6

6K 119 0
                                    


Eve giderken ikimizde kör kütük sarhoş olmamıştık. Sessizdik. "Bu gece için teşekkür ederim." Gülümsedim. "Güzel bir başlangıç yapamamıştık hocam ve evet memnun oldum tanıştığıma." Bir şey demesini beklemeden devam ettim. "Ayrıca derste yerimden gayet memnunum. Karışmayınız." Kaşları havalandı. "O sınıfta hoca bensem karışırım." Nefesimi tutup yanaklarımı şişirdim sonra hızla verdim. "O halde dersten çekip gitmeye devam edeceğim." Bir şey demesini beklemeden arabasından çıkmıştım.

İçeri geçtiğimde Hanzadeler'in gittiğini anlamıştım.

"Ah tatlım gel yanımıza." Babamın daveti üzerine yanına gidip oturdum. "Çok yorgunum baba siz ne yaptınız." Anneme döndüm üzerimi tarıyordu gözleriyle. Gözlerimi kısıp onu izledim. "Anne senin neyin var?" Üvey anne triplerindeydi anlayamadım gitti. "Bir şey yok bebeğim her şey yolunda. " Kaşlarımı kaldırıp başımı salladım. "Geceniz nasıldı?" Soruyla derin nefes aldım. "Bir şeyler içtik o kadar. Ben uyuyacağım erkenden dersim var. İyi geceler."

"Günaydınn!" Kulağımın dibinde bağırma bari! "Yeliz bu enerji sabah sabah nereden geliyor?" Kahkaha attı. "Efsane bir gece geçirdim o yüzden." Havalanan kaşlarımla ona baktım. "Dökül bakalım." Heyecanla konuştu.
"Buraklaydım Sanem tüm gece eridim bittim."
"Bak senn başka?"
"Öyle işte ya vahşi yanını da görmüş oldum." Kahkaha atıyordu.

"Kızım sen bu ara saldın kendini noldu sana?" Şöyle bir kendime baktım. "Ne olmuş bana?" Aval aval yüzüme baktı. "Diyorum Nightblue bizi beklemiyor mu?" Aniden çıkışmıştım. "Yok beklemiyor hiçbir şey aman kalsın!" Şaşırdı tabi balım.
"Ay ne yükseliyorsun. Takıl sen böyle."

Telefonuma dalmış öylece oyalanıyordum. "Geldi Yunanlı." Duyduğum sesle kafamı hafif kaldırdım. Yine çok çekiciydi. Bedenini saran tişörtünün altındaki kaslar merhaba diyordu adeta. Pek de bir güleçti hocamız.

Dersi pür dikkat dinliyordum. Genellikle güzel not tutardım. Anlattığı sunumdan gözlerimi ayırmadım. Zaten iki derslik bir boşluk vardı zihnimda ve onu tamamlamam gerekiyordu. "Sanem?" Duyduğum sesle irkildim. "Efendim." Yelize dikkatle bakıyordum? "Kızım fark ettim de." Ne olmuştu yine? "He söyle noldu kızım not tutuyorum ben oyalana beni." Sesini kıstı ardından yaklaştı. "Bu sümsük seni kesiyor yine derin derin." Hangi sümsük? Ay sümsük çoktu hayatımda. "Hangisi?"

"Sanem! Öne geç!" Al işte ben de diyorum nerede kaldı hocamız. "Niye hocam?"
"Ders muhabbet yeri mi? Geç öne!" Yeliz dudaklarını ısırmış mahçup mahçup yüzüme baktı. Ulan senin önüne sıçarlar. "Daha önce de dedim hocam buyrun siz oturun." Ve yine dersten geri kaldım iyi mi? Işık hızıyla Yeliz'e mesaj attım.

Ben: Tek kelime kaçırmadan not tut yoksa seni parçalarım Yeliz!

Yeliz: Kanka sorry hemen başlıyorum not almaya.

Sinirden kan akışımı hissediyordum.
Kapının önünde bekledim. Dersin bitiminde sınıftan sesler gelmeye başlayınca içeri girdim.

"Ders henüz bitmedi."
"Blok yapıyoruz herhalde hocam ya da saatiniz yanlış."
Dik duruşunu bozmadan yüzüme odaklandı.
"Blok yapmıyoruz ben bitirmedim."
"Benim için ikinci ders başlayacak birazdan."
"Ders bitti arkadaşlar. Sanem sen benimle gel." Oldukça sinirli konuşmuştu.

Terasa kadar sessiz bir şekilde gelmiştik. "Ne yapmaya çalışıyorsun Sanem?"
"Asıl sizin derdiniz ne hocam?"
Bir adım yaklaşıp iyice yakınıma geldi. "Soruya soruyla karşılık verme. Tavırların canımı sıkıyor."
"Yerimden etmeyin beni dedim. Böyle devam ederseniz dersten kalacağım." Güldü. "Bu senin tercihin. Dersi bırakıp giden sensin." Kaşlarımı çattım. Profesyonel pislik miydi acaba? "Uğraşmayın benimle o halde." Arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım.
"Sanem." Durmadım. "Konuşmam henüz bitmedi Sanem!" Durdum. Ne diyecekti hala?

Arkamı döndüğümde yüz yüze gelmeyi beklemiyordum.

"Hocam?"
"Sanem?"
Gözlerimiz kesişmişti.
"Kimse bilmesin istiyorsan benden uzak durmaya ne dersin?"
Havalanan kaşlarıyla baktı. Ardından dudaklarıma yapışıp sertçe öptü. Hemen geri çekildi.

"Belki de herkes bilsin istiyorumdur."

KİMSE BİLMESİN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin