12

4.9K 81 0
                                    


Karşımda benim kadar istekli başka birini görünce oldukça zevk alıyordum. Evet belki bu adamı bir daha görmeyecektim gerek var mıydı? Anı yaşayıp zevk almayı seçmiştim ben. Zevk denizinde yüzmek. Ah Tanrım!

Dudaklarımdan ayrılan Tarık yüzümü duvara çevirmişti. Sırtımın açıkta kalanan her yerini öperken bir yandan da kendisini bana bastırdı.

Eteğimden elini daldırdığında kilodumu sıyırdı ve ıslaklığı okşamaya başladı.
"Sıcacıksın."
İnler gibiydi.
"Daha iyi hissetmek ister misin?"
Elini çekti ve beni kendine çevirdi. Oldukça halinden memnundu.

Dudaklarına yapışıp iyice sokuldum kendisine. "O halde gel benimle."

Arabama getirdiğim adamı hiç vakit kaybetmeden öpmeye başlamıştım. Günlerdir boşa vakit kaybettiğimden şuan aldığım zevki doruklarda yaşıyordum.

Kucağına çıkıp koltuğu yatırdım. İşte bu daha iyiydi. Bir yandan dudaklarını sömürürken başka bir yandan elim kemerini söküyordu. Niyetimiz belliydi uzatmanın pek bir manası yoktu. Elbisemin iplerinden tutup çekiştirdi ve memelerimi gün yüzüne çıkarttı. Kafasını gömüp dişlediğinde sesli sesli inlemeye başlamıştım. Emiyor olması bir yana dişleriyle eziyor olması inanılmazdı.

"Sanem harikasın."
"Daha ne gördün ki Tarık."

Erken öten horuzun başı kesilirdi.

Benim de yardımlarımla pantolonunu çekiştirip penisini kısa zamanda özgürlüğüne kavuşturmuştu.

"Ne bekliyorsun?"
"Tadını alıyorum."

Erkeksi kahkahası bir hoş gelmişti kulağıma. Kafasını geriye attığından çıkan adem elmasını öptüm. Tişörtünü de bir çırpıda çıkartıp kaslı bedenini arsızca süzdüm. İkimizde beklemek istemiyorduk bu nedenle dudaklarına yapıştım. Beni altına almasına izin verdim.

Kadınlığımda hissettiğim sertliği içimde hissetmek uzun sürmemişti. "Hassiktir çok güzel." İnlemelerim arasından gülüyordum. "Daha hızlı ol bebeğim." Sabrım tükeniyordu. Hızlı gelgitleri ağzımdan kaçan çığlıklara neden olmuştu. İçimi dolduran penisini hissedebildiğim kadar derinlerde hissetmek inanılmaz zevkliydi.

Çığlıklarım arasında rahatlarken onunda sıcak sıvıyı salması uzun sürmedi. Üzerime yığılmış bir süre öylece kalmıştık. "Harikaydın." Duyması gerekeni söylemiştim. Ve inkar edemem ki öleydi. "Arada takılalım sana uyarsa." Uyardı tabi neden uymasındı.

Üst başı düzeltmiş oldukça dinç bir şekilde yiyişen çifte kumruların yanına gitmek üzereydim göz ucuyla adı lazım olmayanın locasına bakıp boş olduğunu gördüm. Geceye erken veda ha öyle mi? Belki de yeni başlıyordu geceleri!

Sanem kızım kendine gel! Sana ne onlardan sana ne!

Tutulan kolumla durdum. Bebek kimsin bilmiyorum ama geç kaldın be. Dönüp baktığımda. Gözlerinden ateş saçan hocam karşımdaydı. Sebep?

"Siz de mi burdaydınız?" Sokulmak yerine bağırmayı tercih ettim.
"Kimdi o adam?" Kahkaha attım.
"Size ne?"

Kolumdan tutup sertçe kendine çekti beni. Gözlerime baktı bir süre bir şey de demedi. "Kolumu bırak." Dibime girdiğinden nefesim kulaklarına değiyordu. Eli belime gitmiş beni iyice kendisine yapıştırmıştı. "Ne yapmaya çalışıyorsun?" Bir şey demedi. Kafasını boynuma gömdü. E yani git aveline!

"Sanem benimle gel." Hiç de gelmezdim bir yere. "Seninle gelsem gelsem sınıfa gelirim o da ders için. Şimdi uzaklaşıyorsun benden." Çıktım kollarının arasından. Bir şey demesini beklemeden de ilerlemek için arkamı döndüm. Ve şaşırdım.

Tarık benim locamda ne yapıyordu?

KİMSE BİLMESİN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin