14/Bir Ay Sonraları

1.5K 118 22
                                    


Bölüm isimlerine çok takılmayın lütfen ben çok eğleniyorum ama bölüm içinde anlıyorsunuz zaten hangi zaman olduğunu asatgahgahgha

İyi okumalaaaar lütfen yorum yapıp fikirlerinizi belirtin çok merak ediyorum düşüncelerinizi


'Telefonumu arabada unuttum.' Asansörden inmek üzereyken Jimin'in konuşması ile Taehyung duraksadı. 'Sen Mingyu'nun odasına git, ben de alıp hemen gelirim.' Taehyung yavaşça başını sallayıp sevglisini öperek asansörden çıktı ve üçüncü kez geldiği odaya doğru ilerlemeye başladı.

Jimin'le henüz bunun hakkında konuşmamışlardı ve ikisi de anlaşmış gibi sessiz kalıyorlardı. Kattan çıktıktan sonra gündemleri o kadar çok Jungkook olmuştu ki ikisi de sorgulamadan kendilerini onun yanında buluyorlardı. Jimin Taehyung'a söylemese de bu durumun arkadaşının kaybettiğini sandığı o anlarda onunla yaşadığı yoğun empati hissinden kaynaklandığını düşünüyordu. Baekhyun'u kaybetmesinin ardından yaşadıklarının yansımasını Jungkook'un yüzünde görmüş ve onunla ilgilenmekten kendini alamamıştı. Oradan çıktıktan sonra onu çekici bulduğunu dile getirmekten çok uzaktı. Sanki bunu yapsa Taehyung'a ihanet edecekmiş gibi hissettiğinden tek kelime bile etmiyordu. Diğerlerinden farkının ne olduğunu söyleyemezdi ancak bunu düşünmek işine gelmiyordu da.

Taehyung ise her ne kadar Jimin'le konuşmasa da konuşmak için doğru anı bekliyordu. İkisinin de Jungkook'a olan yaklaşımının farklı olduğunu anlayabilmişti. Bu ilişkilerine nasıl yansırdı kestiremediğinden tedirgin hissediyordu. Jimin'e olan sevgisi sorgulanamazdı. Aynı şekilde Jimin'in hislerinden de emindi. Ancak Jungkook fena halde aklını karıştırıyordu. Yalnızca yattıkları kişileri aklına getirdiğinde hissettikleriyle Jungkook'u gördüğünde hissettikleri aynı değildi. Ona aşık olduğunu elbette söylemiyordu, sadece onunla sevişmek istemenin ötesinde hayaller kurduğunu inkar edemezdi. Jimin'in mutlaka içinde olduğu hayaller.

Odanın kapısına ulaştığında içeriden gelen sesler ile bir süre duraksadı. Mingyu Jungkook'a çok sıkıldığını ve onu eğlendirmesini söylüyor yakınıyordu. Jungkook Mingyu'nun sözlerinin hemen ardından gülerek bir şarkı açmış şarkının temposuna göre hareket etmeye odanın içerisinde dans etmeye başlamıştı. Taehyung içeri girmek yerine bu tatlı anları izlemek istediğini fark etti. Jungkook'un çekicilikten uzak tatlı dansı yüzünde büyük bir gülümseme oluşmasını sağlamıştı.

Jungkook'un dansı Mingyu'yu da neşelendirmiş olacak ki ellerini çırparak onu teşvik ediyordu. Bunu her zaman yaptıkları belliydi. O kadar doğal görünüyorlardı ki Taehyung Jungkook'un güzel gülümsemesini izlerken ani bir şekilde Jimin'le konuşması gerektiğini tekrar etti içinden. Bu şekilde düşünürken Jimin'e hislerini söylemese onu aldatıyormuş hissine kapılırdı ve en son istediği şey canından çok sevdiği sevgilisinin kalbini kıracak ufak bir hareket yapmaktı.

Jimin, telefonunu alıp döndüğünde sevgilisinin içeri girmemiş olduğunu görerek yavaşça yanına yaklaştı. İçeriden gelen kısık sesli müziği duyabilmişti ancak odaklandığı şey daha çok Taehyung'un yüzündeki gülümsemeydi.

'Ne yapıyorsun burada?' Taehyung'un arkasında durarak baktığı yöne bakıp dans eden Jungkook'u gördüğünde sorduğu soruya pişman olmuştu. Bu konudan kaçtığını dahi kendine itiraf edemezken Jungkook'u gördüğü an içinde oluşan sıcaklık fark etmek isteyeceği bir şey değildi. Aynı zamanda sevgilisinden benzer bir yanıt almak da öyle.

Bu yüzden Taehyung'un yanıt vermesini beklemeden elini tutmuş ve odanın içerisine sürüklemişti.

Bugün konuşmayı kafasına koyan Taehyung ise içinden söyleyeceklerini tekrar ederken sessizce onu takip etti.

pour nous trois//vminkookWhere stories live. Discover now