29 - Bölüm

110K 7.3K 15.4K
                                    

Selamünaleyküm Bebeklerim 🖤

Vote vermeyi unutmayın. :)

"Hikayelerin mutsuz veya mutlu son ile bitmesi için ilk önce bir hikayenin yazılması gerekirdi." Z.A.~

Zümra'nın Ağzından

Gözlerim yorgunluktan yanarken kafamı duvar tarafına çevirdim. Etraf hala karanlıktı. Ben neden bu saatte uyandım? Telefonu elime alıp saate baktım. Sabahın dördü mü? Şaka mı bu ya?! O kadar yorul, sonra uyumaya çalış ama güneş doğmadan uyan.

Yatağımdan doğrulup çizilmiş duvarlara baktım. İki haftanın ardından fazlasıyla yıpranmıştık. Adar ne kadar konakta kalmam için diretsede biz Şiwan amcanın evine gelmiştik. Kapının önünü geçtim, penceremin önünde bile adam bekliyordu.

İki haftadır Medine ablanın yokluğu ile zorlanıyorduk. Hüseyin'i her gün ziyarete gidiyorduk. Evleneli bir gün olmadan annesini kaybetmişti. Zor günler yaşarken onu yalnız bırakamazdım.

Telefonum ile uğraşmaya başlarken Adar'ın aktif olduğunu gördüm. Sanırım o da uyanmıştı.

Zümra : Bu saatte kimler ile konuşuyorsunuz Adar Ağam?

Duyarlı Öküz : Rüyamda sizi gördüm de profilinize bakayım dedim Zümra Hanım.

Yüzümde ufak çaplı bir gülümseme oluşurken aklıma direkt Lorîn geldi. O günden sonra Adar ile sadece Hüseyin'in evinde karşılaştık. Zaten onun işi fazlasıyla yorucuydu. Van'a, adam gönderdiği için abisinin annesi ona mı kalmış benim kızımın canını korumak diyerek ortalığı ayağa kaldırmış. Sanki adam senin canını düşüyor.

Ama bu meseleyi göz ardı edemezdim. Medine ablanın ölümü ardından tamamen bütün döngü değişmişti. Ona gerçekten fazlasıyla değer veriyordum. Kadın Adar ile konuşmamıştı bile. Ama sırf Adar onların düğününe gittiği için canından olmuştu. Bu adama ne kadar da cani.

Ekranda Adar'ın ismini görmem ile boğazımı temizledim. Telefonu açıp kulağıma yaklaştırdım.

"Rozet açık mı?" Adar'ın hızla sorduğu soru ile, "Hayır," dedim.

"İyi, Boran bizi dinlemesin."

"Sen neden bu saatte uyanıksın?" diye sordum.

"Sen neden sessiz sessiz konuşuyorsun?" diyee sordu Adar.

Gözlerimi devirdim. "Şiwan amca duyarsa, senin beni uyandırdığı düşünür ve bir ay boyunca ikimize de sayıdırır."

"Gene haklısın," derken sesi hoşnutlukla çıkmıştı.

"Öyleyim, maşallah de gözün kalmasın," demem ile Adar'ın gülme sesi kulaklarıma ilişti.

"Maşallah güzelime." Yüzüme hızla yayılan gülümsemeyle derin bir nefes aldım.

"Soruma cevap vermedin," dedim, ısrarla neden bu saatte uyanık olduğunu öğrenmeye.

Adar sıkıntılı bir nefes verirken, "Uyku tutmadı Zümra," dedi, klasik bir yalanla. Nedense sen her seferinde bu saatlerde uyanık oluyordu.

"Hmm," diye mırıldandım. "Kapat o zaman ben tekrardan uyuyacağım."

Adar'ın hoşnut bir ses çıkarken, "Berzan'ı yollayacağım bugün kahvaltıya konağa gelin. İki haftadır adam gibi oturup, konuşamadık." Duraksadı. Düşünmemi bekliyordu.

Gitsek mi? Aradan koca iki hafta geçmişti ve bizim de kafa dağıtmaya ihtiyacımız vardı. Aslında Fındık ile İbo'yu görür, Zekine halayı da ziyaret etmiş olurduk.

Gecenin İzi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin