🥊6

878 61 13
                                    

Hepimiz ağlamıştık çünkü çok şey yaşamıştık ve birbirimize böylece bağlanmıştık. Konu herhangi birimiz olsa duygulanıp, sanki yaşadığı her şeyi birlikte yaşamış gibi hissederdik. Belki tamamen aynı hisleri yaşamazdık, ama acılarımıza ortak olurduk.

Biz birbirimizin ailesiydik.. Birimiz olmasa hiç birimiz olmazdık..

•••

İyi olduktan sonra biraz daha birlikte oturmuş, havanın karardığını farkettiğimizde ise Jungkook yarın beni görmeye geleceğine söz vererek yanımızdan ayrılmıştı. Biz de kalanlar olarak Jin'in dediği gibi bara gitmek için hazırlanmaya başlamıştık.

İstemiyordum.

Ama onlar için gidecektim.

Beni iyileştirmek için çabalıyorlardı.

Normalde eğlenmek için kıyafet almazdım. Çünkü eski hayatımda da bir yerlere gidip gezmeyi, para harcamayı gereksiz bulurdum. Ama Jisoo'nun bunun için bir çok kıyafeti vardı. O yüzden evine gidip bizim için seçecekti.


Jisoo'nun gelmesiyle odama geçip elimdeki poşeti açtım ve elbiseyi çıkardım. Tarzı gerçekten güzeldi. Ona her konuda olduğu gibi bu konuda da güvenirdim.

Üzerimi giyinip saçlarımı ve makyajımı yaparak odadan çıktığımda beni beklediklerini gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Üzerimi giyinip saçlarımı ve makyajımı yaparak odadan çıktığımda beni beklediklerini gördüm. Jisoo benim tam zıttım olacak şekilde beyaz, askılı kısa bir elbise giymişti. Jin ise beyaz bir gömleğin ilk üç düğmesini açık bırakmış, siyah bir pantolonlaydı. Ciddi anlamda çok havalı olmuşlardı. Sanki tek derdi eğlenmek ve bir mekandan diğer mekana geçerek günlerini gün eden gençler gibi duruyorduk.

Hafifçe gülümsedim. "Harika gözüküyorsunuz.." dedim onlara bakarak.

İkisi de aynı anda bana baktı. "Sende canım.. Çıkalım mı?" dedi Jisoo çantasını alırken. Başını salladım ve bende gidip çantam ile ayakkabılarımı aldım. Siyah bantlı ayakkabıları giyip çantayı koluma takarak peşlerinden gittim. Jin sessizdi. Jungkook'la aralarında geçen konuşmadan sonra böyle olmuştu. Düzelir diye umuyordum.

Arabaya binerek mekana geldiğimizde Jin önden ikimiz arkadan içeri girdik. Yüksek sesli müzik kulaklarımı sağır etmeye yetecek kadar yüksekti. Bu yüzden böyle yerlere gelmeyi sevmezdim. Sıkıntı etmeden bir masaya geçtik ve ortama alışmaya çalıştık.
"Kızlar ne ısmarlayayım size?" diyen Jin'e döndüm.

"Bana farketmez." dedim omuzlarımı silkerek. Jisoo'da beni onayladı. "Peki o zaman. İçecek bir şeyler alıp geliyorum." dedi ve yanımızdan ayrıldı.

Etrafa bakarken her türlü insanı görüyordum. Böyle ortamlara alışkın değildim bu yüzden biraz da çekiniyordum.
Dans eden insanların arasında bir tesadüfen bir adam ile göz göze geldim. Duygu barındırmayan bakışları, dövmek ister gibiydi. Korkmuştum bu yüzden gözlerimi kaçırdım. Jisoo koluma dokundu ve kulağıma yaklaşarak onu duymam için bağırdı. "Şuradaki adamın sorunu ne? Neden mafya babası gibi oturmuş insanlara öldürecek gibi bakıyor? Gördün mü onu?" dediğinde az önceki adamdan bahsettiğini anladım. Bende garipsemiştim ama umursamamıştım. Değişik bir tipti.

Bende Jisoo'ya yaklaşarak cevap verdim. "Evet gördüm. Korkutucu görünüyor. Kendini ne sanıyor acaba?"  dediğimde omuz silkti. Yeniden insanlara bakmaya başladığımda Jin yanımıza gelerek aldığı üç tane içeceği bize dağıttı. Teşekkür ederken arkasındaki tanıdık yüz ile kaşlarımı çattım.

