1 OMEGA / Askıda

20. "Artık Tamamen Benimsin. "

20. Bölüme geldik jelibonlu karabiberlerim.

30. Bölümde final yapmayı istiyorum. Uzarsa en fazla 35 olabilir. Daha göreceğimiz çok şey var. Kitapta aslında o kadar olay var ki yazmam gereken smutu bile sığdıramıyorum.

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Zaten 1.21k okunmaya sadece 100 vote geldiğini gördüm ilk bölümde.

Ben de mi sıkıntı var diye düşünüyorum kaç zamandır, utanç verici. Giriş bölümünü düzeltmek istedim ama düzeltecek bir şey bulamadım.

***

"Ağrıların ne halde?"

"Ne ağrısı?"

"E canın yanıyordu en son."

Sarıldığı adam kıkırdadı. Omega buna anlam veremedi.

"Demek Jungkook sana ağladı ha? O kadar da çok uğraşmamıştım oysa."

Arkasını dönmek isteyince, omega kollarını çözdü ve onun kolayca arkasına dönüşü izledi ancak gördüğü şey ile nutku tutuldu.

Karşısındaki, bembeyaz fakat sinirden ve stresten akı kırmızı damarlar ile çevrelenmiş gözleri ile ona bakıyor ve sırıtıyordu. "Taehyung, sana bir şey olacak diye ne feryat kopardım içeride o an bir bilsen... mühürlenmemiz şart bundan sonra. Böylece her an seni hissedebilirim."

"T-thita..."

Taehyung karşısındaki Thita'ya şaşkın gözlerle bakıyordu. Onun rahatlıkla beyazlamış gözlerine
ve sırıtan ağzını izliyordu. Açıkcası Taehyung bazen Jungkook'un kurdunu anlamakta zorluk çekiyordu. Neden durup dururken kurdu insan bedenini ele geçiriyordu ki? Açıkçası bu da bir kurt için baya zor bir şeydir. İnsan bedeni insana ait olduğu için bir insanın bedenine hakim olup yönetmesi daha kolaydır ama Jungkook'un kurdu inatla Jungkook'u alt edip bedeni ele geçiriyordu.

Taehyung bir elini onun yanağını götürüp okşamaya başladı. Ondan korkmuyordu, ona ait olduğunu biliyordu ve içindeki omega, thitayı böyle görünce yumuşacık oluyordu. Gerçi şu an omegayı hissedemiyordu ama neyse.

"Thita, dışarı çıkmana gerek yoktu ki? Ben iyiyim."

"Sen iyisin ama ya omegan? Kendisini bana bile hissettirmiyor. Sen bugün yaşadıklarının farkında mısın?"

"Farkındayım Thita."

"Omega büyük ihtimal o orospu çocuğun feromonlarından ve tacizinden kendisini sineye çekti, sonra kayboldu. Ulan o vita mıdır nedir benim yerime parçaladı ya içimde ukde kaldı adeta. O piçi orada bir sikecektim var ya iç organlarını patlatacaktım ama ne oldu tahmin et, Jungkook beyefendi izin vermedi!"

Taehyung ise onun bu haline kıkırdadı. Açıkcası Jungkook sinirlenince ondan korksa bile kurdunu çok tatlı buluyordu. Sanırsa kurdunun asla kendisine zarar vermeyeceğini bilmesindendi. Jungkook'un da zarar veremeyeceğini biliyordu ama o bilgisayar olayından sonra emin değildi. Artık ne zaman Jungkook'un yeni aldığı bilgisayarı görse hop diye o bölgeden uzaklaşıyordu.

"Üzgünüm... Kendimi koruyamadığım için."

Thita bu duyduğu ile küfürlerine ara verdi. Kaşları havaya kaltı. Nedense içi burkulmuştu. Oysa Taehyung'un bunu derken herhangi bir niyeti yoktu. Thita elini onun beline attı ve bir anda kendine çekti. Sonra sırf omegayı iyi hissettirmek için kafasından uydurduğu bir hikayeyi sanki şu an yaşıyor gibi heyecanla anlatmaya başladı.

"Lan güzelim, öyle söylemesene! Bak beni görüyorsun değil mi? Öyle bir gücüm var ki bu dünyadaki tüm kurtları taramalı gibi sıraya dizerim istersem. Peki neden bu kadar güçlüyüm bil bakalım? Bilemedin mi? Şöyle söyleyeyim o zaman... Tanrı bizi yaratırken küçük bir aksilik çıkarmış olabilirim. Seni de aslında böyle süper güçlü bir şey yapacaktı. En güçlülerinden şöyle, bir vurdu mu yıkan, duvara amele sümüğü gibi yapıştıranlardan. Lakin Tanrı sonra dedi ki; ama bu gücün bir eksisi olacak. Başına çok işler açarım, seni yorarım. "