On İkinci Bölüm; Kalpte Hareketlilik

267 40 511
                                    

Keyifli Okumalar...🖤

Geçen bir kaç günün ardından tamamıyla ayaktaydım ve son kontrol sırasının içerisindeydim. Ango kan değerlerimi ve ateşim dahil diğer detaylarla ilgilenirken, sağ elimle dirseğimin hemen üzerinden kopan kol kısmına dokundum ve iç çektim.

İyileşme yetim vardı evet, ama bu bana yeni bir kol çıkarmazdı.

-Dazai-kun, eğitimlerin hakkında-

-Hiç sorun değil. Teşekkür ederim Ango.

Yerimden kalkıp siyah pelerini boynumun altından ilikledim ve kolum dahil silahlarımın gözükmemesini sağladım. Ardından adımlarım kapıya ilerledi ve odadan çıkıp kapıyı arkamdan çektim. Öncelikle yemek yemeliydim ve bana yoldaş lazımdı.

Pekâla...

Bu kişi zaten belliydi.

Adımlarım arka bahçeye ulaştığında önündeki ağaca sürekli olarak tekme atan ve bu tekmelerle zamanla büyük bir göçük yaratan kızıl saçlıya bakındığımda, istemsizce ıslık çaldım. Islık çalmamla bakışları bana döndü ve havada olan ayağını zorlanmadan indirip boynundaki havluyla alnındaki terleri sildi.

Ve evet.

Üstü çıplak bir şekilde antrenman yapıyordu.

-Bu saatte antrenman yapman şaşırttı.

-Yeni değil...

Chuuya başını eğip mırıldandığında, ne zamandan beri bu kadar sık çalıştığını düşünmeye başladım. Ama çok geçmeden düşünceleri kenara ittim ve Chuuya'nın yanına adımlayıp yarısı neredeyse kaybolmuş olan ağaca bakındım.

-Ayağın nasıl?

-İ-iyi.

Chuuya bakışlarını kaçırıp arkasını döndüğünde onu engelledim ve ince bileğini kavrayıp kendime çektim. Kendime çekmemle Chuuya çıplak göğüsüyle bedenime yapıştığında başımı eğdim ve aramızda az olan mesafeyle kesik nefeslerimizi birbirimizin dudaklarına saldık.

O benim kahve gözlerime, bense onun gökyüzünü andıran gözlerine daldığımızda, esen rüzgar saçlarımızı havalandırdı ve ikimizin saç perçemleri bir araya geldi.

Ortam yavaştı. Zaman yavaş akıyordu ve şuan ki durumumdan hiç şikayetçi değildim.

Ama ben bir şerefsizdim.

-Odaya geçelim mi?

Chuuya'nın utançla beraber şaşkınlıktan tamamen açılan gözlerine gülerek baktım ve yavaşça ayrılıp Chuuya'yı bileğinden tutup asılmaya başladım.

-H-hey lanet herif! Oda ne alaka!!? H-hayır istemiyorum!

-Chuuya hadi ama çok istiyorsun~

Chuuya ardımdan homurdanmaya ve ağır küfürler savurduğunda sonunda odama geldik ve Chuuya'yı yatağıma oturtup yüzüne baktım. Tek olan elimi belime koyarken, başımı yana eğdim ve başı önünde olan Chuuya'ya dikkatle bakındım.

Code Name; Soukoku Where stories live. Discover now