21

2.9K 70 0
                                    

Konuşup anlaşmakta sorun yaşamıştık çünkü anlaşmak bir yana bey efendi beni ardında götürüp unutulmaz dakikaları yaşatırken ne mesafe kalmıştı ne de uzaklaşmak.

Hızlı geçen günlerin ardından her şey yolundaydı. Sınavlar geçip gitmiş kimisi zorlamış kimisi oldukça kolay gelmişti.

Arabam günler sonra geldiğinde eskisi olarak değil yeni ve başka model olarak gelmişti. Geçmiş olsun hediyesiymiş öyle denildi... Mis gibi hediye.

Geride bıraktığım sınav haftasında Yeliz ile pek görüşememiştik. Çünkü kendimizi dersimize aşırı verip hayattan kısa sürede olsa soyutlanıyorduk. Şimdi sınav sonrası da başka bir şehirde yaşadığı için ailesinin yanına gitmiş iyice özlemim artmıştı.

Vize sonrası öğrencilere nedense bir rahatlık geliyordu. Oysa hocalar dahası canım hocamız şuan takır takır ders anlatıyordu.

Son dersim onaydı ve ben eve gitmek istiyordum. Bir süreden sonra kafam kaldırmıyordu.

"Bugünlük bu kadar çıkabilirsiniz arkadaşlar." Nee! Daha 15 dakika vardı. Hiç erken bırakmazdı dersi. Hayret...

Pek sorgulamayacaktım. Bu iyiydi benim için.

"Sanem sen kal." Niyee!
"Buyrun hocam." Yine yakışıklıydı.
"Sana göstermem gereken bir şey var." Acaba ne?
"Ne göstereceksiniz?" Merakla cevap bekledim.
"Odama geçelim."
"Tabi hocam geçelim."

Sessizce yürümüş ve odasına gelmiştik.

"Ne göstereceksiniz hocam?"

Kapıyı kapatıp masasına geçmişti. Dosyalardan birini kurcaladı ve bir kağıt çıkarttı.

"Bu ne Sanem?"
"Ne bu?"
"Ben de sana soruyorum?*

Alıp ne olduğuna baktım. Kaşlarım hayretle havalandı. E bu sınav kağıdı ama bur dakika?

"Bu nasıl olur?"
"Evet, bir açıklaman var mı?"
"Bu kağıt bana ait değil." İnanmaz bir şekilde bana baktı. Bir dakika bana inanmıyor muydu?
"Adın yazıyor."
"Benim kağıdım fuldü boş yer bırakmadım ben bu bana ait değil."
"Sanem hiç çalışmadım demiştin." Hayretle baktım yüzüne.
"Deli gibi çalıştım ben onu şaka olarak söylemiştim. Nasıl inanmıyorsunuz?"
"Çünkü başka bir kağıt yok sana ait bir bu var." Kağıda iyice baktım. Ardından hiç düşünmeden yırtıp attım.
"Ben sorumluluk kabul etmiyorum! Gözetmen değil miydin? Görmedin mi beni! Hala da inanmıyorsun."
"Dikkat etmedim."
"İster beni dersten bırak ister şikayet et. Ama benim kağıdına ne olduğunu bulun. Odana herkes istediği gibi girip çıkıyor demek ki!"

Tüm sinirlerim alt üst olmuştu. Kapı çalıp hoca davet ettiğinde ses çıkartmadım.

"Volkan hocam üc iyi öğrencimin sınav kağıdı hakkında konuşacaktım."
"Evet hocam konuşalım. Mesela bakın bu kağıt bana ait değil. Ben bugüne kadar böyle boş kağıt vermedim."  Şaşkınlıkla yüzüme baktı.
"Aa evet ben de onu konuşacaktım tam da. Sanırım başarılı öğrencilere bir tür kötü şaka yapılıyor."
"Hocam şaka mı? Böyle şaka mı olur? Resmen başarımız baltalanıyor."
"Haklısın Sanemciğim halledeceğiz."
"Halledeceksiniz doğru. Halledersiniz o zaman hocam."

Hiçbir şey demeden çıkmıştım. Bu adam beni çok fena sınıyordu. Farzet ki o kağıt benim ne olmuş yani? Belki çalışmadım belki hastaydım. Böyle tepki mi olur. Bu defa sinirle yolculuk yapmayacaktım oturmuş sakinleşmek için arabamda beklemiştim.


KİMSE BİLMESİN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin