12/Bir Ay İki Hafta Sonra

1.4K 135 30
                                    


Bazı şeyler konusunda çok tereddüt yaşadığım için azıcık beklettim üzgünümm

Yorum yapan herkese çok minnettarım o kadar mutlu oluyorum ki anlatamam

Çooook uzun bir bölümle geldim bu aradaa ve belki bir tane daha upuzuuun bölüm yayımlayabilirim bu yüzden yorumlarınızla gidişat hakkındaki fikirlerinizi belirtirseniz çok mutlu olurumm

İyi okumalaaaar

 'Bak sana söylüyorum bu normal değil.' Mingyu evin içindeki yürüyüşünü tamamlayıp geniş koltuğa otururken bana laf atmayı ihmal etmiyordu. Ben ise uzun zaman sonra sahip olduğum tek izin günümde dışarı çıkmak için hazırlanıyordum.

'Hayır yani sen demiyor muydun bunlar sevgili. Sürekli birlikteler. Ne diye şimdi sadece birisiyle görüşüyorsun? Nedir yani?' Buna karşı çıktığı çok açıktı. Olayları öğrendiğinden beri üçümüzü fena halde destekliyordu. İstediği şey benim bir ilişki içine girmemden çok ikisiyle bir ilişki içine girmemdi. Şimdi ise Taehyung'la buluşmaya gidiyor olmam onu sinirlendirmişti.

'Arkadaşları olarak benimle görüşüyorlar Mingyu.' Çantayı omzuma takıp etrafımda dönerek üzerimdekilere bakması için işaret ettim. 'Jimin'in işi çıkmış bu yüzden gelemiyor. Nasıl görünüyorum?'

'Çok yakışıklısın tatlım.' Üzerime giydiğim paltoyu beğeniyle süzerken yüzünü bir sırıtma kapladı.

'Hadi onlar seni arkadaş olarak düşünüyorlar. Peki sen canım? En son hatırladığım kadarıyla bir arkadaşınla buluşmaya gittiğinde sana giymen için yalvardığım paltoyu bugün için heba edemem diyerek reddetmiştin. Bugünün farkı nedir?' Gözlerimi devirdim. Gayet biliyordu işte ya ağzımdan duymak feci hoşuna gittiğinden konusunu açıp duruyordu. Sessiz kalmayı tercih ederek kapıya ilerledim.

'Mutfakta hazırladığım yemekleri ye. Dışarıdan söylediğini anlarsam bitersin. Bi de sakın-'

'Sakın kendini yoracak şeyler yapma.' Benimle birlikte söylediğinde gülümseyip başımı salladım. O ise gözlerini devirmekle meşguldü.

'Git artık.'

...

Taehyung'la buluşacağımız mekana geldiğimde içeride çalan klasik müzik yüzünden fazlasıyla gergin hissetmiştim. İlk olarak her ne kadar en sevdiğim paltomu giymiş olsam da içimdekiler oldukça spor kaçıyordu. Kot pantolonum ve belimde biten kısa üstümle bu ortama uygun olmakla ilgili ciddi endişelerim vardı.

Ancak böyle bir ortam tam olarak Taehyung ile olan hayallerimi yeni bir boyuta taşıyacaktı. Karşımda oturup güzel elleriyle tuttuğu şarap bardağını güzel dudaklarına götürmesini şimdi bile düşünüp sıcaklayabiliyordum. Umarım içeri girdiğimde bu konuda çok daha dikkatli davranıp kendimi rezil etmezdim.

Aslında son zamanlarda bana olan ilgilerini yalnızca arkadaşlık olarak göremeyeceğimi düşünmeye başlamıştım. İlk zamanlarda öyle gibiydi. İki hafta öncesinde yani. Çalıştığım hastaneye geliyorlar ve ben de elimdeki imkanlar dahilinde hastane kafeteryasında bir kahve ısmarlıyordum. Sonrasında herhangi bir işim ortaya çıkana kadar sohbet ediyorduk. İkisi de gerçekten onlarla uzun zamandır arkadaşmışız gibi hissettirmişlerdi. Hatta öyle ki onlar hakkındaki edepsiz düşüncelerim yüzünden kendimi suçlamadan bir gün dahi geçiremez olmuştum. Beni arkadaşları olarak gören iki kişi için ki tekrar belirtmekte sakınca görmüyorum ki onlar sevgiliydi, bu derece uç hayaller kurmak ve hisler beslemek kendimi kötü hissettiriyordu. Elimde olduğundan değil ancak en azından suçluluk duymak bir nebze içimi rahatlatıyordu. Doğal bir durum olarak görmekten uzaktım.

pour nous trois//vminkookWhere stories live. Discover now