20 - Bölüm

115K 6K 12.1K
                                    

20. Bölüm : "Hırçın Sular"


Gez, göz, arpacık mıydı?

Karşımdaki şişeye odaklanırken, kulaklığımı çıkarmadım. Tek duyduğum ses müziğin sesiydi. Kendimi bu kadar güçlü hissettiğim bir an olmamıştı sanırım. Ya da kendimi ilk kez sonuna kadar savunulabilecek kadar özgüvenli.


Elimdeki silahın tetiğine basıp şişeyi ortadan ikiye patlattım. Cam kırıkları etrafa savrulurken dudağımın kenarı kıvrıldı. Sonunda başarmıştım. Şu şişeyi patlatmak için üç ayımı vermiştim. Gördüğümde korktuğum alet şu an tam olarak elimdeydi ve ben onu ustaca kullanmaya başlamıştım. Eh, üç ay belki fazlaydı ama sonunda öğrenmiştim.


Kulaklığımı çıkartarak, memnunca kırdığım şişeye baktım. Ardından da yüzünü buruşturan Derin'e baktım.

"Ya, ben niye yapamıyorum? Zümra kesin şike yaptı... Kabul etmiyorum!" dedi Derin bıkkınlıkla kendini yere atarak. Bir de bayıl Feriha, desem silahı suratıma geçirirdi herhâlde.

Şiwan amca ağırca gülerken, kenarda duran su şişesini alarak yudumlamaya başladım. Ardından hızla savunmaya geçtim. "Sabahları seni kaldırdığım zamanlar mız mızlanmak yerine benimle gelseydin şu an sen de şişeyi patlatmış olurdun. İşine gelmeyince hemen şike demeye başlama," dedim, kaşlarımı kızar gibi çatarak.


Derin ise bana ters ters bakıyordu. "Koğuştaki asker gibi sabahın şafağında kalkıyordun. Ne yapayım? Uykum beni bırakamadı," demesiyle bahanesine şaşkınlıkla baktım.

"Uykun mu seni bırakamadı? Yoksa sen mi uykunu bırakamadın?" dedim kaşlarımı havaya kaldırarak.

Gözüm bize hüzünle bakan Şiwan amcaya kaydı. Ne olmuştu şimdi birden bire? "İyi misin amca?"


Şiwan amca derin bir iç çekip, burukça gülümsedi. "Kendi kızlarıma silah kullanmayı öğretecektim. Ben onlara öğretemeden gittiler," dediğinde, neden ısrarla bize bunu öğretmek için çabaladığını anladım.

Şiwan amca ilk defa kızı hatta kızları olduğunu söylemişti. Fazlası ile acı çekmişti ve bunları bize anlatmıyordu. Yavaşça ayağa kalkıp, Şiwan amcanın oturduğu sandalyeye yaklaştım. Arkasına geçip ellerimi omuzlarına koydum.

"Biz senin kızlarının yerini dolduramayız, bizi onların yerine koymaya çalıştığının farkındayım. Eğer öyle olsaydı..." derken ürkek bakışlarım Derin'e kaydı. "Ben babamın yerini çoktan doldurmuştum," dedim. Sesim hiç olmadığı kadar kısık ve yumuşak çıkmıştı.


"Onlara öğretseydim ölmezlerdi," dedi, sesi kırgınca çıkarken anlattığı her şeyi daha da merak ettim. Ama anlatmayacağını biliyordum.

Kızlarını silahla biri veya birileri mi öldürmüştü?

"Bu yüzden size öğrettim. Ben yaşlandım, öleceğim. Sizin yaşamanızı gereken güzel günler var. Kendinizi korumayı öğrenmeniz gerekiyordu. İlk önce silahtan başladık ama bunun devamı gelecek," derken emin sesiyle birlikte doğruldu ve ayağa kalktı. "Ben sizi kızlarım yerine koymaya çalışmıyorum. Siz zaten benim kızlarımsınız." Çok çabuk değişiyordu davranışları.

Gecenin İzi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin