8.Bölüm "Aylar Sonra"

6K 397 232
                                    

Medya: Murat Kaplan

SINIR 150 Vote 200 Yorum

1,5 Ay sonra Türkiye

Genç kız topladığı boşları lavaboya koyup, yorulan bedenini tezgaha yaslayıp gözlerini kapattı. Daha yeni başlayan mesaisi ile içinden küfürler yağdırdı, bugün sınavı olacağı için sabaha kadar uyumamış deli gibi sınava çalışmıştı. Artık finalleri başlamış onları halletmeye çalışırken çok  yoruluyordu.

Derin nefes alıp gözlerini açarak dolu olan restoranta yürüdü. Gözlerini etrafta gezdirirken herkesin mutlu ve huzurlu bir şekilde yemek yediğini düşündü.
Genç kız, bundan 3 yıl önce ailesiyle yediği yemekleri düşündü.
Sorunsuz mutlu bir şekilde yaşayan hayatı bir anda tepe taklak olmuş ailesi olmadan yaşamaya çalışıyordu.

İçeriden seslenen ismiyle oraya doğru gittiğinde aşçının tamamlamak üzere olduğu yemeğe bakarken acıktığını düşündü. Yanına gelen arkadaşıyla ona baktı, Gülçin büyük bir heyecan ve sevinçle ellerini kalbine götürüp yanında ki Eylüle baktı. Mutlukla dudaklarını kıvırdığında Eylül ona soru sorarcasına baktı.

Eylülü çekiştiretek mutfaktan çıkartıp köşeye çektiğinde Genç kız kaşlarını kaldırarak karşısında ki kıza baktı.
"Gelmiş, ya inanmıyorum geçen sefer kaçırdım diye çok üzülmüştüm bu sefer görebileceğim." Ne dediğini anlamayan Eylül, ona anlamsızca bakarken kızın koluna girerek onu biraz görünen masalara çekiştirdi. Eylül gördüğü kişiyle buz tutarken ayakları titredi bir an ayakta duramayacağını hisetti, bayılacaktı.

Nefesi kesilen Eylülün sevinçle bir şeyler anlatan arkadaşına kulak vermiyordu sadece masada tüm ihtişamı ile oturan o mafyaya bakıyordu.
"Dean Temıs! Geçen sefer de gelmiş ama bus eder kısmet oldu. Allahım bu adam ünlü iş adamı, zengin, yakışıklı, cool, karizmatik... Allah tüm şeyleri bu adama vermiş vallahi." ağzının suyu alan arkadaşına bir bakış atarak hemen içeriye girdi. Ne yapacaktı Eylül?

Elini ensesine getirip ovuşturdu.
Gülçin içeriye girip beyazlayan yüzüne baktı Eylülün sonra bozularka konuşmaya başladı." Sende mi etkilendin? Tabii bu adamdan kim etlilenmez ki? Onun bir bakışı, bir tatlı sözüne her şeyi yaparım." dalgın bakışları ile Eylül sinirlendi.
Bu kızın daha önce böyle şeylerini görüyordu ama saygı duyup susuyordu ama şimdi edepsiz sözleri ile sinirlenmişti.

Derin nefes alıp konuşacağı sırada kapı açıldı. Garson arkadaşı Ümit onlara bakarak" Tabaklar gidecek. "dediğinde ağzını kapatıp odadan sinirle çıktı. Onun için mi gelmişti diye düşünmeden edemedi Eylül. Ne yapacaktı şimdi?
Korkuyla masada duran yemekli tepsiyi alarak içeriye yürüdü, titreten elleri ona hiç yardımcı olmazken yazan kağıtla dudaklarını ısırdı.

35 Numara!

Onun masasıydı. Gözlerini kapatıp lanet etti hayata, ne yapacaktı? Kim yardım edecekti ona kim? Masaya yaklaşıp ona bakmadan yemekleri yavaşça koymaya başladı lakin adamın kokusu burnuna dolduğunda dişlerini sıkmaktan kırılacağını hisetti. Adamın ona baktığını hissetse bile ona bir kere bile  bakmadan yemekleri masaya koydu ve arkasını döndü.

Gideceği zaman adının seslenmesi ile duraksadı. "Eylül?" arkasını dönem istemese de zorunluluğu ile dönerek adama baktı. Aylar önce gördüğü kahverengi gözler şimdi yine karşısında duruyordu. Gözlerinde gördüğü o korkutucu bakış hala dururken yutkunarak mecburen masanın yanına gitti.

Genç adam arkasına yaslanıp genç kıza özlemle süzdü, onu görmeyeli 1 ayı geçmişti artık türkiye ye gelmesi gerektiğini anladığında bir an düşünmeden kendini burada bulmuştu. Dudaklarını ısırarak ona korkuyla bakan kıza baktı, bu bakışlar başkasında olduğunda zevk alan bu adam şimdi bu kızdayken rahatsız oluyordu peki neden? Ondan korkulmasımhoşuna gidiyordu peki şimdi neden böyle oluyordu? Kendi kendine kızan adam masada biraz olsun ayakta olan eylüle yaklaştı. Kızın kokusu burnuna dolduğu an aklını kaybedecek olmuştu.

"Bana bir Hoşgeldin demeyecek misin?" Genç kız duygu sözlerle gözlerini kaçırdı, geçen sefer de ki konuşması ile bu konuşması daha farklı geldi genç kıza. Artık az aksanlı ve güzel konuşuyordu Türkçeyi.
Bu genç kızı şaşırtırken kafasını kaldırdı ve ne diyeceğini bilemeden konuşmaya başladı.

"Hoşgeldiniz başka bir isteğiniz yoks-" dedikleri ile genç adam arkasına yaslanıp gülümsedi. Ah ne yapıyordu bu adama bu kız, kimseye gülümsemeyen bu adam bu kızın yanında kendimi devredışı bırakıyordu.
"Benim istediğim başka getirebilir misin?" dedikleri ile Eylül korkarak titredi.
Unutmamıştı.

"Eylül, istediğim sadece bedenin değil sensin." adama şaşkına baktığında adama bu haline daha gülmek istedi.
Genç kız geçen sefer ona hiddetle karşı çıkmıştı neden karşı çıktığını o kadar anlamasa da bir şey kafasına denk etmişti genç adam. O kız sadece bedenini istediğini düşünmüştü ama yanılıyorsun genç kız, adam onu istiyordu. Yanında olmasını istiyordu ilk defa bir kadının.

Eylül ne diyeceğini bilmeden öylece konuşmaya başladı. "B-benim çalışmam gerekiyor." dedikleri ile arkasını dönüp içeriye girdi. Ne yapacağını bilmeden öylece durup derin nefesler almaya başladı.
Ona kıskançlıkla bakan arkadaşını takmadan bir bardak su içti genç kız.

Yüreği kıpır kıpır halindeyken kafasını sıla çevirmesi ile şaşkınlıkla kalakaldı.
Kapıda gördüğü adamlarla rahatladığını hisetti.

Başkomiser Murat!

O günden sonra onu hiç görmemişti.

Gülçinin konuşması ile ona döndü. "Seni çağırıyor Dean bey!" yaptığı ima ile genç kız bu hadsiz kızarak ona sadece gözlerini devrildi ve adımlarını dışarıya çevirdi.
Onlar burada varken rahattı.

En azından ona zarar vermezdi değil mi?

Dean'ın yanına gittiğinde ona bakan adamla karşı karşıya geldi, ne istediğini bilmiyordu. Aslında biliyordu, kendisini istiyordu sadece bedenini değil onun ruhunu da istiyordu.
Bu adamdan gerçekten korkmalıydı.
Daha önce görmediği bir kızı nasıl isteyebilirdi diye düşünmeden edemedi kız.

Bu adamdan delicesine korkuyordu.
"Konuşmamız gerekiyor, kaçma benden!" uyarı ve emir sesiyle beraber genç kız kafasını komiserlere çrvirecekken kendimi sıkarak durdurdu. Onları orada görmek istese de şimdilik adamı şüphelendirmek istemiyordu.

"Konuşacak bir şeyimiz yok Dean Temıs." net sesimle beraber derin nefes alıp verdi ve suyundan bir yudum içerek masaya bıraktı. Ban bakan gözlerine bakmak istemesem de zorundaydım.

"Bugün işim bittiğinde konuşacağız. Beni bekle." dedikleri ile derin nefes aldı. Arkasını dönüp koşar adımlarla içeriye girip giyinme odasına girer girmez üstünde ki kazağı fırlatarak sinirle ağladı.

Nşye gelmişti neden?! Diye düşünerek ağlamaya devam etti.

Çıplak bedenini örtmek üzere giysisini bularak üzerine geçirdi ve aynada kendini izlemeye başladı.
Güzel miydi? Oldukça ama ondan daha güzel kızlar vardı daha bakımlı daha fit insanlar varken o kız nedendi?!

Gözlerimi başka yere çevirerek bundan aylar öncesini düşündü. Belki de hayatının yaptığı en doğru kararı almıştı genç kız.
Belki de iyi ki almıştı.

"Eylül bize yardım edecek misin?" Eylül başını kaldırıp ona merakla ve istekle bakan adamlara baktı ve yutkundu, ve konuşmaya başladı.

"Beni nasıl koruyacaksınız?"

"Adamlarımız hep yanında olacak burada da oradada merka etme sadece Türk değil İtalyan polisi de o adamı istiyor Eylül korkma başına bir şey gelmeden bu iş bitecek."
Genç kız düşündüğü şeyle yutkundu. Gerçekten onu koyabilecek miydiler bu kadar tehlikeli ve büyük bir mafyadan diye düşündü. Eğer ya yanıma gelirse tekrardan düşünen genç kız. Tek başına o adamla nasıl mücadele edecekti ki?!

Genç kız kafası salladığın da konuşmaya başladı. "Tamam size yardım edeceğim."  Genç kız kendisine yeni bir yol çizmişti artık, bu saatten sonra hayatı asla eskisi gibi olmayacaktı bunu biliyordu.
O artık çok başka bir eylül olacaktı...

Bölüm sonu.

Ne düşünüyorsunuz?

ARZELA Where stories live. Discover now