Yirminci Bölüm; Zorlu Deneme

154 26 11
                                    

Keyifli Okumalar...🖤

-Sonunda geldin... Aptal!

Boynuma gömülen ve ağlayan Chuuya'yla nefesim kesilirken, kucağıma yerleşmiş bir şekildeydi ve bu haliyle elimi beline sarmıştım.

Şaşkınlıktan açılan gözlerim kısa sürede kısıklaşırken, hafif oluşan gülümsemeyle de göz kenarlarım kıvrılmıştı. Ufak kıkırdamalarımla beraber, Chuuya'nın ağlayışları derinleşirken belini okşadım ve boynuna doğru fısıldadım.

-Hadi ama bir yere gitmedim, buradayım.

-3 gündür yoksun!

-Tamam ama bak şuan buradayım. Senin yanında~

Bunları söylememle Chuuya bana daha çok sarıldı ve sanki bir daha ayrılmak istemezcesine sarılmaya devam etti.

Onun bu haline gülümserken, kapı açıldı ve içeriye Ranpo girdi. İkimize göz gezdirirken, kucağımda olan Chuuya'yla beraber yüzümün yandığını hissettim ama Chuuya çekilmedi.

Zaten Ranpo'nun da sıkıntı ettiğini düşünmüyordum ki, yanıma çektiği sandalyeyle beraber notlarını bana okumaya başladı.

-Hergün bilimde daha da ileriye gitmemiz bizi sevindiriyor ve şimdi-

Dosyada bir noktaya daha çok göz gezdirdi ve dosyayı kapatıp elindeki tüpü bana gösterdi.

-Üç günlüğüne bedenini bize emanet ettiğin için teşekkürler Dazai-kun. İnsanlık senin sayende birkaç sene daha ayakta kalabilecek. Ya da en azından bu sorunlar çözülene kadar.

Ranpo'nun dedikleriyle yüzümdeki buruk gülümseme durmaya ve kalbimdeki sevinç kendisini belli etmeye devam ederken, elimin altındaki bele daha çok sarıldım.

-Teşekkür etmenize gerek yok. Her kim olsa aynısını yapardı.

Mırıldanıp yüzümü Chuuya'nın çilek kokan boynuna gömdüğümde, bir müddet o şekilde durdum. Ardından hafif çekilip Chuuya'nın omzunun arkasından Ranpo'ya baktım ve mırıldandım.

-Peki siz sözünüzü tuttunuz mu? Chuuya'ya iyi baktınız mı?

-Emin ol Dazai-kun-

Ranpo elindeki tüpü cebine sokuştururken, dosyayı da eline aldı ve ayaklandı. Ardından hafif gülümseyerek devam etti.

-Ona birer prensmiş gibi baktık.

-Oh, teşekkürler.

Chuuya'nın adına sevinirken saçını okşadım ve Ranpo'nun çıkışını izledim. Kapının kapanmasıyla Chuuya başını boynumdan çekti ve gözlerini elinin tersiyle silip, kızaran gözleriyle gözlerime bakındı.

-Kendini her şekilde kullandırıyorsun.

-İnsanlık için bunu yapmam normal değil mi? Üstelik tüm bunların suçlusu babamken?

-.........

Chuuya sadece susup gözlerime baktı ve susmaya devam etti. Gözyaşlarıyla ıslanan dudaklarını kısaca yaladıktan sonra bakışlarını kaçırdı ve gözlerini yumdu. Bakışlarım ıslanan ve dolgunlaşan dudaklarında gezinirken, neden birden durgunlaştığını düşündüm.

Code Name; Soukoku Where stories live. Discover now