EĞLENCE PARKI

987 96 48
                                    

Olamaz bu kesinlikle ve kesinlikle bir kabustu! Özgür ve en az onun kadar şahane dört erkekle birlikte çalışmak zorundaydım. Bir süredir dizginlemeyi başaramadığım aptal hormonlarımla ben bu süreyi sağlıklı bir şekilde atlatabilecek miydim işte bundan pek emin değildim. Ve hepsi de tüm dengemi alt üst eden Aren'in suçuydu. Hayatımı karşı cinse olan hislerden bertaraf bir şekilde sürdürürken o aptal öpücük her şeyin başlangıcı olmuştu.

Ben öylece orta yerde dikilip zihnimdeki karmaşayla boğuşurken kapı çanının sesi duyuldu. Arkamı dönmemle neye uğradığımı şaşırmıştım. İyi de onun burada ne işi vardı?

"A-Aren?"

"Merhaba Beliz seni burada görmek ne büyük şans."

Özgür haricinde gruptaki diğer erkekler belirgin bir şekilde gerilmişlerdi. Aren onlar için her an ne yapacağı bilinmeyen bir yabancıydı ve bu asla değişmeyecekti. 

Aren bakışlarını kısa bir süre pastanedekilerin üzerinde gezdirdikten sonra yeniden Beliz'e odaklandı. Celeste de grup ve Aren arasında çıkabilecek her hangi bir tartışma için tetikte bekliyordu. Aren genelde kışkırtmalara karşı sakinlğini korusa da diğerleri ondan nedense pek haz etmiyorlardı. Gerçi kurtlar kendilerinden olmayanlara karşı genelde böyle ayrımcı davranırlardı. Özgür'ün babası Lee alfa olmamış olsaydı bu durum oğlu Özgür'ü de etkilerdi nitekim. Babasının sürüsü oğlunu da koşulsuz kabul etmek zorundaydı.

Özgür Beliz'in yanında yerini alırken Aren bu defa ona döndü.

"Aren hoşgeldin. Bu sürpriz ziyaretini neye borçluyuz?"

"Yolumun üzerindeydi. Geçerken bir uğradım."

Özgür Aren'in açıklaması karşısında manalı bir şekilde gülümsedi. Çünkü burası bir kıyı kasabasıydı ve üstelik sonrasında uzanan uçsuz bucaksız deniz haricinde varılabilecek bir yerde yoktu. Yine bir şeyler gizlediği belliydi. 

"Geçerken uğradığın o kadar belli ki. Sanırım işin deniz aşırı bir yerde olmalı."

Aren onun iması üzerinde durmayıp amacının anlaşılmaması için suskun kalmayı tercih etti. Buraya Beliz için geldiğini bilen tek kişi Damien'dı. Beliz okulda bir açık vermiyor olabilirdi lakin tatilde mutlaka ona neler olduğunu öğrenecekti. Sonrasında da en nihayetinde kendi dünyasına geri dönebilir ve böylelikle bir kızın peşinde dolanıp durmaktan kurtulabilirdi.

Celeste durmakta olduğu tezgahın önünden onlara doğru seslendi. 

"Daha ne kadar kapıda dikilmeyi düşünüyorsunuz? Beliz sen Aren'le ilgilen. Özgür sen ve diğerleriniz de bahçe için kullanacağımız malzemeleri almaya bir an evvel şehre inin. En kısa sürede tadilatın bitmesini istiyorum. Beni duydunuz mu? Oyalanmak yok."

"Neden Beliz de bizimle şehre gelmiyor? Ona da değişiklik olur. 

Beliz Özgür'ün kendisinden onunla gelmesini istemesine öyle sevinmişti ki yüzüne yerleşen gülümsemeye engel olamadı. Aren onun bu ifadesini yakaladığında kaşlarını çatarak baktı. Bu da ne demek oluyordu böyle?

"Ne diye sırıtıyorsun kendi kendine?"

"Be-ben mi? Hiç neden sırıtacak mışım ki? Sana öyle gelmiş."

Beliz'in devamlı Özgür'e kaçamak bakışlar attığı Aren'in dikkatini çekmişti. Hislerine böylesine set çekmiş bir kız ne olmuştu da Özgür gibi aklı bir karış havada hovardaya kapılmıştı? 

Beliz de içten içe Özgür'le gitmek istiyordu. Sebebi bilinmez içinde ona karşı inanılmaz bir çekim vardı. Engelleyemediği, bir türlü karşı koyamadığı bir çekimdi bu. Yanından bir an olsun ayrılmak istemiyordu.

Karanlığın Prensleri 5 - "Gölgedeki Avcı"Where stories live. Discover now