ꪊ𝓽ꪮρ𝓲ꪖ

¹⁵👑 '𝑫𝒆𝒇𝒆𝒂𝒕'

İhtişamlı avizenin altında ki sıcak görünen ama samimiyetsiz sohbetler,gülüşler,nazik kahkahalar gecenin ilerleyen saatlerinde devam ediyordu. Prenses Jisoo'dan sonra Prens Suho'nun lavaboya gitmesi garipti, konuştuklarına adım gibi emindim. Ama konuşmaları çok iyi geçmemiş olacak ki Jisoo, Taehyung'a karşı çok nazik davranıyordu. Olanları bilmeyen biri Jisoo'nun aşık olduğunu bile düşünebilirdi. Bana bunların hepsi yalan ibaret gelsede duygularımızı belli etmemeyi kural gibi öğrendiğimizden sadece kukla gibi gülümsüyorduk. Prens Suho, lavabodan geldikten sonra bir ölü gibiydi. Yüzü bembeyaz kesilmiş ilk canlılığından eser kalmamıştı. Şaşırsamda karşılama yüzünden yorgun olduğunu düşündüm. Adı geçmedikçe konuşmuyor masada yemek bile yemiyordu. Umursamamayı seçtim. Hoş babası gerçekleri öğrenince bu halinden daha beter olacaktı.

Tatlılara geçtiğimizde gözlerime inanamıyordum. Utopia'da böyle mükemmel tatlıları hiç görmemiş,adını dahi duymamıştım. Şans üstümde kendini hissettirmişti. Küçük çocuk gibi önüme konulan çikolatadan olan tatlıya bakarken gülümsüyordum. Çatalımla saray adabı derslerinden ne hatırlıyorsam bir Prenses gibi bıçağı ve çatalı kullanarak ilk lokmamı çiğnemiştim. Başımı kaldırıp dikkatimi konuşmalara verdim.

"Kardeşim bilirsin savaş planlarımız var. Oğullarım ve torunlarımdan Yoongi, Taehyung,Jimin ve Jungkok'u da yanımda götürmek istiyorum. Hem tecrübe için hemde başarılarını ölçmek için." kalbime bir ok düştüğünde içim yanıyor gibi hissediyordum. Kulaklarım uyuyor artık ses duyamaz olmuştum. Jimin'siz geçecek olan aylar? Gitmesi gerekiyordu eğer gitmezse gözden düşerdi. Ve bu benim özlemime daha ağır basıyordu. Jimin'in değer görmesi için varımı yoğumu ortaya koyardım.
Kral Namjoon,Min Ho'yu büyük bir dikkatle dinleyip beden dilleriyle onu tasdik ediyordu. Min Ho şarap kadehinden bir yudum aldı. "Düşmanlarımız bizi zorlayacak gibi durmuyor. Utopia dünyayı yöneten ülkelerden biri. Bu savaş milletimizin adını kirletmeye çalışan soysuzlarla olacaktır. Ve savaşa element tahtların sahiplerini götürmeyeceğim."

Gözlerim açılmıştı. Herkes susmuş şaşkınlıktan ve bazılarının mutluluktan dili tutulmuştu. Kral Min Ho,element tahttakilerin sonunun geleceğini bizzat söylemişti. Kendi torunlarına Krallığa geçen yolu açacağını da açık açık dile getirmişti. Namjoon,gözlerini Yoongi'ye diktiğinde saniyelikte olsa bir nefret görmüştüm. Lalisa ve Jungkook'a baktım birbirlerine imayla bakıp gülümsemişlerdi. İkisi olaylarda arka planda kalan ama savaşı başlatan çiftlerdendi. Jimin bana doğru döndü.
"Annemin gözünden düşsem de dedem beni seçti."

"Bu fırsat kaçmaz," dedim fısıldamaya özen göstererek. "Krallığa giden yolumuz aydınlandı." içim içime sığmıyor. Mutluluktan Jimin'in öpmek istiyordum. Ama tabiki de bunu yapamazdım. Suho'ya baktığımda kafası aşağıdadaydı. Birden başını kaldırıp gözlerime baktı. Gözleri kızarmış sanki daha önceden ağlamış gibi duruyordu. Sinsi bir gülüş sunduğumda kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Sadece garip bir şekilde birbirimize bakmayı sürdürmüştük. Sonra önüme dönerek Lalisa ile konuşmaya başladım. "Garip davranıyor." dedim yemeğimi yiyip konuşmaya çalışırken. "Prenses Jisoo ile konuştuğu belli,belki de Jisoo her şeyi söylemiştir."

"Hiç bir şeyi kesinleştirememek beni delirtiyor." gözlerimi daldığı masa örtüsünden çekip başını onaylıyormuş gibi sallayan Lisa'ya baktım tekrar.

İkimizde konuşmayı kesip tatlılara geri dönmüştük. Davet için bir hafta kadar törenler,balolar olacaktı. Diğer krallıklarda gelecekti. Ama Prenses Dahyun bir taşla iki kuş vurmak istiyordu. Planını yeni anlamıştım. Hem Suho'yu ortadan kaldırmak istiyordu. Hem de daveti mahvetmek. Böylece Chungha ve Yoongi huzursuz bir şekilde saraya geri döneceklerdi. Kral Namjoon ne tepki verecekti? Her şeyi kabul edip oğlunu sürgün mü edecekti? Belki de Suho af için babasının ayaklarına kapanırdı. Benim merak ettiklerim bundan ziyade bebek prens nerelerdeydi? Onu öldürecek kadar zalim olabileceklerini düşünmek dahi istemiyordum. Umarım köylü,göze batmayan bir aileye evlatlık vermişlerdir. Eğer yaşıyorsa şuan on yaşlarında olması gerek.