CADI

746 101 13
                                    

Beliz bütün gece uyuyamamanın vermiş olduğu etkiyle oldukça bitkin bir haldeydi. Aren resmen sarsıntı geçirmesine sebep olmuştu. Ne yaptıysa aklındaki düşünceleri engellemeyi başaramamış üstelik saatler geçtikçe daha da rahatsız edici bir boyut kazanmış. Ve şimdi yorgun bir beyinle kampüste başına geleceklerle baş etmek zorundaydı. Zamanı ileri veya geri alabilmeyi öyle isterdi ki...

Yatağından çıkıp salona geçti. Şebnem dün gece onda kalmıştı. Aklı öylesine doluydu ki bu ayrıntıyı tamamen es geçmişti. Neyse ki evi korunaklı sığınağıydı ve Şebnem olası tehlikelere karşı savunuluyordu. 

"Şebnem hadi uyan okula gitmemiz gerek."

Aslında bu cümleyi kendisi içinde kurmuştu. Vakit daraldıkça gitme isteğide aynı ölçüde azalıyordu. Aren Beliz'in başına büyük bir bela açmıştı. Sorunsuz okul bitirme planlarıda buraya kadardı demek.

Şebnem yerinde doğrulara kollarını havaya kaldırıp gerindi. 

"Tüm gece uyumamış gibisin."

"Sanki uyuma şansım vardı da? Ben kahvaltı hazırlamaya gidiyorum."

"Dur sana yardım edeyim."

Şebnem üzerindeki pikeyi çekip Beliz'le birlikte mutfağa yöneldi. Kahvaltılıkları sofraya dizdiler ve ısıtıcıda kaynattıkları suyu bardaklara doldurup içerisine sallama çay koydular. Ardından ekmekleride sepete doldurup masaya geçtiler ve yemeğe koyuldular. 

Beliz sırtı ürperince Şebnem'e belli etmeden etrafına bakındı. Armina tezgaha yaslı bir halde kaş göz işareti yapıyor onun kendisini takip etmesini söylemeye çalışıyordu. Beliz Şebnem'e tuvalete gideceğini söyleyip masadan kalktı ve banyonun yolunu tuttu. Armina ondan az evvel girmişti.

"Dün olanlarda neyin nesiydi? Sevgilin olduğunu hiç söylememiştin."

"Zaten yok."

"Öyleyse?"

"Birde sen başlama Armina."

"Pekala madem sevgilin değil o halde sapığın mı? Bak eğer öyleyse yaptığı yanına kâr kalmamalı. Ona dersini vermeliyiz." 

"Böyle bir şey olmayacak Armina. Ona bulaşmak gibi bir niyetim yok. Daha fazla sorunla uğraşmak istemiyorum. Zaten kuzeni Alex'le pek hoş şeyler yaşamadık malum." 

"O çocuk narsistin kuzeni mi yani? İşte bu beklenmedik. Neden bulaşmak istemediğini anlıyorum. Onunla sorun yaşarsan Alex'in müdail olmasından korkuyorsun."

"Kimseden korktuğumdan değil Armina. Sadece başım gereksiz yere ağrısın istemiyorum. İki Rosendorf'la baş edebileceğimi hiç sanmıyorum çünkü."

"Senin bir şey yapmana gerek yok. Eğer istersen sen olmadan da gözünü korkutabilirim. Unuttun mu ben bir hayaletim."

Beliz bir an Armina'nın teklifini kabul etmeyi düşündü ama sadece bir an. Bir hayaleti birisine musallat etmek doğru değildi. Bu çok yanlış olurdu.

"Teklifin için sağ ol ama kalsın. Onu korkutmak bana bir fayda sağlamaz. Yine mümkün olduğunca Aren'den uzak kalmak içn uğraşacağım. Sonunda bıkıp o da vazgeçecektir zaten üstelemekten. Şimdi Şebnem'in yanına gitmeliyim Armina. Seninle daha sonra konuşuruz olur mu? Biliyorsun başkalarının yanında kendi kendime konuşuyor muşum gibi görülmesinden hoşlanmıyorum." 

Beliz bunu söyleyip banyodan çıkarken kapının önünde Şebnem'le karşı karşıya geldi. Bir an panikleyip yerinde kalsa da arkadaşının yüz ifadesinden bir şey duymadığını anlamıştı.

"Yedek diş fırçan var mı?"

"Evet bir saniye. Sanırım dolapta olacaktı."

Beliz rahatlayarak banyoya geri gidip dolabın çekmecesine baktı ve paketi açılmamış diş fırçasını alıp arkadaşına uzattı. Şebnem de vakit kaybetmeden dişlerini fırçalamaya koyulurken Beliz'de zaten fazla iştahı olmadığı için mutfağa geçip masadakileri kaldırdı. Ardından o da dişlerini fırçalayıp hazırlanmak üzere odasına gitti.

Karanlığın Prensleri 5 - "Gölgedeki Avcı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin