3.0

201 134 16
                                    

Yazardan.

Yüksek tavanlı, oldukça geniş bir kütüphaneydi burası. Düzensiz dizilmiş binlerce kitap vardı burada. Hatta çoğu sanki öylece oraya atılmış gibiydi. Etrafın toz içinde olmasına pek aldırış etmeyin, şu köşelerdeki örümceklerden de tiksinmeyin. Zira buranın sahibi yaşlı ve yorgun bir insan olduğundan dolayı yeterince vakit ayırıp temizleyemiyor etrafı demek isterdim, lakin durum tamamen farklı. Buranın sahibi olan adam o kadar tembeldir ki, bu kişi kendi meslektaşları tarafından en alt seviyede görülür. Ona verilen hiçbir işi layığıyla yerine getiremediği için bir üst kademeden amiri tarafından defalarca azar işitip rütbesi düşürülmüştür. Ancak bir yerden sonra rütbesi daha aşağıya düşürülemeyeceği için amiri onun haline acımıştı ve ona kendini ispatlaması için son bir şans vermişti.


O şansa çaresizce tutunması gerekirken kişiliği gereği bu görevini de pek umursamamıştı ve baştan savma bir şekilde yerine getiriyordu. Kendine ait küçük bir bölgede, küçük masasına yayılmıştı ve görüldüğü üzere şekerleme yapıyordu. Bukleli saçlarının dağılmış olduğu masanın üzerinde bir köşede, beyaz bir kağıdın üzerinde “Boş işler müdürü” yazılıydı. Son derece çirkin bir el yazısıyla karmakarışık bir şekilde yazılmıştı. Öyle ki okumak için uğraşsanız en az 15 dakika sonra çözersiniz ne yazıldığını.


“Bim! Bim! “ Biraz sonra yanına gelen göbekli bir adam kalın bir ses tonunda bağırıyordu. Boş işler müdürü kafasını masadan daldırmadan kulağını kaşıdı.


“Uyan ve görevinin başına dön! “ Adam hâlâ onunla konuşmasını sürdürürken o sanki hiçbir şey umurunda değilmiş gibi uyumaya devam ediyordu.


“Bim! “ Adam son bir kez daha yüksek sesle bağırdı. Sesi o kadar gür çıkmıştı ki yer yerinden oynadı desek yeridir.


“Yok, A 101.” Başını masadan kaldırıp yüzünde huzursuz bir ifadeyle karşılık vermişti.


“Senin neyin var? Bütün gün burada böyle pinekleyip duracak mısın? “


“Ben istifa etmek istiyorum. “ diye mırıldandı boş işler müdürü.
“Artık çok yoruldum. Mümkünse emekliliğimi bir romantik komedi evreninde geçirmek istiyorum. “


“Son görevini yerine getirmeden hiç bir yere gidemezsin. “ Göbekli adam cebinden küçük bir not defteri çıkardı ve rastgele açtığı sayfadan bir şeyler okumaya başladı.


“Eğer bir çalışan amirini yok sayıp görevini yerine getiremezse rütbesi düşürülür. Eğer düşürüldüğü rütbedeki görevlerini yerine getirmezse rütbesi bir kez daha düşürülür. Sadece rütbesi değil, saygınlığı da aynı oranda düşürülür. Ve bu kural daha önce yoktu ama sen bir ilki başardığın için mecburen böyle bir kural ekledik. “ Kısa bir bakış attı boş işler müdürüne.


“Eğer bir memurun rütbesi en altın da altına düşürülürse o memure bir görev verilir ve eğer o memur görevini yerine getiremezse sonsuza kadar o rütbeye hapis kalır. Eğer görevi yerine getirirse bir seviye yukarı kalkar. “


“Saygıdeğer amirim, size çokça defa bahsettiğim korkum maalesef dün gece gerçekleşti ve artık bana verdiğiniz bu şansı iyi anlamda kullanamayacağıma inanıyorum. “
Göbekli adam kaşlarını çatarak boş işler müdürünü bu kadar çaresiz bırakan korkusunun ne olduğunu anımsamaya çalıştı. Hatırladığı an kaşları havaya kalktı ve ağzı da aynı hızla şaşkınlığını belli edercesine aralandı.


“Yazar karakterine aşık mı oldu? “
Boş işler müdürü çaresizce başını salladı. Sonra yüzünü buruşturarak ağlamaya başladı ve koşarak amirinin göbeğine sarıldı.

Olağanüstü Sen ✅Место, где живут истории. Откройте их для себя