Adam da gülüp elimi bıraktı. '' Peki.. Anlatın bakalım. Neymiş bu yanlış anlaşılma? '' Beni yine ter bastı. Şimdi oraya gelme nedenimizi anlatırsak daha öncesini de anlatmamız gerekir. Azra ağzını açacakken birden ben konuştum.

'' Iı şimdi Taner bey. Biz oradan geçiyorduk. Hatta ben önceki gün de oradayım. Ve kaybolmuştum. '' Adam gözlerini açıp '' Yaa.. '' dedi. '' Evet. Yaşlı adamdan yardım almak için içeri girdim. Yani iyi birine benziyordu. Kapı açıktı ve ben içeri girdim. Yaşlı adamda beni görüp hırsız olduğumu düşündü. ''

Yaşlı adamı sorguya alırlar mıydı? Bence alamazlar ya. İki de bir unutan, balık hafızalı bi adamı sorguya alırlar mıydı? '' Aynı bugün olduğu gibi. '' dedi Azra bana katılarak. Taner bey Azraya döndü. '' Yani bugün de mi kaybolup, adamdan yardım istediniz? ''

'' Yok yok.. Bugün gitmemizin nedeni şeyden.. '' derken bana bakıyordu.. Söyleyeyeyim mi der gibiydi. Sağa sola kafa salladım hafiften. '' Ben dün oraya gittiğimde saatimi düşürmüştüm.. Ve o saat benim için çok değerli. Manevi değeri için geri gelmek istedim. ''

Diyip kolumdaki durmuş saati gösterdim. Saat çalışmıyordu bile ama süs için arada takıyordum. Ta er bey bana baktı ve baktı. '' Neden gizlice girdiniz eve? Adamdan isteseniz-'' '' Mümkün değil. '' dedi Azra. '' E adam Gizemin önceki gelişinden zaten baya sinirliymiş. Polisler de gördü. Adam bize vurmaya kalktı. ''

Azra aramızdaki polislere baktı. Taner bey de öyle. Polislerden biri '' Evet öyle oldu efendim. '' dedi. Taner bey tekrar bana bakıyordu. Yüzümden terler akmasını engelleyemiyordum. '' Peki, eve nasıl girdiniz? ''

'' Biz de onu düşünüyorduk. Ki o sora yaşlı adam evden çıktı. Biz de aralık olan kapıdan içeri girdik. Saatimi ararken de adam geldi. '' Taner beye baktım. O da bana bakıp Azraya döndü. Azra ona kocaman gözleriyle bakıyordu.

'' Asılsız ihbar yani. Biz bir şey yapmadık. '' dedi Azra. Taner bey Azrayı tanıyordu. Böyle bir şey yapmayacağı aşikardı. '' Tamam gidebilirsiniz. Daha fazla zamanımı almayın. '' dedi Taner bey. Azra heycanla kalktı yerinden.

'' Saol Taner abi.'' Ben de yerimden doğruldum. Teşekkür eder şekilde kafamı salladım. Biz Azrayla hızla çıkışa yönelirken polisler kendi aralarında konuşuyorlardı.

-

Karakoldan uzaklaşmış ilerken elimde evde bulduğumuz kart vardı. Onu incelerken Azra söylendi. '' Kızım keşke anlatsaydık olayları. Hem bize yardımcı olurdu. Mehmeti bulurdu-'' '' Hayır Azra. Lütfen bu konu zaten beni çok geriyor. Onu kendim bulmak istiyorum. '' Azra kafası salladı. Bana hak veriyordu ama anlamasın mümkün değildi.

'' Ee şimdi? '' '' Şirkete gidiyoruz. '' dedim emin olmaya çalışarak. Kartın üzerinde tanıdık bi adres yazılıydı. Oraya gidip Mehmetle yüz yüze görüşeceğim!

-

Şirketinin önünde durup bakarken önümdeki kocaman ' Bakırcı ' yazısı dikkatini çekti. O gün üstündeki kıyafetlerle böyle bi yerde çalıştığı belliydi. Hem kartta ismi yazıyor. Belki burayı o işletiyordur.

'' Hazır mısın? '' dedi Azra. Bana destek olmaya çalışıyordu. Derin bi nefes verdim '' Evet. '' diyip şirketin kapısına doğru yürüdüm. Azrayla içeri geçtiğimizde ilk gördüğümüz tabikide güvenlikli görevlileriydi. Geçilmesini gereken dikdörtgen yerden geçip ilerledik Azrayla.

Burası o kadar büyük bi yer ki, güvenlik olması normal. Azra koluma girmişti. Beraber yürüyorduk. '' Nası bulacağı bu... '' Küfür edecekti ama zor tuttu kendini. ''.. Bu Mehmeti! '' İleri doğru bakarken büyük bir masanın ardında bi kadın gördüm. Görevliydi. Ona Mehmetin yerini sorabilirdik.

HAYALWhere stories live. Discover now