1

19.7K 168 7
                                    


Herkese selam. Bakalım ortaya ne çıkacak...

Gelişi güzel yazasım geldi.

Çerezliktir.

Hafta sonunu dağıtarak geçirmiş ve iki saat sonra dersi olan Sanem yani ben kahretsin ki leş gibiydim. Toparlanmam gerekir miydi? Eh çok da gerekmezdi.

Paytak adımlarla ağzım bir karış açıp esneyerek mutfağa gittim, nefesim leş gibi bira kokusu salıyordu etrafa bu insanlık için oldukça tehlike arz ediyordu.

Dolaptan aldığım elmayı hapur hupur yıkamaya bile tenezzül etmeden yemeye başladığımda her çene hareketim başımın ağrısıyla bağdaşır olmuştu.

Çalan telefonum uzaktan isyan ediyordu, beni aç allahın cezası der gibi.

"Bu saatte de aramazsın Yeliz. Ne oldu?"

"Kızım olaay var olaayy!" Az daha bağırırsa telefonu yüzüne kapatacağım.

"Hay sesine.. bağırmadan konuş?" Ne diyor hiçbir şey anlamıyorum. "Seninki diyorum bizim okula hoca olarak geliyormuş diyorum şimdiden tüm cadı kazanları kaynamaya başladı diyorum." Sert bir yutkunma ve şimdi büyük sıçtığıma dair gelen o his... "Bir saate okuldayım bana her şeyi anlatıyorsun."

Benimki geliyor ha benimki? Ay sanki bana geliyor! Yine de elim ayağım titremeye başlamıştı. Of bizim okula niye geliyordu şimdi?

Evrim geçirmiş bir vaziyette hazırlanıp evden çıktığımda dönüp evime baktım. Güzeldi güzel. Sonra birde durup kendime baktım. Kara kuru bir şey değildim, Allah var taş gibi hatundum, gel gör ki benimki ben dışında başka kişileri tercih ediyordu işte.

"Kızım ağaç oldum." Durup saatime baktım. "Ay abart hemen altı üstü ne kadar bekledin." Çemkirmeme karşılık homurdansa da boynuma atlamıştı. "İki gün görüşmedik Yeliz ay dur nefes alamıyorum. Kızım dur. Kime diyorum? Allah seni kahretmesin rezil olduk herkes bize bakıyor." Şükür ayrılmış kalktığı yere oturmuştu.

"Ne diyorsun şimdi sen bu duruma?" Yüzünde oldukça ciddi bir ifade vardı ki bence abartıyordu.

"Ne diyebilirim Yeliz bana gelmiyor sonuçta."

"Sana gelmesini sağlamayalım mı?" Bu kız beni güldürüyordu hem de çok.

"Pardon da Yeliz ben ondan hoşlanıyorum diye binbir türlü entrika çeviremem, beyefendi dönsün bi etrafına baksın kimin ne olduğunu görsün."

"İlanı aşk mı et dedim ne yükseldin be kızım, altı üstü göz önünde olacağız."

Aynı şeyyy!

"Ay aman gelirse gelsin her okuldaki ömrü kısa onun. Ders başlayacak güzelim hadi hadi marş."

Gülüşerek girdiğimiz sınıf kapısından hiç etrafa bakmadan yerimize geçmek üzereydik ki duyduğumuz sesle birbirimize baktık.

"Kızlar?" Evet biziz.

"Buyurun hocamız canımız? A siz yeni olan! Dersiniz bize miydi?" Öylece dinlerken sınıftan gelen gülüşmeler etrafımıza bakmamızı sağladı. Tabi Yeliz dirseğiyle beni dürtüp susturmuştu bu detayı atlamamak gerekirdi.

"Çıkın!" Ne! Ne demek çıkın?

"Pardon?" Hemen sinirlenmiştim. Aksi olsa şaşardım.

"Duymadınız mı? Çıkın dedim!" Hoca ben seni yolardım da dua et ilk günün. Hızlı adımlarla yanına gitmekle kalmayıp dibine kadar girdim.

"Neye dayanarak beni dersimden alıkoyacaksınız?" Sen kimsin kim! Hoşlanıyor olabilirim de kim olursan ol beni kovamazsın!

"Siz ikiniz benden sonra girdiniz." Gözleri gözlerimde fısıldıyordu yüzüme doğru. Saatime baktım. Daha yeni ders başlamış olması gerekiyordu.

"Kim size ders başlamadan önce gelin dedi? Siz erken geldiniz ben geç gelmedim." Gözlerini kapatmış dişlerini sıkıyordu. Açtığında sinirle yanan hareleri sertçe yutkunmama neden olmuştu.

Bıybıyyyy...

KİMSE BİLMESİN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin