-29-

811 27 1
                                    

Duş aldım, giyindim ve saçlarımı yaptım. Yan evde bir parti vardı ve ben de davetsiz misafirdim.

Davetsiz olmama ramen Calvin beni şöyle bir süzmüş ve içeri almıştı. Ben de yemiş ve içmiştim.. Elbette ki daha az yemiş ve daha çok içmiş olsam da oldukça uzun süredir böyle yediğimi hatırlamıyorum.

Ortam oldukça kalabalıktı ve buradaki herkes Weast Coast Lisesi' nden di. Yine de beni yadırgamamışlardı. Her şey oldukça hayat dolu ve eğlenceliydi. Sarışın bir kızla dans ettiğimi hatırlıyordum. Ardından Calvin' in kucağında olduğumu. Sonrasında ise dans ettiğim sarışın kızla öpüştüğümü hatırlıyorum. Gerisi ise sadece birkaç fotoğraftan ibaret...

****

Uyandığımda başım çatlıyordu. Yine de kıyafetlerimin hala üzerimde olması benim için büyük bir şanstı.

Bir odadaydık ve tek kişilik bir yataktan Calvin' in üzerinde yatıyordum. Henüz ayağa kalkmadan her yerimin tutulduğunu hissediyordum. Etrafıma bakındım. Burası koyu mavi bir odaydı. Yattığım yerden gördüğüm tek şey sürgülü kapaklı bir dolabın dev aynasıydı. Aynalardan her zaman nefret etmişimdir. Bu gün de bunu değiştiren bir şey olmadı. Makyajım delicesine akmıştı. Ağladım mı ki ben diye düşünürken. Calvin bir anda hareketlendi ve ben de bir anda nedensizce gözlerimi kapatıp uyuyor taklidi yaptım. Ardından bel çukurumda bir el hissettim. O kadar yumuşacık ve şevkat dolu dokunuyordu ki. Birden dün geceyle ilgili bütün her şey beynimin içini işgal etti. Gecenin oldukça büyük bir kısmını o sarışın kızla geçirmiştim. Adı Katherin' di. Oldukça yakın arkadaş olmuştuk hatta. Ardından eğelence bitmişti ve Calvin' le buraya çıkıp konuşmuştuk.

Dün Gece

Ben: Eee Calvin. Anlat bakalım nasılsın. Ailen nasıl ?

diye sordum. Calvin bir anda bu soruyla irkilmişti.

Calvin: Ailem yıllardır oldukça kötü.

Ben: Sorun nedir ?

Calvin: Clara.

Ben: Clara mı ? Nesi var ?

Calvin: O öldü Simone.

dediğinde elimi refleksi olarak ağzıma kapattım. Clara, Cavin' in küçük kız kardeşiydi. Şoka uğramıştım. Bir süre öyle kaldıktan sonra sonunda konuşabildim.

Ben: Nasıl ?

Calvin: Luckas' ı hatırlıyor musun ? Küçükken bizimle oynardı o da. Benim en yakın arkadaşımdı.

dedi. Biraz düşündüm ve hatırlamayı başarınca onaylarcasına başımı salladım.

Calvin. Luckas ve Clara. İki yıl önce çıkmaya başladılar ve onlar için ilk bir yıl harika geçti. Ardından Luckas biraz garipleşmeye başladı. Clara' ya karşı ilgisiz hatta zaman zaman da agresif davranıyordu. Ayrıca he okul çıkışında da bir haltlar karıştırıyordu.Bir okul çıkışında Luckas' ın peşine takıldım. Görünen o ki Clara' da benim peşime takılmış. Luckas' ı küçük bir sitriptiz klubüne kadar takip ettim. Girmeme gerek yoktu eve dönüp bu konuyu Clara ile konuşmalıydım. Ben eve döndüm ama Clara evde değildi. Ardından bütün dünyam karıştı. Clara beni takip etmiş ve kızla Luckas' ı muhtemelen bastıktan sonra orayı ateşe vermiş. Kız kardeşimin ölümünden sonra da annem hastalandı. Psikolojik olarak. Onun öldüğünü kabullenmedi ve onun sonu da ölüm oldu. Şimdi sadece babamla ben varım."

dedi ve elindeki Jack Daniels şişesini kafasına dikti.

Calvin :Eee Simone. Sen nasılsın. Ailen nasıl ? Önemli olan soru ise bunca zamandır nerelerdeydin."

diye sordu. O banan hikayesini anlatmıştı. Sanırım ona bir drüstlük borcum var diye düşündüm.

Ben: Hastanedeydim. Akıl hastanesinde. Anoraeksikya ve sinir tedavisi gördüm. Ailem ise babamın ölüm haberinini duymuşsundur.

Calvin: Evet. Kalp kriziymiş.

Ben: Ne yani dışarıya böyle mi söylendi ? Kalp krizi.

Calvin: Evet neden ki ?

Ben: Annemle babam hep benim yüzümden kavga ederdi. Ben çok şişman bir kızdım ve annem bana yemek vermezdi. Bu yüzden kavga etmeye başlar ve işi her seferinde boşanmaya getirirlerdi. Araları berbattı. Her gece kavga ederlerdi. Bir gece babam kapıyı çekip çıktı ve o geceden sonra eve nadiren uğrar oldu. Ardından bir yerden sonra hiç gelmemeye başladı. Ta ki o geceye kadar. O gece annemin bağrışları ve inleme sesleriyle uyandım yabancı bir kadının ve babamın inlemeleriyle. Odamdan çıktım ve gizlice merdivenlerden aşağıya baktım. Babam bir kadınla sevişiyordu ve annemin söylediği hiç bir şeye kulak asmıyorlardı. En sonunda annem babamı vurdu ve beni de koluma attığım façalardan ve ani kilo kaybım da onun için bir sebep oldu ve beni de o lanet hastaneye tıktı"

dedim.

***

Zamanımız

Ardından da sarılıp burada uyuya kalmıştık işte. Hatırlıyordum ama hatırlamamayı dilerdim. Eli hala aynı yerde oyalanırken ben de henüz yeni uyanıyormuş taklidi yaptım. Gözlerimi açıp ona baktığımda Calvin' in uykulu yüzüyle karşılaştım. İkimiz de öylece uykulu gözlerle birbirimize bakarken birden kapı açıldı ve içeriye Katherin girdi. Çıplaktı... Yani kilodu vardı en azından ama yine de onun dışında tamamen çıplaktı. Bizi fark etmemiş ve direk dolaba yöneldi ve içinden siyah düz bir buluz alıp üzerine geçirdi. Ardından arkasını döndü ve bize baktı. Ardından yüzünü "Tanrım sana acıyorum" diyen şevkat dolu bir bakış atıp odadan çıktı.


Multimedya da Katherin

~   HASTA 1 ~Where stories live. Discover now