3.Bölüm : 'Damat Ferit'

Start from the beginning
                                    

Açıklayayım.

Dedemlerden çıktıktan sonra eve geçmeye çalışan masum ben(!) babamın saldırısına uğramıştım.
Sitede yürüyen beni gören psikopat kişilikli biyolojik etkenim -babam- aracını üzerime sürmüştü.

Evet. Bunu gerçekten yapmıştı.

Araçtan -ondan- kaçarken iki tur sitenin etrafını koşarak turlamış yetmemiş gibi bir de aracından inip peşimde yayan olarak kovalamış ve beni üç tur daha sitenin etrafında koşmak zorunda bırakmıştı.

Sonuç, uzuv ağrısı çeken bir Mayıs.

Sabah kahvaltısına kalkarken bütün sızlayan eklemlerini koparmak isteyen bir Mayıs.

Evden tekrardan annesi tarafından kovulan ve akşam sekize kadar eve giriş hakkı tanınmayan bir Mayıs.

Eşittir, Dora delisinin yanı.

Ondan başka gidecek kimsem yoktu zaten.

"Kesin ablana bırakacak ha." Dora elinde fincanla ortama geri girdiğinde "Üf! Kime bırakacaksa bıraksın." dedim bıkkınca. "Umrumda değil."

"Kız öyle söyleme. Para bu! Boru değil!"

"Hayatta paradan daha önemli şeyler vardır, Dora."

"Örnek ver."

"Jack Daniells sek viski." deyip kıkırdadığımda fincanını masanın köşesine koyup gözlerini devirdi ve sandalyesine geri oturdu. "En azından dürüstsün be Mayıs. Sıradan insanlar gibi sağlık, huzur falan demedin."

"Sağlık? Huzur? Oğlum yirmi yıldır bende olmayan şeyleri neden isteyeyim ya?" Güldüm. "Bende öyle bir baba var ki kırmadık kemiğimi bırakmadı. Ne sağlığından, ne huzurundan bahsediyorsun?"

"Hâlâ dövüyor mu seni?" Dora'nın sesi tıpkı kirpikleri gibi kısılmıştı. Bakıştık. "Yani... Bu aralar çok şiddetli bir şey olmadı ama..." dedim ve durdum. "Arada radarına giriyorum işte."

"Hiç akıllanmıyorsun." diye mırıldandı. "Sataşma şu manyağa dedikçe sen gidip sataşıyorsun."

"Beni öldüreceğini bilsem yine ona sataşırım, Dora." dedim donukça. "Onunla görmem gereken birçok hesap varken ona sataşmamam mümkün bile değil. Lütfen bir daha bana babana sataşma konusunu açma."

Geçmişimden birkaç korkunç olaya şahit olan Dora ilk başta bana itiraz etmek istese de bakışlarımdan ürkmüş olmalı ki bu konu hakkında ağzını açmamayı tercih etti. Yakışıklı suratı geçen her saniyede garip bir ifade alırken "Hem sana anlatmadığım bir mevzu daha varken bu saçmalıklardan konuşmak anlamsız geliyor." dedim. "Tüm dikkatini bana verirsen sana bir şey daha anlatacağım."

"Yine alkollüyken beşinci kattaki Remziye teyzeyi mi taciz ettin?"

"Hayır!" Durdum. "Yedinci kattaki dul Ayten teyzeyi taciz ettim ama bunu anlatmayacaktım!"

Dora dudağını büzüştürdü. "Alkollüyken site bakkalı Ahmet amcanın arabasının üstüne çıkıp twerk yaptın ve ona yakalandın kesin. Adam senin yüzünden üçüncü kalp krizini geçirecek, Mayıs!"

"Üçüncü değil. Eğer dediğin şeyi yapsaydım teknik olarak beşinci kalp krizini geçirir olurdu. Çünkü geçen ay dördüncüyü geçird..." Dudaklarımı aptallığımla birbirine bastırdım ve ona düz düz bakmaya başladım. Konuyu nasıl saptırmıştı öyle? "Dora teori üretme! Bırak konuşayım!"

Dilini şaklattı. "Konuşuyorsun ya."

"Konuşamıyorum!" dedim kaşlarımı çatarak. "İzin vermiyorsun."

MaziWhere stories live. Discover now