6.Bölüm "Acımasız"

8.1K 505 329
                                    

Medya: Gülnihal Basar

SINIR 150 Vote 200 Yorum

❗Not:Her kitapta olan bazı klişeler tabii ki olacak yaknız benim kitabım da ön yargınızı lütfen rafa kaldırın. Benim kitabımda bazı klişeleri yok edeceğim örnek, güçlü olan zengin ve mafya adam değil. Kimsesi olmadan tek başına ayakta durabilen vr ona rağmen herkrse kafa tutan o kız güçlü olacak. Lütfen daha fazla Ön yargıyla gelmeyin! ❗

Dean

Geri çekilip gözlerimle vereceği tepkiyi izlerken bir yandan dudaklarımda olan tebessümle bekletiyordum, onun şaşkın gözleri, Aralık dudakları ve kızarmış yanaklarıyla dudaklarımı yalama isteği dolup taştım.
Sevinçten yaşadığı şokla ne tepki vereceğini bilemiyor olabilirdi. Sonuçta karşısında İtalyan iş adamı Dean Temıs vardı ve onu istediğini söylüyordu.

Kaç kızın hayaliydi, bu kızın yerinde olmak isteyen kaç kişi vardı bilinmezdi.

Bana bakmaya başlaması ile dudaklarını yavaşça kapattı, gözlerim dudaklarından gözlerine çıkarttım. Kaşlarını yavaşça kaldırdığında yutkundupunu gördüm. Ben de onunla beraber yutkunurken onu istiyordum.

Hadi ama güzelim bir şeyler söyle!

"Anlamadım." söylediği kelimeyle kaşlarımı çattım, dün gece sabaha kadar Türkçeyi az çok öğrenmeye çalışmıştım tabii ki bu imkansızdı ama şimdilik işime yarayabilirdi. Jacobtan öğrendiğim bazı kelimelerde aklımdayken ağzımın döndüğü kadar konuşmaya çalışıyordum.

" Seni istiyorum Eylül.," ismini söylediğimde yutkundum dudaklarım hala tebessüm içinde ona bakıyordu, mavi gözlerini bir kaç kere kırpıp tebessüm etmeye başlayan dudaklarına baktım.

İşte bu!

Cebinden telefonunu çıkardığında numarasını verecek olması ile derin nefes aldım. Onunla bir bütün olacağım için mutluydum artık aklımda dolaşıp durmayacak beni bu duygulardan kurtaracaktı. Onunla beraber olduktan sonra buradan defolup gidecektim ve eski Dean olmaya devam edecektim.

Dudaklarımı yaladım.
Bana yaklaşmaya başladığında aramızda ki mesafe sıfıra indi. Bu durum daha çok hoşuma gittiğinde konuşmaya başladı.

"Bana bakın, iş adamı mısınız nesiniz beni ilgilendirmiyor, ama şunu bilin sizin şu sergilediğiniz numarayla beni korkutup söylediğiniz seksi sandığınız iğrenç sözlerle etkilebileceğinizi zannediyorsanız yanılıyorsunuz bay Dean. Aradığınız kişi ben değilim! Hoşçakalın." onun ne dediğini anlamasamda uzun konuşmasıyla derin nefes alıp elinde ki telefona bastı.

Telefondan gelen sesle çeviri olduğunu anladım. Dudaklarım daha çok kıvrıldığında beni düşündüğünü anladım.

"Guardami, non mi interessa se sei un uomo d'affari, ma sappi questo se pensi di potermi spaventare con quel trucco che stai mostrando e impressionarmi con i tuoi commenti sgradevoli sexy, ti sbagli, signor . Dean. Non sono quello che stai cercando! Arrivederci."

Telefondan gelen sesleri dinlediğimde telefonda ki bakışlarım ona ulaştı yüzünde ki tebessüm yerine ciddi bir hal alırken tek kaşını kaldırdı ve bana bakmaya devam etti.
Daha sonra arkasını dönüp gittiğinde sinirle soluk almaya vermeye başladım. Korumalarla göz göze geldiğimde kızı bırakıp bırakmamak adına benden izin bekliyorlardı.

Eylül arkası dönük adamların çekilmesini beklerken kafamı sallamamla önünden çekildiler. Söylediği sözlerle dişlerimi sıkıp sinirle duvara vurdum.
Beni kandırmış mıydı?
Yoksa ben aptal gibi yanlış mı anlamıştım?

ARZELA Where stories live. Discover now