Yirmi Birinci Bölüm; Evalyn ve Dazai

138 23 28
                                    

Keyifli Okumalar...🖤

Yazar'dan...🖤

Kılıç sesleri stadyumun içerisinde yankılanırken, Dazai hareketlerinin daha da ağırlaştığını hissetti ve en sonunda ağırlaşan kılıcı yere bırakıp Fyodor'a bakındı. O ise gayet rahat bir şekilde sırıtıyor, "Hadi gelsene~" diyerek kendisini kışkırtıyordu.

Dazai kılıcı almaya yeltendiğinde kılıç kalkmamış, bununla da gözleri sonuna kadar aralanmıştı.

-Kılıcımın özelliğini söylememe izin ver, Bay Osamu.

Dazai kılıcı almadan kalkmış derin nefesler alıp verirken Fyodor'un konuşmasını beklemişti.

-Bu kılıçla neyi kesersem ve ona ne kadar vurursam onun ağırlığını iki katına çıkarırım. Her vuruşta iki katına çıktığını düşünürsek, şuan kılıcın nereden bakarsak bakalım 300 kilo vardır.

Dazai şaşkınlıkla Fyodor'a bakarken, Fyodor sırıttı ve kılıcının kabzasını avucunun içerisine daha da yerleştirirken Dazai'e ilerlemeye başladı.

-Bu ölüm maçında şimdi ne yapıcaksın?

Dazai düşünmeye başladı. Her bir ihtimali düşünerek ölebileceğini de hesaba kattı ve şuan bu adama yapabileceklerini gözler önüne getirdi.

En ufak bir hareketi başka bir kayıba sebepti ve bunu istemiyordu. Ayriyeten daha yapması, yaşaması gereken şeyler vardı ki, bu seçeneklerin başında babası denecek kişiyi öldürmek vardı.

-Lanet olsun!

Dazai çaresizce kılıca ayağıyla vurduğunda kılıç olduğu yerden hareketlenmemiş, aksine ayak parmaklarına işkence çektirmişti. Kum üzerinde ölme fikri kendisine cazip gelmezken derin bir nefes aldı ve kılıçtan 1-2 adım kadar uzaklaşıp yakın dövüş için elini kaldırdı.

-Hmm? Böyle mi dövüşeceksin? Bence pes etmen senin için daha kârlı olur. Sonuçta halen karşımda ayakta duracaksan daha fazla nazik olmamı gerektirecek bir durum yok.

-Bu zamana kadar nazik olup olmadını sorguluyorum. Daha ne kadar nazik olabilirsin ki?

Dazai ufak nefes alışverişleriyle beraber rakibinin aklını başka yöne çekerken, ufak bir an gözledi. O ufak anla beraber atılımını yapıcak ve Fyodor'un üzerinde kendisinden kalıcı bir iz bırakıcaktı.

-Oh, aslında karşımdaki rakiplerin 40 kiloya kadar zor dayandığı oldu. Üstelik iki elle. Ama sen tek elle bu kadar dayanabilmiş olman üzerine daha çok ilerlememi sağladı.

-Kısaca bana tüm gücünle saldırdın öyle mi?

-Hayır yapmadım...

Fyodor Dazai'nin yapmak istediğini anlayıp güldü ve başını iki yana sallayıp ilk atılımı kendisi yaptı. Ama o kadar hızlıydı ki, hem kum taneleri hızıyla, hem de Dazai'nin açık kahve saçları amfide savruldu.

Dazai son anda şaşkınlığını kenara atıp eğildi ve gelen hızlı kılıç savuruşundan kaçındı. Üzerindeki pelerin yapılan âni hareketlerle dalgalanırken, Dazai elini kuma attı ve bir avuç kumu alıp Fyodor'un yüzüne savurdu. Fyodor elinin tersiyle gözlerini avuştururken, Dazai yerden güç alarak Fyodor'un çenesine tekmesini vurdu. Fyodor ufak bir taklayla beraber yere düşüşünü yaptığında gözlerini araladı ve sahte havaya bakıp elinin tersiyle kanayan dudağını sildi. Çenesine vurulmasıyla dili dişlerinin arasında kalırken yaşadığı acıyı kenara atmayı umdu ve yere ağızına dolan kanı tükürüp öfkeyle Dazai'e baktı.

Code Name; Soukoku Where stories live. Discover now