BÖLÜM 9

6.3K 432 49
                                    

Nefesimi istemsizce tuttuğumda Christian buz gibi bakan gözlerini bir süre beni incelemek için kullandı ve "Konuşmalıyız." dedi.

Yutkunarak belli belirsiz başımı salladım ve Daniel'ı görmek için etrafı taramaya başladım. Ortalıkta Daniel'a dair hiçbir iz yoktu. İçten içe evrene söverek,ilerleyen Christian'ın peşine takıldım ve normal gözükmeye çalıştım.

Sanki ben onun gözü önünde uzak durmamı söylediği bir çocuğu öpmemişim gibi.

Kendi kendime söylendim ve topluluktan yeterince uzaklaştığımız bir noktada Christian'ın durması ile durakladım.

Kol kaslarını göstermek istercesine kollarını göğsünde kavuşturup dik dik bana baktığında etkilenmek ve korkmak arasında ki ince çizgide gidip geldim.

İstemsizce yutkunduğum da beni şöyle bir süzdü ve "O yaptığın şey neydi?" dedi. Ne diyebileceğimi düşünmeye başladım. Bakışlarımı ondan kaçırdım ve yere bakarak mırıldandım "Sen beni kontrol etmeye çalışınca burnumun dikine gittim sanırım."

Kaşlarını kaldırıp bana dik dik bakmaya devam ettiğinde içimde sinir duygularının birikmesi ile "Bana sanki sen haklıymışsın da ben ceza verilmesi gereken bir çocukmuşum gibi bakma.Ben kendi kararlarını kendisi verebilen iradeli bir insanım." dedim. Tek kaşımı kaldırdığımda o da kaşını kaldırdı ve birbirimize bakmaya devam ettik. Dışarıdan kesinlikle komik gözüküyor olmalıydık.

Aramızda geçen tuhaf bakışma sonrası Christian'ın kasılmış çenesi normal haline döndü. Ama hala onu tam olarak çözemiyordum. Şu an ne düşündüğünü bilmek için oldukça fazla şey yapabilirdim. Bir kez daha duygularını belli etmeyen biri oluşuna lanet ettim.

"Bir şeyi merak ediyorum." dediğinde gözlerimi beklentiyle onunkilere çevirdim.

"Ben senin üzerinde baskı kurmamış olsaydım, yinede... yinede onu öper miydin?"

Kaşlarım benden bağımsız havaya kalktı. Kesinlikle şaşırmıştım.

"Hayır öpmezdim. Lanet olsun oradan her önüne geleni öpen biri gibi mi duruyorum?"

Dudakları alayla kıvrıldığında, daha büyük bir şaşkınlık yaşadım. Gülümsüyordu. Tanrım Christian bana gülümsüyordu.

"Aslında seni tanımıyorum. Öyle de olabilirsin." dediğinde omzuna vurdum ve gözlerimi devirdim.

Ve kendimi bir şeyler demek zorunda hissettim o an. Ağzımı açarak cümlelerimin ona ulaşmasına izin verdim.

"Daniel'a güvendiğin kadar, bana da güvenebilirsin. Hatta daha fazla bile. Daniel, iyi sır saklayamaz ama ben saklarım." bunu neden ona söylediğimi bilmiyorum. Ardından kıkırdadım ve yarım kalan lafıma devam ettim. "Beni azılı düşmanını öpmüş bir sapık olarak düşünebilirsin ya da ilk öpücüğünü bir bok uğruna feda etmiş genç bir kız olarak da görebilirsin. Ama tanımadığım insanlara ön yargılı davranmıyorum, çünkü bana yapılan en nefret ettiğim şeylerden biri de bu. Aranızda geçen şeyler hakkında hiçbir fikrim yok. O yüzden bana sakın baskı kurma. İkinizi de tanımıyorum. O yüzden beni karıştırmayın. Tarafsızlığımı ilan ediyorum." hızlıca hepsini ard arda sıraladığım için, nefes nefese kalmıştım. Bir süre soluklandım ardından, tepkisini ölçmek için ona bakmaya başladım. Saçmalamışta olabilirdim.

"Neden gülümsüyorsun?" dedim. Çünkü hala bana bakarak gülüyordu.

"Az kalsın kendi tükürüğünde boğuluyordun." dediğinde, bende gülümsedim.

Bir anda gülümsemelerimiz kahkahalara dönüştüğünde, yanımızdan geçen bir kaç kişinin bize baktığını gördüm.

Kahkahalarımız sonunda dindiğinde Christian öksürerek "Tamam tamam haklısın. Seni kontrol etmeye çalışmak gerçekten çok aptalca bir davranıştı. Üzgünüm." dediğinde bir süre benden özür dilemesi ile şaşkınlığa uğradım.

RENKSİZ(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin