"Onu bir kez daha öp, yeniden doğacaksın."

13.7K 1.4K 1.6K
                                    

Kısa bölüm yazmak istiyorum ama inatla uzuyor.

Olmaz böyle şey ama ya.

Yorum yapmayı unutmayın :(

Naneli pudinglerim çok unutkan hep unutuyorlar yorum yapmayı!

ONLARIN VOTELERİ VARSAAA BİZİMDE ALLAHIMIZ VAR ELBET BİR GÜN BÜYÜRÜZ!

Bismillah hadi iyi okumalar.

***

Karşısındaki beta ile uzun zamandır göz göze gelen Jungkook'un elinden şimdi bir kaza çıkacaktı. Beta efendisinin onu yanlış anlamasını istemiyordu ama bu garip duruma şaşırmadan da edemiyor, gözleri istemsizce efendisi ile çakışıyordu.

"Efendim bu nasıl oldu?"

"Sorma, sen sadece içindekileri kurtar."

"Sabit diski birkaç gün kendi halinde bırakmak bile verileri geri alma şansını oldukça düşürebilir. Veri kurtarma ihtimalinin yüksek tutulması için mümkün olduğunca hızlı hareket edilmesi gerekiyor. Zaman baya önemli ve siz baya geç geçirmişsiniz duruma bakılırsa. Ayrıca çok fazla su toplamış, bu ne böyle denize falan mı düştü?"

Junkook neredeyse kızgın bir boğaya benziyordu. Gözlerinden ateş çıkacak gibiydi bu yüzden karşısındaki beta ona korka korka soru soruyordu. Jungook ise ne olacaksa olsun dedi ve en sonunda ağzındaki baklayı çıkardı.

"Pril bulaşık sıvı detarjanı ile elde bol köpükle yıkandı."

Beta birkaç saniye anlamsız gözlerle donakaldı. Ağzından kaçan ufak bir kahkaha ile ne yaptığını kısa sürede fark etti ve ağzını, eli ile hemen kapadı. Efendisi onu iki elinin arasına alıp öldürecek gibi bakıyordu. Onun kötü bakışlarına daha fazla maruz kalmak istemezdi bu yüzden hemen sayıkladı.

"Özür dilerim efendim, affedin, hemen bakıyorum."

Beta birkaç işlem yapıp diski çıkardığında efendisi de az çok durumun halinden anlıyordu. Mahvolmuştu kesinlikle. "Çamurlu veya köpüklü suya maruz kalmış bir diski yıkamak, saç kurutma makinesiyle kurutmaya çalışmak, güneşin altında bırakmak gibi ısı içeren herhangi bir kurutma tekniği, sabit disk plakasında hasar yaratarak veri kurtarmayı imkansız kılabiliyor. Efendim... sabuna ve köpüğe maruz kalmanın yanında sanki güneş ışığına maruz kalmış gibi de görünüyor?.."

Omegaya kesinlikle bir ceza vermeliydi. Kesinlikle bir ceza vermeliydi. Sen git bilgisayarı yıkamamış gibi bir de pencerenin önüne koy, en çok güneş alan yere! Lakin biliyordu ki ceza verecek olsa içindeki kurdu onu bu yaptığına beter ederdi. Zaten omegaya bağırdı diye araları bozuktu ve kendisini kapıdan çıktığından beri kötü hissediyordu.

Efendisi bir kez daha konuştu. "Güneşe maruz kaldı, evet."

"Kuruması için mi?"

"Evet."

Beta gerçekten sormak istemiyordu ama efendisi onu zorluyordu. Bu bilgisayar bu hale nasıl gelmiş olabilirdi ki? Onunla dalga geçmiyordu ama durum o kadar saçmaydı ki ağzından kelimeler dalga geçiyor gibi çıkıyordu.

"Efendim ipe de astınız mı?"

"Evet."

"..."

"Efendim siz iyi misiniz? Neden bilgisayarınızı yıkıyorsunuz?"

Kendisi yapmamıştı ama tabii ki evdeki yaramaz omegadan bahsedemezdi. Kimsenin onun evine giremeyeceğini -Yunho hariç- biliyordu. Bu yüzden onu öne sürmek istedi ama Yunho'yu da öne atamazdı çünkü Tanrı aşkına bu hiç inandırıcı gelmezdi, herkes Yunho'nun ona taptığını bilirdi ve böyle saçma salak bir hata yapmazdı. O kadar da değildi!

1 OMEGA / AskıdaWhere stories live. Discover now