🥊30- FİNAL PART2

390 23 39
                                    


4 sene sonra

Ceketimi de üzerime geçirdikten sonra topuklu ayakkabılarımın sesi eşliğinde arabama bindim ve ofisime sürdüm

Ουπς! Αυτή η εικόνα δεν ακολουθεί τους κανόνες περιεχομένου. Για να συνεχίσεις με την δημοσίευση, παρακαλώ αφαίρεσε την ή ανέβασε διαφορετική εικόνα.

Ceketimi de üzerime geçirdikten sonra topuklu ayakkabılarımın sesi eşliğinde arabama bindim ve ofisime sürdüm. 

Artık 22 yaşındaydım. Kendi ayaklarım üzerinde durabiliyordum. Yeniden sınava girerek diyetisyenliği kazanmış, abilerim sayesinde de bir ofis açmıştım. Bir arabam, evim ve güzel bir yaşamım vardı.  Dört sene önce yaşadığım şeyler her ne kadar berbat olsa da, dayanılamayacak kadar acıtsa da geçmişti. Hepsini atlatmıştım.

Ofise vardığımda beni bekleyen kişiye gülümseyerek baktım. "Günaydın Jisoo." dedim ve sarıldım.

Evet. Jisoo yaklaşık üç ay önce dönmüştü. Seneler önce sınavı kazanamadığı günden sonra bir kez daha denenmişti bu yüzden bir mesleği yoktu. Annesi ve babası da yaşadığı şeyi öğrendiğinde ona öylesine kızmışlardı ki geri dönüp bizim yanımda kalmaya başlamıştı. Jin ile karşılaştıklarında pek iyi şeyler olmamıştı ancak şuan birbirlerine karşı tepkisizlerdi.

"Günaydın canım." diyerek karşılık verdiğinde düşüncelerden sıyrılarak onunla birlikte odama geçtik. "Bugün yedi sekiz randevun var, erken çıkacağız."

"İyi bari.." diyerek ceketimi çıkardım. "Çıkışta direkt spor salonuna geçeceğim. Sende istersen Jungkook'a git." dediğimde bana sinsi bir sırıtışla baktı.

"Tamam.." dedi ve aynı gülümsemeyle odamdan çıktı. Bende arkasından bakarak birkaç saniye sonra da önümde duran dosyaları incelemeye başladım.

~

Son randevum da bittikten sonra ceketimi alarak işimin bitmesinin sevinciyle odamdan çıkacağım sırada Jisoo bana seslendi. "Jennie bakar mısın canım?"

Kapıyı açarak yanına gittiğimde gördüğüm kişi tanıdıktı. Yoongi Oppa'yı aldatan şu tatlı ama tatlılığı kendine olan kadın, yani Chaeyoung'du. Ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Onunla iyi anlaşıyorduk ama yaşadıklarımdan sonra fikirlerim fazlasıyla değişmişti. İsmini anmak istemediğim o adam için Yoongi Oppa'yı aldatması akıl işi değildi. Ancak bunu ona yansıtmamaya karar vererek gülümsedim.

"Hoşgeldin Chaeyoung." dedim. O da bana aynı şekilde gülümsedi.

"Ah Jennie, hoşbuldum canım! Seninle görüşmeyeli ne kadar da uzun zaman oluyor ama, değil mi?" dediğinde başımı salladım.

"Öyle.. Hangi rüzgar attı seni buraya?" Neden geldiğini merak ediyordum bu yüzden çekinmeden bunu sordum.

"Ah.. Adını bir magazin sayfa-" Devam edeceği sırada lafı uzaktan gelen bir sesle sertçe kesildi.

"Neredeymiş benim meleğim?" diyen kişi Yoongi Oppa'dan başkası değildi. Bu iyi değildi. Karşılaşmaları hiç iyi olmamıştı.

"Jennie-" Yoongi Oppa yanımıza ulaştığında Chaeyoung'u gördü ve tam o anda bedeni taş kesildi. Bakışları onda sabit kaldı. Chaeyoung sesini duyduğu andan beri hareket etmeden duruyordu.

༆Sρσɾτʂ Cσαςɧ| Tαεηηίε༆ (Tamamlandı)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα