"Bu Kadar Aptal Olamazsın!"

11.6K 1.3K 1K
                                    

Hayalet okuyucu olmayın muzlu pankeklerim hadi 2k olalım çabucak.

Okuyun okutturun 🥺😌

***

Omega biraz olsun ayılabildiğinde karşısındaki efendisine şaşkınlıkla baktı. O neyden bahsediyordu ki? "Ne olmuş ki?"

"Çalışmıyorda."

Omega düşündü, yaptıklarını gözden geçirdi ancak bilgisayar yıkamak onun gözüne normal geldiği için bunu ona söylemedi. Bu yüzden umursamazca omuzlarını silkti. "Ben de bilmiyorum ki."

"Emin misin?"

"Hmhm."

Aslında emin değildi. Bilgisayarı yıkadığını ona söylemeli miydi? Tam ağzını açıp bir şeyler söyleyecekti ki efendi ona bir soru yöneltti. "Aç mısın?"

Ve omega'nın bir anda gözleri parladı. "Evet, hadi yiyelim!"

Jungkook ona doğru adımladı ve yatağına oturdu. Omeganın havaya kalkan saçlarını elleriyle indirmeye başladı. Yumuşacık saçlarını çok seviyordu. Onun da hoşuna gitmiş olmalı ki gözlerini kapattı. Neredeyse bir kedi gibiydi. Böyle mrrlayanlardan.

"Kurt değilde bir kedi olabilir misin acaba?"

Omega kıkırdadı. Ardından içinden gelen kuvvetli his ile ona sarıldı. Henüz farkında değildi ama efendisine çok fazla çekiliyordu, ruh eşleri hakkında bir fikri yoktu ama eğer bilseydi kesinlikle bu hissettiklerim nedenini anlamış olurdu. Jungkook ise onun bu atağına memnuniyet ile gülümsedi. "Teşekkür ederim." dedi omega. "Bana çok iyi davranıyorsun, büyükannemi iyileştiriyorsun, beni koruyorsun ve bana nefis yemekler hazırlayıp, getirttiriyorsun. Ben de sana artık efendi diyeceğim! Bu saygıyı cidden hakeden birisisin."

Jungkook onun kokusunu derince içine çekerken aynı zamanda dinliyordu da. Büyük bir şanstı. Ciddi anlamda büyük bir şansı. Dünyada kalan tek omega kolları arasındaydı ve dünyalar tatlısıydı ve bu kedi onun ruh eşiydi! İçinden geçirdi. Bunca çabam... Sonunda hakkettiğimi alıyorum. Zaten sadece bana ait olabilirdi. Tanrının adaleti ilk kez yolunu buldu.

Hoş ona inanamıyordu ama neyse.

"Bunların hepsini zevkle yapıyorum."

Omega sevinçle geri çekildi. "O zaman bugünde büyükanneme ziyarete gideriz değil mi?"

"Hayır."

Jungkook'un gülüşü aniden sönerken düşünmeden verdiği cevap, omeganın dudaklarını büzmüştü. "Ama neden?"

"Kaç defa diyeceğim dışarı çıkmak tehlikeli diye? Seni her zaman saklayamam ya? Bunun ne kadar zor olduğu hakkında bir fikrin var mı senin acaba?"

Aslında istese dünkü gibi kolayca onu dışarı çıkarabilir ve feromonları ile onun feromonlarını örtebilirdi. Lakin yapmak istemiyordu, omeganın kendi evinde olması onun içini rahatlatıyor ve daha iyi hissediyordu. " Peki..."

Ardından Jungkook'un aklına dün gece yaşadıkları geldi. "Dün geceyi hatırlıyor musun sen?"

Omega dün geceyi düşündü, sahiden aklında bir boşluk vardı. Kendisine ne ara uykuya dalmıştı ki? "Hayır hatırlamıyorum neden hatırlamıyorum? Kendimi bir anda burada uyurken buldum. Hatta uyanırken buldum..."

"Sohbet ederken uykuya daldın sadece. O kadar mı yoruldun sen dün?"

"Oh.. O zaman yorulmuşum sahiden."

Ardından ikisi daha fazla konuşmadan mutfağa gittiler ancak omega bu sefer onun hazırlamasını istemedi, biraz da efendisine kendi marifetlerini göstermek istiyordu. Bu yüzden heyecanla güzel bir kahvaltı sofrası kurmaya başladı. Aslında Jungkook yardım edecekti lakin onun bu heyecanını görünce dokunmak istemedi. Gözlemlediği bir diğer şey ise aslında omeganın yeni kişiler gördükçe daha fazla mutlu olduğuydu. Yalnız bir hayat cidden sıkıcı olmalıydı.

1 OMEGA / AskıdaWhere stories live. Discover now