım." Dedi dişlerini sıkarak. "Bu geldiğimiz on üçüncü mağaza. Sence de abartmıyor musun?"

"Sabrının sınırlarında olduğunu biliyorum ama gerçekten yardıma ihtiyacım var."

"O zaman al şunu ve gidelim!" Dedi dayanamayıp bağırırken. Eline geçen ilk şeyi bana uzattığını biliyordum ama yine de alıcı gözüyle inceledim. "Olmaz, Taehyung'un anime figürlü tişört giyeceğini sanmıyorum." Dedim yeniden önüme dönüp takımı incelerken.

"Gerçekten, sadece bir Noel hediyesi. Bay Taehyung'un aklına gelip de sana bir hediye alacağından dahi şüpheliyim ben."

"Olsun. Önemli olan bu değil ki, ben kendim ona hediye almak istiyorum." Dedim. Gerçekten de önemli değildi. Birkaç saat sonra Noel kutlaması yapılacaktı ve ben hediye almak istiyordum. Özellikle de son yaşananlardan sonra.

Kafamı toplamam gerekirse, birkaç günde olanların özeti şu şekildeydi:

İlk olarak, Taehyung -ona hala Bay Taehyung dememek çok zordu- ile oldukça utangaç başlayan ama sonrasında derin bir öpüşme yaşamıştık kar yağarken. Beni itirafım sırasında öpmüştü, bazen gerçek olup olmadığını anlayamadığımdan kendimi tokatlayasım geliyordu ama hayır, dudaklarımın üstünde hissettiğim o yumuşak hissin rüya olması imkan dahilinde bile değil. O yüzden emindim. Taehyung ve ben romantik denecek bir öpüşme yaşamıştık.

İkinci olarak, o öpüşmenin devamıydı. Arabalara binip gitmek çok garip kalacağını sanki Taehyung anlamış gibi benim arabam (aslında Jaehyun'un ama bu tamamen ekstra bilgi) için bir özel şoför çağırmış ve onun arabasıyla evine geçmiştik. Hayır, seks falan olmamıştı. Biraz itiraf yapmanın biraz da öpüşmenin etkisiyle çekingenleşmiş de olsam restorandaki sohbeti ilerletmiştik. İtirafım hakkında konuşmadık, öpüşme hakkında konuşmadık. Hiçbiri olmamış gibi normal bir muhabbet döndü aramızda sadece. Ve o gece Taehyung'un evinde kaldım. Bu kadardı.

Ve de dün vardı. Dün onu atölyede derste görmüştüm. Onda kaldığım ve sabah telefonuma attığı mesajla uyanmıştım.

Kim Taehyung: sabah dersi için gittiğimden odana gelip seni rahatsız etmek istemedim. Çıkmadan önce kahvaltı yapmaktan çekinme, evdeki her şeyi rahatça kullanabilirsin.

Evet böyleydi. Sonrasında bana atölyedeyken gülümsemiş ve ders çıkışında benimle az bir şey konuşmuştu. Nasıldım, kahvaltı yaptım mı, iyi uyudum mu, onda kalırken rahat hissedebilmiş miydim gibi basit sorulardan oluşan konuşma. Sonra bana yine gülümsemiş, burası önemli çünkü çok sık gülümser olmuştu, daha sonra görüşmemiş adına sözleşmiştik. Farklı pek bir şey varmış gibi hissettirmemişti.

Şimdi de bugündeydik. Noel arefesi olduğundan dersleri iptal etme kararına varmıştı üniversite. Ben de Jaehyun'u zorla yanımda getirerek hediye alışverişine çıkmıştım. Beomgyu ve bizim çocuklar için olan hediyeleri almıştık çoktan ama Taehyung'a ne almam gerektiği konusunda çok ama çok kararsızdım. Zaten ne istese sahiptir düşüncesi beynimi kemirdiğimden hiçbir şey beğenememiştim.

"Ressam değil mi, fırça falan alsan?"

"Onun kullandığı fırçanın tanesi senin arabanla eşdeğer fiyatta Jaehyun. Nasıl alabilirim Tanrı aşkına?"

Out of the spotlight || TaekookWhere stories live. Discover now