Jungkook'tu.

"Bakın, Jungkook'ta burada!" diyerek onun yanına ilerlemeye başladım. Barmen ile konuşurken sözünü kestim. "Hey! Bu nasıl bir tesadüf?!" dedim gülümseyerek.

"Jennie? Siz de mi buraya gelecektiniz? Ah, gerçekten güzel bir tesadüf oldu prenses!" dedi ve bana sarıldı. Jin ve Jisoo'da yanımıza geldi. Jisoo, Jungkook'a sarılırken ben kenara geçtim. Ayrıldıklarında Jin bir adım attı. "Hyung.." diyen Jungkook hemen Jin'e sarıldı. Çok tatlılardı. (Kafası karışmayan yılın dahisi ajaldjalskaksj)

Onlara gülümserken bir adam yavaşça yaklaştı. "Jungkook?" dediğinde ayrılarak ona baktı. "Gelmiyor musun? Seni bekliyorlar." Bu hocalarla tanışacağı arkadaşı olmalıydı. Onu bekliyorlardı.

"Geliyorum Hyunjin. Sen yanlarına içecekleri al yanlarına git.." dedi ve bize döndü. "Şu spor hocaları varya, onlarla tanıştık şimdi de eğlenmek için bir yere gidelim dediler, buraya geldik. İşi hallettim. Sizde gelin tanışın.."

Jungkook'un arkadaşının gittiği yere bir bakış attığımda o adamın da orada olduğunu gördüm. Kaşlarım çatıldı. O da mı hocalardan birisiydi? Jisoo'nun sesiyle geri onlara döndüm. "Olur.. Yani eğer sizde isterseniz." İkimizde onayladığımızda Jungkook "Gelin o zaman." diyerek ilerlemeye başladı. Bizde peşinden gittik.

İki erkek iki kadın hoca vardı ama hiç biri öyle durmuyordu. Yani hiç biri spor hocası gibi görünmüyordu. Çok genç ve modernlerdi. Selam vererek yanlarına gittiğimizde o adam hariç herkes karşılık vermişti. Ona baktığımda bu sefer bardağına bakıyordu.

Sinirlenmiştim. Kendini ne sanıyordu bilmiyordum.

Sorun etmeyerek konuşan kişiye odaklandım. "Siz salona yazılacak kişiler olmalısınız. Hazır sizinle karşılaşmışken konuşmak isterim.." diyen Jungkook'un arkadaşına o karşılık verdi. "O zaman sessiz bir ortama geçelim. Şu an için eğlenmeyi bir kenara bırakabiliriz." Onu onaylayarak ayaklandık ve barın sessiz bölümüne geçtik. Müzik sesi geliyordu ama çok daha kısıktı. Bir masaya oturduğumuzda içeceklerin buraya getirildiğini gördüm.

Elit insanlardı.

"Evet.. Salonumuz üst mertebe insanlar dışında kimseyi normalde kabul etmez. Ama Jungkook hem benim arkadaşım, hem de bu bölümü okuyacağı için sizi kabul ediyoruz. Yalnızca on beş bireysel spor hocası var ve benimle birlikte dört kişi kaldı. Özel olarak iki saat boyunca ilgileniyoruz ve program hazırlıyoruz. Kararınızı verirseniz herkes birer kişi seçecek ve planlamalara başlayacağız.." dedi Hyunjin.

Benim için problem yoktu. Daha önce spor yapma gereksinimi duymamıştım çünkü zaten yemek yemezdim. Bu nedenle de hep zayıftım. Güzel bir vücudum olmasına da özen göstermediğim için sporla alakalı bir geçmişim yoktu. Şu anda Jungkook bizim için çok iyi salon bulmuştu ve bunu harcamak istemezdim. Zaten sınavlar geçmişti ve büyük ihtimalle devamsızlıktan sınıfta kalmıştım. Bu geceden sonra okul işine de bakacaktım. Ancak kendime gelmiştim.

Hepimizin yerine Jin konuştu. "Kabul ettiğiniz için teşekkürler. Jungkook bizim için uğraştığı için kabul edeceğiz. Yoksa ne maddi ne de manevi bakımdan spor salonuna gidecek durumda değiliz.. O zaman planlamalara başlayalım.." diyerek her şeyi başlattı..


༆Sρσɾτʂ Cσαςɧ| Tαεηηίε༆ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin