2.Bölüm "Eylül"

7.8K 538 230
                                    

Medya: Eylül

SINIR : 120 Vote 150 Yorum

Türkiye

"Eylül!" genç kız elindeki dopdolu olan tepsiyi tezgahın üzerine bırakıp seslenen iş arkadaşına baktı. Yorgunluktan ağrıyan bacaklarını gözü görmeden işte çalışmasına devam etti. Zaten mesaisine daha vardı artık bitsin istiyordu yoksa yorgunluktan bayılmasına az kalmıştı.

Yüzünden okunan yorgunluğuna karşılık iş arkadaşı üzülüp yanına yaklaştı.
"İstersen biraz dinlen, çok yorgun görünüyorsun." arkadaşına minnetle bakıp bu teklifi reddetmeden mutfakta ki boş sandalyeye oturup arkadaşının yüzüne bakmaya devam etti.

"Teşekkür Ederim Gülçin." ona gülümseyerek giden arkadaşıyla masada duran soğuksu ile dolu olan sürahiden kendisine bir bardak doldurup kurumuş dudakları ve boğazını ferahlamasını sağladı. Normal günde bu kadar yorulmayan genç kız ilk defa bu kadar yorulduğunu düşünüyordu.

Ne olursa olsun isyan etmeye hakkı yoktu, çalışmaya mecburdu ve bu işi nasıl kazandığını aklına getirdi. Zar zor kafasını bu işe sokup çalışmaya başlamış 2 ayı geçik bu restorantta çalışıyordu.
Sabah okul akşam da burda çalışırken hayattan umudunu kesmeden geçinmeye çalışıyordu.

Onu koruyup kollayan arkasında destek duran bir ailesi yoktu Genç kızın. Kendi başına güçlü bir şekilde ayakta durmak zorundaydı, bunu düşündüğü an için oluşan sızıyla buraya gelen müdürüne gözleri kaydı. Acele bir şekilde ayağa kalkarken elinde ki bardağı bırakıp ona bakmaya başladı.

"Oo Eylül hanım herkes işinin başında çalışırken siz burada keyif mi yapıyorsunuz?" aşağılayıcı ses tonunu duyan Eylül yutkunup ellerini görünmeyecek şekilde yumruk yaptı. Nefret ediyordu, insanları eksik görüp hor gören aşağılayan insanlardan. Bu adama ağzının payını verip çekip gitmesini biliyordu genç kız ama hayat şartları buna izin vermiyordu.

Kafasını eğip konuşmaya başladı.
"Özür dilerim Kenan bey, bir daha olmayacak." kesin bir dille söylediği sözlerle karşında ki adam onu son kez süzüp daha sonra kafasını sallayarak çekip gitmişti.
Tuttuğu nefesi verip işinin başına dönmek için hareketlenirken son kez saate baktı. 1 saat kaldığını görmesiyle gözlerini kapatıp açtı. Sonunda mesaisi bitiyordu!

Hemen boş tepsiyi alarak içeriye girdiğinde gözleriyle etrafını taradı, tıklım tıklım olan restorant ona hiç yardımcı olmuyordu. Bu mekanda dört garsonla  bu kadar insana yetişemiyordu ama mekan sahibi Kenan bey acımasızca dört garsonun canını çıkarıyordu. Acımasızdı.

Ondan önce daha çok acımasız insanla karşılaşmıştı Eylül, o yüzden artık insanlara şaşırmıyor onları böyle kabullenmek zorunda kalıyordu.

Dolu masaların yanına gidip yiyilen yemek artıklarını toplarken bazı masalardan siparişleri not alarak Cebine koyuyordu. At kuyruğu yaptığı saçları artık bozulmuş terden dolayı kızın yüzüne yapışıyordu.
Derin nefes alıp insanların arasından geçerek işini yapmaya çalışıyordu.

***

"Canım çıktı!" isyan eden arkadaşıyla bozulan saçlarını tekrardan at kuyruğu yapıp üzerinde ki garson kıyafetini çıkarıp kendi kıyafetini giydi.
Aynadan kendine baktığında gözlerinin yorgunluktan çöktüğünü gördü. Bu durum Eylülün hoşuna gitmese bile gözlerini aynadan çekip çantasını eline aldı.

Arkadaşına içinden hak verirken onunla burada konuşmanın kötü sonuçlar vereceğini umarak sustu, patronunun kulağı delikti eğer konuştuklarını duyarsa onları acımadan kovardı.
Daha fazladan bu odadan durmadan dışarıya çıktığında arkasından gelen arkadaşıyla boş olan restorantı terketti.

ARZELA Where stories live. Discover now