14

4.4K 75 1
                                    


"Sanem Hanım misafiriniz geldi"
iyice talibim arttı mı ne?
"Kim geldi?"
"Bilmiyorum efendim daha önce görmedim."
"Gelirim şimdi."

İyi ki dinlenmek istiyorum. İyi ki!
Hazırlanıp aşağıya inmiştim. Arkası dönük bahçede ayakta bekleyen adamdı herhalde gelen? Şu anda tek yabancı madde o görünüyordu.

"Merhabalar?"
Dönde yüzünü göreyim.
Ve döndü ve nefesim kesildi. Hih! Kıvanç...

"Bebeğim."
Bana doğru geldiğinde hiç beklemeden kucağına atlamıştım. Koca elleriyle beni sarmalamasını özlemiştim.
"Balım hoşgeldin. Bir bakayım sana." Yüzünü avuçlarımın arasına alıp öpücüklere boğdum. Nasılda özlemişim.

"Kızım sakin ol."
"Olamam aptal!"

Kafamı boynuna gömük hem öptüm hem kokladım.

"Kıvanç!" Annemin sesiyle durdum. İndim kucağından ve anneme baktık. Gözleri dolu dolu bize bakıyordu.

"Kıvanç'ın geldi."
Kollarını açmış öylece bekleyen annemi abim kolları arasına alıp döndürmeye başlamıştı.
Gözlerimden ışıltılar fışkırarak izliyordum ikisini. Annemi uzun süre sonra içten kahkaha atarken görüyordum doğrusu. Biricik oğlu sarıp sarmalıyordu daha ne olsun.

Gelen bildirim sesiyle telefonuma bakmıştım.
Aaa tamamen unuttum!
Yarım saate burda olduğunu söylemişti.
Hiç hazır değildim.

"Benden bu kadar. Kaçıyorum ben planım vardı unutmuştum. Aklımı başımdan aldın." Yanaklarını sımsıkı öpüp koşturarak odama gittim.

Neyse ki acil durumlar için hazırda bekleyen kombinlerim vardı.

Of yine Suziden kaptığım bir bebeği giyinmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Of yine Suziden kaptığım bir bebeği giyinmiştim. Efsaneydiiiii. Ancak topuklu giyinmiştim giyinmesine sonra hiç beğenmedim ve çıkarttım. Hangi kafayla almışım onları bilmiyorum.

Kısa sürede hazırdım. Hocam gelmiş kapıda beni bekliyordu. Hızla çıktım ama on dakikadır bilerek bekletmiştim.

Beni arsızca baştan aşağı süzmüştü. "Taksiyle dönmek zorunda kalmam umarım."
Eli bacağımın açıkta kalan yerine yerleşti ve okşamaya başladı. "Kalmayacaksın."
Öyle umut ediyordum ama her an her şey olabilirdi."

Geldiğimiz mekan oldukça nezih bir mekandı. Hareketlilikten uzak gayet hoş.

"Beğendin mi?"
"Evet gayet sakin."
"Yemeklerini de beğeneceksin kesinlikle."
"Bakalım."

Önüme gelen bol etli tabağa baktığımda şöyle bir baktım. Nasıl bitecekti bu?

"Hadi dene."
"Peki."

Ufak bir parça aldığımda gayet güzel pişmiş ve lezettli olduğunu anlayınca iştahla yemeye devam ettim.

"Çok güzelsin Sanem."
Lokmamı yuttum. Boğazımı temizledim ve baktım.
"Teşekkür ederim." Hoşuma gitmişti açıkçası.
"Neden ciddi bir ilişkin yok?"
Şarabımdan bir yudum aldım ve geriye çekildim.

"Olmasını istemiyorum."
"Ama neden?"
"Kendimi bir kişiye adamak bilmiyorum pek benlik değil. Peki sen?"
"Henüz kimse kalbimi hak etmiyor."

Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. Gözlerine baktım. Ne kadar da yakışıklıydı.

"Yani kalbin çalınırsa ne olacak?"
"Sadece çalan kişinin olacağım."

Şuh bir kahkaha attım. Ciddi miydi? Hiç canlandıramadım gözümde.

"Ciddisin?"
"Çok ciddiyim."

Kadehimi kaldırdım. O halde kalbini çalan biri çıkana kadar onunla takılabilirdim.

"Tatlı söyleyelim mi?"
"Ben tatlı olarak seni istiyorum."

Memnun bir halde kendini geriye atıp arsız arsız süzdü beni. Fazla uzamıştı aramızdaki bu çekim.


KİMSE BİLMESİN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin