23

2.8K 62 0
                                    


Yiğidi öldürün hakkını yemeğin ne kadar da bonkör oldum bol bol yazıyorum he 😂

Öfkeyle ittirmiş nefretle yüzüne bakmıştım.

"Sakın! Sakın bana her istediğinde dokunmayı düşünme."
"Sanem aptallık ettim."
"Etmeseydin!"
"Güzelim yapma böyle."
"Ne yap biliyor musun? Sen şimdi git otur yerine misafirliğini bil."

Beklemeden aşağıya yönelmiştim. Aptal adam kolaydı değil mi? Bir öyle bir böyle olmak. Kalbimi istediği gibi kırıp oynayabileceğini zannediyordu.

Derin bir nefes alarak koyu sohbetin döndüğü annemlerin yanını pas geçip tek başına oturan Kıvanç'ın yanına gitmiştim.

"İyi misin minik kuş."
"İyiyim canım."
"Hah gel gel şu planı yapalım." Ne planı yapacaklarmış?
"Yapalım tabi. Haftasonu nasıl?"
"Bana gayet uyar. Sanem yavru sen ne dersin?"
"Plan ne bilmiyorum ama ben almayayım. Siz takılın." O kadar öfkeliydim ki ona karşı.
"Hadi ama kamp yapacağız sen çok seversin."
"Bakarız Kıvanç."
"Hem seninki de gelir?" Benimki?
"Kimden bahsediyorsun?"
"Tabi ki Kenandan." Yok artık Kenan?
"Onun ne işi var ya bir de yanında sümsük sevgilisi ay hiç çekemem Kıvanç o kızı geleceğim varsa da gelmem."
"Ayrıldılar yavru." Doğru yolu bulmasına sevindim.
"O zaman tamam."

Kenan aile dostumuzdu. Onu severdim. Bir zamanlar Yeliz aklımla oynayıp bir hayli onu beğenmemi sağlamıştı ki sevgilisi görünce ışık hızıyla soğumuştum. Bir insanın kendisine saygısı olmalıydı cidden.

"Volkan okulda yaşanan bu tatsızlık neyin nesi?"
"Kimin yaptığını bulamadık henüz oldukça tatsız bir durum."
"Bizim de bir hayli canımızı sıktı."

Canım babam konuyu açmasa olmazdı.

"Merak etmeyin hiç kimse mağdur olmayacak." Ama Sanem'in kalbi hep mağdur olsun.

Çok geçmeden misafirler gittiğinde. Babamlar odasına çekilmişlerdi.

"Yavru hayırdır?"
"Hayırdır hayırdır."
"Ciddiyim ne iş?"
"Neyi öğrenmek istiyorsun?"
"Volkan ne ayak?"
"Ne anladın ikimizden?"
"Adamı öldürecek gibiydin?"
"Canımı sıktı bir miktar."
"Bizde suyunu sıkarak kampta gömeriz."
"Gel buraya deli."
"Bana bak canını sıkanın canını sıkarım demedim mi?"
"Hadi hadi abartma canım."
"Şaka bir yana da adama ne yaptın Sanem?"
"Ben haksız yere bir insana kızıp tavır almam ona ne yapıyorsam hak etti. Sanem kaçarrr."

Günler sonra Yeliz gelmişti de haster gidermek için buluşmuştuk. Önce bir şeyler yemiştik. Sonra yeni arabamla şehrin tozunu atarken bağıra bağıra şarkı söylemiştik. Bir miktar benim başıma gelenlere sinirlenmiş Volkan ve bunu yapan kişi yada kişilere saydırmıştık.

Kimin olduğunu bulmuş ancak bize söylememeyi tercih etmişlerdi. Soluğu öğrenci işlerini pas geçip kimse kusura bakmasın rektörlüğün yanında almıştım. Onlar için belki bir ihtimal azıcık ufak tefek sorun olarak görünebilirdi. Ama bir fark vardı ki benim için bu ufak tefek bir sorun değildi.

Saygın bir aile üyesi olarak çirkeflik yapmamıştım lakin gerekenin yapılmadığı taktirde ufak bir sivri dillik göstermiş olabilirdim. Bazi kendini bilmez hadsizler yüzünden ben problem yaşamak zorunda değildim.

Sonuç mu? Atıldılar. Ve öğrendim ki bizim sınıfta bir eksiklik oluşmuş. Umursamadım. Eğer ki bir şeyler yapılmasaydı çok güzel umursardım.

Muhtemelen Volkan'a olan tüm sinirimi geçtiğim günlerde herkesten çıkartmıştım. Yeliz hariç.

"Kampta iyi eğlenceler."
"Dikkat edin kendinize."

Anne ve babam okula gönderir gibi bizi kapıdan gönderdiklerinde ikimiz da kocaman sırıtıp el salladık.

Sahi eğlenir miydik ki?

KİMSE BİLMESİN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin