24-Spor Salonu

3.7K 552 208
                                    

Bundan sonra hikaye başına ufak tefek bilgiler koyacağım. Hikayenin içinde tam olarak vermediğim ama karakterleri oluştururken koyduğum ek bilgiler olarak düşünebilirsiniz

Mesela Jeongguk'un fındığa alerjisi var🌰

O sabaha kalkmak benim için zordu. 32 senelik hayatımda ergenliğimdeki günler dışında yataktan çıkmayı istememek gibi bir durumla karşılaşmamıştım denebilirdi. Ne olursa olsun sorumluluklarım olduğu için kendimi hiç düşünmeden kaldırırdım ama bugün, bugün için geçerli değildi bu. Fakülteye gidesim dahi yoktu.

Bütün gece belki gelir de duymam diye beklemiş ve mesaj atma ihtimalinden ötürü de telefonumu kontrol edip durmaktan güneş doğana kadar oturmuştum. Ama gelmemişti. Bir şey oldu mu diye kafayı yiyerek onu aramayı düşündüğüm sırada telefonuma bir mesaj gelmişti.

Bir işim çıktı, üzgünüm

Evet. Bu kadardı mesaj. Hiçbir şey yazmadan sadece görüldü atmış ve biraz kırgın biraz da kendime kızgın halde yatmıştım yatağa. Berbat hissediyordum. Umut bağlamadan onu kendi içimde seveceğimi söyledikten sonra sergilediğim hareketler o kadar zıttı ki kendi ben kontrolümden şüphe eder olmuştum. Çok az uykuyla uyandığım bir sabahtı, kuvvetli bir sağanak vardı dışarıda. Dün akşam şömineyi söndürdükten sonra kaloriferleri açmış olsam bile evin içi serin sayılırdı.

Kalkıp giyinirken bugünün ihtimalleri düşünüyordum. Çok şanslı birisi değildim, onu görmek istemediğim bir gün olduğu için yüzde doksan sekiz ihtimalle karşılaşacaktım. Bugün artistik anatomi yoktu ama yine de içimden bir ses karşılaşacağız diyordu.

Gözlerim resmen kapanıyordu uykusuzluktan. Asabiydim bugün için, hiçbir şeye tahammülüm olmadığını hissediyordum. Ergenliğe yeniden girmiş gibi. "Kendine gel Jeongguk" diye mırıldanıp esnedim ve ayılmak, biraz da sakinleşmek için kendime earl grey yapmaya karar verdim. İlk derse daha vaktim vardı o yüzden acele etmedim. Kendime ve de verdiği sözü tutmamasından ötürü Bay Taehyung'a kızgın olsam bile eve sağ salim gidip gitmediğini bilmek için her şeyi yapabilirdim. Çünkü bana çok geç bir saatte mesaj atmıştı bu yüzden mantıklı kalmaya çalışıp normalde böyle bir şey yapmayacağı kanısına varmış ve önemli olmasa gelirdi fikrine kendimi inandırmayı başarabilmiştim.

Hava gerçekten soğuktu, evden dahi soğuğun şiddetini anlayabiliyordum ve acaba Bay Taehyung iyi mi diye düşünüyordum istemeden. Halbuki onu düşünmemi gerektirmeyecek derecede iyi bir hayat yaşıyordu buna bizzat tanık olmuştum ama yine de mesajı gece attığı için içim içimi yiyordu. Derin bir nefes çekip çayımı yudumladım.

"Yağmurda motor sürmek bir hataydı." Ders için fakültenin merdivenlerini çıkarken, karşılaştığım Jungwoo'nun ilk söylediği şey buydu. "Az kalsın bir otobüsün altında kalıyordum."

"Bunu nasıl bu kadar sakin söyleyebiliyorsun?" Dedim şokla. Siyah saçlarından sular damlıyordu ve siyah motorcu ceketini çıkarıp hafifçe salladı. Geçtiğimiz yerlerde su izi bırakıyordu. "Alıştım artık, senede 2-3 kez trafik kazası yaşıyorum."

Onaylamaz bir suratla ona baktığımda gülüp omuz silkti. "Sürat benim tutkum." Dedi sadece.

Noelin yaklaşmasıyla alakalı bir muhabbet tutturdu aramızda. Ne tür süslemeler kullanmak istediği, dışa dönük kişiliğini açığa çıkarıp tam üç farklı Noel partisi haberini verdi bana, davet de etti ama kafamın kaldırıp kaldıramayacağından emin olmadığım için ona tam bir cevap vermemeyi seçtim. Dönemin bitmesine çok az kalmıştı. Finaller yaklaşıyordu, stresliydim ve açıkçası nasıl bir ortalama getireceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu. Bay Taehyung beni çizemediğim anatomiden bırakabilirdi ki en korktuğum da buydu. Onun hareketlerini kestiremediğimden, üzerinde yapacağın herhangi bir yorumun hiçbir değeri de yoktu haliyle.

Out of the spotlight || TaekookWhere stories live. Discover now