Üçüncü Bölüm; İlk Güven

267 43 147
                                    

Keyifli Okumalar...🖤

Önümdeki büyük canavara ilerleyip baltasını tam savurduğu anda dizlerimin üzerine çöktüm ve sırtımın mermere dayanıp sürtünmesini sağlayarak canavarın iki bacağının arasından geçtim ve ufak, kısa bir taklanın ardından doğrulup kılıcımla sırtına büyük bir yarık açtım.

Siyah kanı duş bölgesini boyarken, canavar sinirle ve anlık refleksle elindeki baltayı arkasına doğru savurdu. Yaptığıyla gözlerim sonuna kadar açılırken geriye doğru atıldım ve baltanın uzun, sivri kısmının karnımı çizmesiyle ucuz kurtulmuştum.

Derin nefesler alırken elimdeki kılıcın kabzasına daha sıkı sarıldım ve arkama dönüp hızla karşımdaki duvara doğru koşmaya başladım. Ardımdan gelen büyük adımlar yeri sarsarken, duvara ilk adımımı attım ve duvarda attığım 3 büyük adımın ardından ters takla atıp canavarın keseyle kapatılmış başının tam üzerine kılıcımı saplayıp sırtından aşşağa doğru kılıcı kaydırdım. Sırtında büyük bir yarık oluşurken, üzerime boşalan siyah kanla burun kırıştırdım ve son olarak tüm gücümle kılıcı yan yatırıp canavarı ortadan ikiye ayırdım.

Büyük bedenin yarısı yere büyük bir gümbürtüyle düşerken, diğer yarısı yavaş bir şekilde düşüşünü yaparken, elimdeki kılıcı bıraktım ve dizlerimin üzerine düştüm.

Karnımın üzerinden akan kanlarla beraber karışan siyah kana iğrenerek bakarken, beni izleyen gözlere şahit oldum. Başımı hafif çevirip baygın ve yorgun gözlerimle halen kin besleyen mavilere baktım ve tısladım.

-Bunu bilerek yaptın!

-Sadece bir denemeydi. Onlarla anlaşıp anlaşamadığın hakkında ufak bir deneme.

-Ufak? Gerçekten ufak mı!!?

Hızla ayağa kalkıp kılıcımla üzerine atıldım ve kılıcımı tek elimle yüzüne doğru salladım. Odasaku olduğunu öğrendğim kişi Chuuya'yı kendisine çekerken, Chuuya onu ittirdi ve refleksleriyle kılıcımlan kaçınıp, karnıma doğru sert bir tekme attı. Güçsüzleşen bedenim hem soğukla, hem açlık ve yarayla daha da güçsüzleşirken yediğim tekmeyle nefesim kesildi.

Dizlerimin üzerine çöktüğümde Chuuya Odasaku'ya birkaç şey söyleyip odadan ayrıldı. Arkasından baygınca bakmaya devam ederken, gözlerim sonuna kadar kapandı ve sonunda yüzüm yerle bir araya geldi...

Aradan geçen saatlerden sonra kendimi sıcak bir yatağın içerisinde bulmuştum. Yanımda ise Odasaku vardı ve elindeki tepsiyi bana verdikten sonra kendisi kitap okumaya başlamıştı. Böyle bir zamanda bile kitap okuyabiliyorsa, o kesinlikle sakin birisiydi.

-Ne okuyorsun?

-Kitap.

-Baya açıklayıcıydın, teşekkürler.

Burukça gülüp uzun zamandır ağızıma alamadığım sıcak çorbayı yudumladım ve ağızımı peçeteyle silip arkama yaslandım. Baygınken bedenimin temizlendiğini ve bandajlarla sarıldığını farkettiğimde çoktan uyanmıştım ve bu...

Biraz tuhaftı.

Bileğime sarılı olan bandajı işaret parmağımla asılırken, elindeki kitabı sert bir şekilde kapatmasıyla tüm dikkatim Odasaku'ya döndü.

Code Name; Soukoku Where stories live. Discover now