23. Bölüm

1.5K 188 6
                                    

"Tuhaf geldi anlayacağın. Ona nasıl bu kadar güvenebilirsin ki?"

Doyoung'du bunu söyleyen. Sahile gelmiş bir şeyler içiyorduk.

Konu ne ara benim ilişkim geldi bilmiyorum. Son zamanlarda aramızda sık sık çıkan minik tartışmalardan tutun da Hyungwon olayına kadar anlatmıştım her şeyi.

"Neden güvenmeyeyim?"

Ağzını 'bilmem' dercesine büktükten sonra denize döndü.

"Bak beni sakın yanlış anlama, kendim için söylüyorum. Ben senin kadar rahat biri değilim. Kız arkadaşım ile aramda böyle şeyler yaşansa 'ya bir gün beni de başkası için bırakıp giderse' diye kendi kendimi yer dururum. Sen demiştin, kimseye bağlanmam diye kendi dememiş miydi?"

Ne kadar başarılı olduğunu bilmediğim bir baş sallamasından sonra fısıldadım.

"Dedi.."

"Eh şimdi bile beni arayıp 'tartıştık, sahile gidip bir şeyler içelim kafa dağıtmam lazım' demedin mi?"

Cevabı elimdekini kafama dikerek vermiştim.

Kısa süren sessizliğin ardından gözüm yanımda duran, sessize aldığım telefonuma kaydı. Mavi çocuk arıyordu.

Arama sonlanana kadar telefona gözümü dikip boş boş izledim. Sonrasında ekrana yazı düştü '23 cevapsız arama'

"Hey nereye ayaklandın?"

"Benim eve gitmem lazım. Yarın görüşürüz."

Vereceği cevabı dinlemeden kalçamı soğuk ve sert zeminden ayırıp arkamı döndüm.

Eve gidiyordum. İçimde kendimi yiyip durduğum bin türlü ihtimalle, bizim minik hikayemizin başladığı o eve doğru, mavi çocuğuma doğru gidiyordum. Her zaman olduğu gibi..












Medyaya Hanbin'imin şarkılarını koyarak devam edecem. Bu çocuk beni çok ağlatıyor, bakın hepsine :")

 Bu çocuk beni çok ağlatıyor, bakın hepsine :")

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Blue Is The Warmest Color || Hyunlix Where stories live. Discover now